Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, Ankara 75’inci Yıl Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde basına açıklamalarda bulundu. Gündeme yönelik değerlendirmelerin yanı sıra bakanlığın 2022 yılı faaliyetlerine ilişkin verileri de paylaşan Yanık, Aralık 2022 itibarıyla Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) programından yararlanan çocuk sayısını paylaştı.

Birgün'den Mustafa Bildirci'nin haberine göre; Yanık’ın açıkladığı veriler yoksulluğun çocuklar üzerindeki dramatik etkisini ortaya koydu. Buna göre, 2020 yılında 129 bin 422, 2021 yılında 141 bin 275 olan ailesinin yanında bakımı sağlanamayan çocuk sayısının, Aralık 2022 itibarıyla 155 bini aştığı bildirildi.

Bakan Yanık, bakanlıkça gerçekleştirilen sosyal yardımların odağında ailenin bulunduğunu söyledi. Aile temelli bir yapı kurmaya çalıştıklarını anlatan Yanık, “Bir çocuk sadece yoksulluk nedeniyle devlet korumasına alınması gerekiyorsa ‘Hayır, çocuk annesinin yanında kalsın’ diyoruz” dedi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, altı yaşında evlendirilen ve istismara maruz bırakılan H.K.G. ile ilgili sorulara de cevap verdi. Yanık, “Bakanlık bu olay ortaya çıkana kadar neden davaya müdahil olmadı?” sorusuna, “Ceza davalarının soruşturma aşamasında bizim dosyaya müdahil olma şansımız yok, mağdur bizim korumamızda olsa bile… Çok özellikli bazı davaları, tamamen arkadaşlarımızın hassasiyeti nedeniyle takip ediyoruz. H.K.G, Cumhuriyet Savcılığı’na giderek süreci kendisi başlatıyor. Bakanlığın bu konuda sorumluluğunu eksiksiz yerine getirdiğini herkes biliyor. Çocuk meselesi, kadın meselesi siyasetin üzerinde bir şeydir. Bunun üzerinden ideolojik salvolar yaparak bir takım siyasi sonuçlar almaya çalışmak doğru değildir.” diye yanıt verdi.

Bakan Yanık, “Kadına yönelik şiddet, eşcinsellik” ve “Sabah kuşağındaki kadın programlarına” ilişkin ise şunları söyledi:

“Kadına yönelik şiddetin nedenlerinden biri de alkolizm. Ama alkolü tartışmaya açarsanız hemen, ‘Toplumsal yaşama müdahale ediyorlar’ diyerek eleştirecekler. Eşcinsel vatandaşlar da bizim vatandaşlarımız. Ama öbür taraftan eşcinselliği normalleştirmemizi, eşcinselliği kamusal alanda problem değilmiş gibi kabul etmemizi bizden beklemesinler.

Sabah kuşağında yayınlanan programlarla ilgili bizim de ciddi anlamda eleştirilerimiz var. RTÜK ile beraber çalışmalar yapıyoruz. RTÜK ile bu anlamda daha önceden yapılan bir yönetmelik çalışması var ama çok aktif kullanılmamış. Aile dostu yapımların desteklenmesi, özendirilmesi konusunda özellikle çalışmalar yapıyoruz. Eğer ortada bir reklam pastası olduğu için bu programlara bu kadar rağbet ediliyorsa herkes bu reklam pastasından bir elini çeksin. Herkes vazgeçtiğinde yine ortadaki havuz aynı kalacak. Herkesin üzerinde ittifak ettiği bir tutumun olması gerektiğini hep ifade etmişimdir.”