BULDUM diyorum…

Cumhuriyet Savcısı, Hakimi, Siyasetçisi, Bilim insanı ve sokaktaki vatandaş hiç fark etmez!

Bu konuda herkesle, her platformda tartışmaya hazırım…

“Hadi o zaman anlat da bilelim” dediğinizi duyar gibiyim…

E o zaman, başlıyorum anlatmaya…

Soru şu:

Kahramanmaraş’ın 23.03.1981 tarihinde İmar ve İskan Bakanlığı tarafından onaylanan (6785 sayılı kanun gereği) 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve mülga Kahramanmaraş Belediyesi tarafından da 27.01.2014 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı, hayata geçirilmeden önce; Mikro bölgeleme Zemin Etüt raporu hazırlatılmış mıydı?

Ben bu soruya koskocaman HAYIR diyenlerdenim…

Çünkü hazırlatılmış bir Mikro Bölgeleme ZEMİN ETÜT RAPORU olsaydı; Stadyum çevresi, Hayrullah Mahallesi, Trabzon caddesi, Azerbaycan Bulvarı, Bahçelievler, Doğukent yolu güneyi, Tekerek yolu güneyi ve Kayseri yolu güneyi kesinlikle imara açılmazdı…

Açılmazdı diyorum, çok iddialı konuşuyorum değil mi?

Alın size o zaman iddiamın ispatı:

6 şubat depreminden sonra; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Yükselen isimli bir özel firmaya, Kahramanmaraş ili Merkez ilçelerinde yaklaşık 7853,55 Hektarlık alana ait İmar Planına Esas Mikro Bölgeleme Zemin Etüt Raporu hazırlattırıyor…

1121 sayfa olan bu raporu, Mekansal planlama Genel Müdürlüğü 24.05.2023 tarihinde onaylıyor…

Onaylanan 7853,55 Hektarlık içerisinde, yukarıda isimlerini yazdığım Mahalle ve Bölgeleri kapsayan 74 Hektarlık bir alanın, “kesinlikle yapılaşmaya kapatılması” gerektiği vurgulanıyor…

Ayrıca bu 74 Hektarlık alan içerisinde 10,5 Hektarlık (Hayrullah Mahallesi çevresi) alan ise 23.08.2023 tarih ve 7213560 sayılı Makam olur’u ile Rezerv yapı alanı ilan ediliyor… 

Ve Belediyenin yetki kapsamından çıkarılıyor…

Yani yapılaşmaya kapatılıyor…

Kahramanmaraş Belediyesi bu karara feryad ediyor…

Mecazi anlamda yazacak olursam; “Aman dostlar, burayı nasıl yapılaşmaya kapatırsınız? Mahvoluruz. Etmeyin, eylemeyin. Gözünüzün yağını yiyeyim. Hiç mi yapı yapamayacağız? Yok mu bunun bir çaresi? Kulunuz kurbanınız olayım. Halkımıza ne cevap veririz? Madem buralar yapılaşmaya uygun değildi, neden 10-12 katlı binalar yapılmasına müsaade ettiniz demezler mi? Katiller diye bağırmazlar mı?”

Hemen adımlar atılıyor. Görüşmeler, anlaşmalar vs. 4 ayrı Üniversiteden 4 ayrı Hoca’yla el sıkışılıyor…

Edindiğim bilgiye göre, başlıyorlar dil dökmeye;

“Aman Hoca’lar, yaman Hoca’lar. Elinize düştük bulun bize bir çare canım Hoca’lar. Hemen çalışmaya başlayın. Parayı düşünmeyin (Milyon TL olduğunu düşünüyorum) yeter ki yapılaşmaya kapatılan bu 74 hektarlık alana bir çözüm bulun…”

