Orta Doğu'da yaşanan İsrail-Filistin çatışması, güvenli liman olarak kabul edilen altın fiyatlarının yükselmesine devam ediyor. Ons altın, 2 bin dolar seviyesine yaklaşırken, gram altın ise bin 790 TL'yi aştı. Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Ceyhun Yavaş, jeopolitik risklerin ve bölgedeki tansiyonun altın ve tahvil getirilerinde yükselişe neden olabileceğini belirtiyor.
İsrail'in Gazze'deki el-Ehli Hastanesi'ne yönelik düzenlediği bombalı saldırının yüzlerce Filistinlinin ölümüne yol açması, Orta Doğu'da gerginliği artırdı. Bu durum, yatırımcıları güvenli liman olarak gördükleri altına yönlendirdi. Altına olan talep artarken, ons ve gram altın fiyatları rekor üstüne rekor kırdı.
Ceyhun Yavaş, "İsrail-Filistin gerginliği ve ABD'deki artan borçluluk nedeniyle ABD tahvil getirilerindeki yükseliş, ons altını 2,000 dolar seviyesine ve gram altını bin 800 TL seviyesine taşıdı" ifadelerini kullanıyor. Jeopolitik risklerin artması halinde, altın ve tahvil getirilerinde daha fazla yükselişin mümkün olduğunu ekliyor.
Borsa İstanbul, küresel risk iştahından etkilendi ve likidite kaybı yaşandı. Yatırımcıların alım-satım stratejilerinin net olarak belirlenmediği bir dönemde olduğunu söylüyor. Yavaş, bu düşüşlerin bir fırsat olabileceğini belirtirken, piyasaya erken girişin riskli olabileceğini vurguluyor. Şu an için en mantıklı yatırım aracının Borsa İstanbul olduğunu belirten Yavaş, yeni yatırımcıların yatırım fonlarına göz atmalarını tavsiye ediyor. Ayrıca, özel sektör tahvilleri ve eurobondlar gibi yatırım tercihlerinin de cazip olabileceğini ekliyor.
Ata Yatırım Genel Müdürü Mehmet Gönen ise altının performansını dünya genelindeki faizlerin artma riskine bağlıyor ve bu tür dış etkenlerin altın fiyatlarını etkileyebileceğini belirtiyor.
Düşüş dönemlerini daha iyi bir portföy oluşturmak için fırsat olarak gören Gönen, yatırımcılara güvendikleri aracı kurumların önerdiği hisselere geçmeyi tavsiye ediyor. Ayrıca, ekonomik politikaların normalleşme süreci sonrasında Türk Lirası sabit getirili enstrümanların cazip hale geldiğini belirtiyor ve büyük, sağlam şirketlerin senelik yüzde 50 getirili tahvillerinin bulunduğunu ekliyor. Özel Sektör Tahvilleri'ne (ÖST) de portföylerde yer ayrılmasının değerlendirilebileceğini belirtiyor.