GÜNÜN birinde Hoca'nın da içinde bulunduğu topluluktan birisi;
 

“Hocam, adam olmanın yöntemi nedir?” diye sorunca…
 

Hoca Efendi, adamın nefes almasına bile fırsat vermeden; “Canım, bunu bilmeyecek ne var, elbette kulaktır.” demiş. 
 

Fakat Hoca, arkadaşlarının "kulaktır" cevabından pek bir şey anlamadıklarını anlayınca açıklama yapma gereğini duymuş…
 

Ve şöyle demiş: “Aa!. . Bunu bilemeyecek ne var? Herhangi bir adam konuşurken onu can kulağı ile dinlemeli; bu arada kendi ağzından çıkanı da kendi kulağı ile duymalıdır.”
 


 

Nasreddin Hoca’nın fıkralarında geçer bu hadise…
 


 

Günümüz dünyasın da maalesef konuştuğunu dahi bilmeyen insanlar var…
 


 

Mesela Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı koltuğunda oturan ve Cumartesi yapılacak olan seçim de, aday olan zat-ı muhterem şöyle konuşmuş:
 

‘’Bu seçim çocuklarımızın seçimidir. Bizim onlara borç mu yoksa bir şeyler mi bırakacağımızın seçimi. Bu seçimi doğru değerlendirmek ve doğru okumak zorundayız. Bu seçimi yaparken arkadaşlardan ricam şu ya da bu kriteriniz değil, kriteriniz çocuklarınız olsun. Onlar için yapmış olduğunuzu unutmayın. Sizin vermiş olduğunuz kararın bedelini siz ödeyeceksiniz. Size akıl verenler ödemeyecekler. O yüzden lütfen biraz daha dikkatli odanıza sahip çıkın.”
 


 

Sen aklıma mukayyet ol ya rabbim…
 


 

Ne demiş ne demiş:
 

‘’Bu seçim çocuklarımızın seçimidir. Bizim onlara borç mu yoksa bir şeyler mi bırakacağımızın seçimi. O yüzden lütfen biraz daha dikkatli odanıza sahip çıkın…’’
 


 

Yahu bu ne konuştuğunun farkında değil…
 


 

Ya da konuşmuş olmak adına konuşuyor…
 


 

Kardeşim sen, o Oda’nın iki yıldır başkanı değil misin?
 


 

Bırak şimdi ‘’bu seçim çocuklarımızın seçimi’’ lügatini…
 


 

Sen, kendi çocukların için ne yapıyorsan yapabilirsin…
 

Başkalarının çocuklarının geleceği seni ilgilendirmez…
 

Kaldı ki; KMTSO da, genç girişimciler başkanı olarak oğlun kanatlarının altında, sen; ‘’bu seçim çocuklarımızın seçimi’’ sloganını, bence, ‘’bu seçim kendi çocuklarımın geleceği adına bir seçim olarak görüyorum’’ diye değiştirmelisin…
 


 

Sen, çocukları mocukları boş ver de, o Oda’nın üyeleri için bugüne kadar ne yaptın?
 

Çık onu söyle…
 

Çık onu anlat…
 


 

Diyor ya zat-ı muhterem:
 

‘’Sizin vermiş olduğunuz kararın bedelini siz ödeyeceksiniz. Size akıl verenler ödemeyecekler…’’
 


 

Demiş oluyor ki:
 

‘’Heyyy üyelerrr... Sizin aklınız yokkk... Size akıl verenler varrr... Vereceğiniz kararın bedelini siz ödeyeceksinizzzz... Size akıl verenler ödemeyecekkkk…’’
 


 

Bu ‘’size akıl verenler’’ cümlesini hiç sevmedim… 
 


 

O Oda’nın şerefli üyelerine, kimsenin akıl vermesine gerek yok…
 

Haddi de olmaz, olamaz zaten…
 

Herkesin aklı, kendine yeter de artar bile…
 

Demem odur ki:
 

KMTSO da yıllardır görev ALACAKSIN… Başkanlık koltuğunda ise dönüşümlü olarak iki yıl OTURACAKSIN… Hiçbir proje üretmeyip YAPMAYACAKSIN… Günü geldiğinde eskiden nasıl başkan seçiliyorsa aynen öyle yeniden başkan seçilirim hayali KURACAKSIN… Bugüne kadar olmayan bir cesaretle bir kişi çıkıp ‘’ben adayım’’ diyecek ve sen; o koltuktan düşmemek adına Oda’nın şerefli üyelerine yönelik ‘’size akıl verenler’’ cümlesini KONUŞACAKSIN…
 


 

Biri de çıkıp; Sana akıl verenleri kastetse…
 

Ve dese ki:
 

‘’Bize konuşana bakın, kendisi kimden akıl alıyor yahu dese…’’ (Bir başka sivil toplum kuruluş başkanını yanına alıp gezmekle seçim kazanılmaz)
 

Ne cevap vereceksin?
 


 

’’Gök zaten mavi, yer de mavi olacak’’ akıl dışı sloganını mı söyleyeceksin?
 


 

Bence bu zat-ı muhterem; Kendi ağzından çıkanı kendi kulağı ile duymuyor. Ne konuştuğunu bilmiyor.
 

Ve bu şahıs, bu şehrin Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası’nı maalesef ki, iki senedir yönetiyor.
 


 

Nasreddin Hoca boşuna dememiş:
 

Adam olmanın yöntemi ‘’kulaktır’’ diye…