Anlaşmayı yapan 4 hoca, bir rapor hazırlıyor…

Özetle; “İnceleme alanında kalın bir alüvyon (CH ve CI) tabakanın (50m derinliği kadar yapılan gözlemlerde) bulunması ve bu alüvyon tabakanın zemin büyütme etkisine sahip olması sebebiyle zemin sınıfı ZF olarak alınmalı ve yapısal tasarım esnasında sahaya özel analizler yapılmalıdır…

Yapılan hesap ve analizlerde CH-CL birimlerin şişme yüzdeleri %1.32 ile %1.95 arasında şişme basıncı değerleri 23,62 kpa ile 28,94 kpa arasında belirlenmiştir. Yapılan değerlendirmede bu şişme basıncı değerlerinin (23,62 kpa – 28,94 kpa) 1 ve 2 katlı yapılar açısından problem oluşturabileceği görülmektedir…

1 ve 2 katlı yapıların yapılması durumunda yapıların zemininde meydana gelebilecek şişme ve büzülme etkisinden dolayı zarar görmemeleri için bu yapılarda BODRUMLU ve KAZIK TEMELLİ olarak tasarlanmalıdır…

Ve son olarak; “İlgili alanda gerekli önlemler alınmadan yapılaşmaya gidilmemelidir.”

Okudunuz mu dostlar?

1 ve 2 katlı yapı yapmaya başlansa bile BODRUMLU ve KAZIK TEMELLİ yapabilirsiniz ve gerekli önlemleri almalısınız denilen rapordan kesitler yazdım…

Şimdi söyleyin bakalım:

Hayrullah Mahallesi ve Stadyum çevresinde 1 ve 2 katlı yapılaşmaya bile kırk dereden su getirilip, Bodrumlu Kazık Temelli yapılaşmaya zoraki izin verilmesi rapor ediliyorsa?

Yüksek katlı yapılaşmaya nasıl izin verilmiş?

Bu yazdıklarımdan sonra…

1981 ve 2014 yılları içerisinde Kahramanmaraş’ın İmar Planları yapılırken, Mikro Bölgeleme Zemin Etüt Raporu hazırlattırılmadığı ortaya çıkmış oluyor değil mi?

İmara açılmayacak bölgelerin, imara açıldığı aşikar oldu değil mi?

E şimdi herkes cevap versin:

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Büyükşehir Belediyesi, depremden sonra yaptırdıkları İmar Planına esas olmak üzere Mikro Bölgeleme Zemin Etüt Raporunu, Depremden önce yaptıramazlar mıydı?

Bal gibi yaptırırlardı…

İllaki binlerce binanın yıkılması ve binlerce insanın ölmesi mi gerekirdi?

Hoş, 2020 yılında Afad tarafından hazırlanan Risk Azaltma Raporunun 43’üncü sayfasında, yıkılacak bölgeler tek tek yazılmışken, bu raporu kim sümen altı etmişti?

Kim önlem almak adına kılını kıpırdatmamıştı?

Büyükşehir, Büyükşehir, Büyükşehir…

O zaman net soruyorum:

Kesinlikle imara açılmayacak arazileri imara açarak hem de yüksek katlı yapılaşmaya izin verenler mi sorumlu?

Yoksa; bu yüksek katlı binaları dönemin deprem şartnamelerine göre yapan Mimar, Mühendis ve Müteahhitler mi?

(Halen cezaevlerinde haksız yere 11 aydır tutuklu bulunan 40-50 kişi bulunmakta ve bedduaları arşa çıkmış durumda)

Cevap verin yahu:

Kim veya kimler sorumlu?

Cevap verecek cesaretiniz yok değil mi?

Yine zor olanı bana söyleteceksiniz?

Ben zaten buldum…

Depremde kaybettiklerimizin tek sorumlusu?

Cevap veriyorum:

KAMU, KAMU, KAMU!

DİPNOT: Kamu derken hangi Kamu kurumlarından bahsettiğimi anlamışsınızdır. Onlar hakkında Maddi ve Manevi Tazminat davası açanlar kazanır.
Benden söylemesi…