Sıcak Yemek ihtiyacı için de mobil mutfak ve gıda malzemeleri bölgeye ulaştırıldı. Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen ve 10 ili vuran 7.7 büyüklüğündeki depremin ardından başkent Ankara da teyakkuza geçti. Ankara Büyükşehir Belediyesi, yardım için bölgeye koştu. Saat 04.17’de meydana gelen depremin haberi alınır alınmaz bir koordinasyon toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantıya Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş ve ilgili birim yöneticileri katıldı. Toplantıda bölgeye ihtiyaç duyulan desteklerin sağlanması noktasında yapılacaklar ele alındı. 

Ardından başkentten farklı kurumlardan ilk etapta bin 136 personel ve çeşitli ekipmanlarıyla birlikte Başkan Mansur Yavaş Kahramanmaraş'a geldi. O günden bu yana Kahramanmaraşlılar için elinden gelen tüm seferlerberliği yaptı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi, afet bölgesinde kalan vatandaşların en büyük ihtiyaçlarından biri olan temizlik ve hijyen sorununu, kurduğu duş alanlarıyla çözdü.

EGO otobüslerini; mobil duş, kazan dairesi, yatakhane, berber ve çamaşırhaneye dönüştürerek, deprem bölgesine gönderen Ankara Büyükşehir Belediyesi, Kahramanmaraş’ta kurduğu yerleşkede de duş ve çamaşırhane merkezi oluşturdu.

CHP Kahramanmaraş İl Başkanı Esat Şengül Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin kente kurduğu 'Koordinasyon merkezi' ile ilgili Kanal Maraş aracılığıyla dikkat çeken açıklamalar yaptı.

İl Başkanı Şengül'ün konuşması şöyle;

"Kahramanmaraş merkezli büyük bir deprem felaketi yaşadık. Fakat bu Türkiye'nin bir deprem bölgesi gerçeğini göz ardı etmememizi gerektiren de bir durum. Burası bir deprem bölgesi olması hasebiyle de iş başındaki hükümetin buna ilişkin bir ajandasının olması lazım.

Deprem olacak illerde verilen ruhsatlar veya yerleşkeler nasıl kuruluyor. Bu müteahhitler denetleniyor mu, denetlenmiyor mu? Bunların tamamının bir planlama dahilinde yapılması gerekirken, maalesef bir 1515 yıllarında son deprem Kahramanmaraş'ta olduğunda bugün içerisinde bulunduğumuz ve ‘Kara Maraş’ diye adlandırılan bu yerleşke toprağın altına gömülmüş. Yani Kahramanmaraş, çift fay hattının geçtiği bir bir kentimiz. Dolayısıyla böyle bir depremi de deprem uzmanları olabileceğini yıllardır söylüyorlar. Maalesef ki şöyle; bir hazırlığımız olmadı.
Ne Kızılay'da ne de AFAD’da bu depreme ilişkin çadırlarımız vs. ön hazırlıklarımız Neyse bunlar olmadı.

Alet-edevatlar yetersiz. İlk iki gün asla tüm gayretlere rağmen elinden geldiğince gayret gösterilmişse de ama yetersizlikten dolayı birçok vatandaşımızı birçok hemşehrimizi canlı canlı toprağın altına vermek durumunda kaldık.

Bağıra bağıra toprağın altına vermek durumunda kaldık. elini tuttuğunuz hemşehrinizi kolonların yüksekliğinden dolayı kaldıramaz durumda olduğumuz için göz göre göre ölüme terk ettik. Bunlar birer ihmal, bunlar maalesef doğal afeti yaratan cenab-ı haktır. Ama tedbirini almayanlar sorumluluk makamındaki insanlar da bunun tedbirini almadıkları için gerçekten son derece üzücü bir durumu hep birlikte yaşadık. Ta ki, 3'üncü günden itibaren tüm Türkiye'den yurt dışından kurtarma ekipleri geldi.

Bu kurtarma ekiplerinin müdahalesiyle de çok canımızda sağ bir şekilde göçüklerin altından alındı. Fakat bu söylediğim Kahramanmaraş'la ilgili değil Türkiye genelinde iş başındaki hükümetlerin bir deprem ajandası yok.

'Deprem kışın olduğu zaman başlangıçta neler yapmalıyız? Yazın olduğu zaman neler yapmalıyız? Hangi mevsimde neler yapmalıyız?' şeklinde bir ajandası yok.

Yine bu şehirleşme kentleşme kültürünü oluştururken de belediyelerimizden ve mülki amirlerden hasretten ricamız buralardaki yerleşkelerin zemin etütlerinin sağlıklı yapılması son derece önemli. Yörük Selim Mahallesi, Mağaralı Mahallesi'nden Çocuk Doğum Hastanesinin olduğu yerlere kadar çok büyük hasarlar yok. Çünkü; zemin sağlam. Kat sayısı yüksek değil, bundan dolayı buralarda çok büyük felaketler yaşamadık. Ama ben çocukken bilirim patlıcan tarlalarının olduğu özellikle 12 Şubat stadyumunun arka bölümü Eski garajın olduğu yerler. Ben çocukken rahmetlik babama yemek götürürdüm, oradan patlıcan yerdim. Marul yolar yerdim. Buralara yüksek katlı bina ruhsatları verdiler. Dolayısıyla bunların artık hepimize bir ders olması gerektiğini düşünüyorum Bir yeni şehir planlaması yapılırken de bir ortak akılla hareket edilmesi gerekiyor. İktidarın herhangi bir mensubu çıkıp da 'Şuraya yapmalıyız, buraya yapmalıyız' şeklinde bir şeyden ziyade jeoloji mühendislerinin, harita mühendislerinin, inşaat mühendislerinin, mimarların ve çeşitli siyasi partilerinde bu konudaki uzmanlarıyla bir araya gelinip, bu yeni şehirleşmeyi buna göre yapmaları lazım.

Bununla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan, Elbistan ile ilgili temel atacağı yeri belirleyip, ihaleye bile vermiş. Kaldı ki, ora sakıncalı. Çünkü; Başka doğal afetlere sebebiyet vereceği için sakıncalı. Ben bunları bir yere bırakıyorum.

Depremin olduğu günden bu yana vatandaşlarımız için su... Sağolsun CHP'li belediyeler Türkiye'nin dört bir yanından 2 bin TIR, malzeme gönderdiler. Vatandaşlarımızın su soruna çözüm üretmeye çalıştık. Kuşkusuz, hükümet bunu AFAD aracılığıyla da yapmıştır. Ama bizim de böyle nacizane böyle bir çalışmamız oldu.

Kahramanmaraş'ta çadır en büyük ihtiyaç durumunda ancak bu kentte çadır sorunu var ve hala devam ediyor. İnsanların psikolojisi bozuldu. Artık oturdukları ev onlara düşman gibi geliyor. 2 yıl önce koronavirüs yüzünden evlerden çıkamıyorduk, şimdi o evlere korkuyoruz. İki acıyı bir arada yaşadık. Allah'a şükürler olsun ki, en azından vatandaşlarımızın çadır ihtiyaçlarına burada kurulan lojistik merkezde ABB Başkanımız Mansur Yavaş, hiçbir vatandaşı geri çevirmiyor. Çadır, gıda ve su ihtiyaçları burada temin ediliyor."