Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu ilçesinde Abbaslar Köyünde 'Asrın Felaketi' olarak nitelendirilen deprem sonrası evlerini kaybeden Türk vatandaşları, yardımlarla yapmış oldukları kontenyer evlerinden de kaldırılmaya çalışılıyor.
Vatandaşlar adına konuşan Ejder Kurt, deprem sonrası "Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın sözleri var, "Kendi imkanı olan herkes barınma yeri yapabilir" diye. Bize de yardım yapıldı, bu ev için." diyerek yapmış oldukları konteyner kentlerin Dulkadiroğlu Kaymakamlığı tarafından yıkmak istendiğini söyledi.
Ayrıca Kurt, kendilerinin evlerinin yıkıldığını, en azından kendilerine yaşayabilecekleri bir yer verilmesi sonrasında konteynerların yıkılmasının gerektiğini söyleyedi.
Şuanda yıkım kararı mahkemece durdurulan konteynerlardaki vatandaşlar yetkililerden yardım bekliyor.
İşte Kurt'un açıklamalarının tamamı:
"Bu yıkıma şiddetle karşıyız köylü olarak. Devletimizi yanımızda görmek istiyoruz. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın sözleri var, "Kendi imkanı olan herkes barınma yeri yapabilir" diye. Bize de yardım yapıldı, bu ev için. Dulkadiroğlu Belediyesi Onikişubat Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi'nin yardımlarıyla çocuğun ayağından dolayı, ayak diyetini daha açık söyleyeyim aldığı tazminatın tamamını bu eve gömdü. Sayın Bey Fatih Bey bizzat kendisi, Sayın Kaymakam bey 5000 lira da kendisi yardımda bulundu, halen de bulunmaya devam ediyor. Makbuzun iletebilirim. Bugün de yıkım kararı vermiş, şu anda da Kahramanmaraş Abbaslar köyündeki bütün bu halk, bütün bu millet onu bekliyor, kararını bekliyor. Telefonlarını kapatmış, hiç kimseyle görüşme yapmıyor. Köy halkını yok sayıyor.
"BUNLAR DA TÜRK VATANDAŞI VE ÜSTELİK TAMAMI VATANSEVER İNSANLAR"
Bu köy halkı Yunanistan'dan veya Ermenistan'dan veya İsrail'den gelmedi, Bunlar da Türk vatandaşı ve üstelik tamamı vatansever insanlar. Bu köyde şehit var, bu köyde gazi var, savcısı var, hakimi var, öğretmeni var, polisi var hepsi vatansever hepsi halkın vatanın bayrağın yanında. Ben oğluma bayrak için, bu vatan için feda ettim. Ama iki dönüm yere benim oğluma çok gören, ben ölürsem mezarımın buraya gömeyecekler.
Ben bu ülkenin vatandaşı değil miyim, bu insanlar bu ülkenin vatandaşı değil mi? Görüyorsunuz sadece konteyner için yıkım kararı verilmiş. Bunu şiddetle reddediyoruz. Oturacak yerimiz yok. Bize hiçbir şekilde devlet yardım etmiyor. Bu konuda Sayın Kaymakam beye sesleniyorum. Niye telefonların kapalı, niye sana ulaşamıyoruz. Avukatım burada, sabahtan beri 150 defa telefonla seni aramış ama hiçbirine cevap vermiyor. Yıkımı durdururum, mahkeme kararını bekleyin demiyor.
"REİS HASTA OLACAĞINA BABAM ÖLSÜN DİYEN BİR İNSANIM AMA BUNU HAK EDECEK BİR ŞEY YAPMADIK"
Köy halkı isyanda. Yani şimdi burada bir çatışmamı çıksın, bir ölümü çıksın. Ama köy, devletinin yanında bayrağının yanında. Buyurun zabıta çıksın yıksın. Hiç kimse karşı çıkmayacak, vicdanlarına sesleniyorum, vicdanları rahatsa buyur gelsin yıksınlar. Sayın valimizin de Sayın Cumhurbaşkanımızın da sayın bakanımızın da bunu görmesi lazım. Başka hiçbir şey söylemiyorum. Bu köyün adına benim söyleyeceğim bu kadar. Şu konteynerde yaşayan insanları sokağa atıyorsa, evini yıkıyorsa, ben bu devlete devlet demiyorum, ben bu sisteme de sistem demiyorum. Hakaret etmiyorum Reis hasta olacağına babam ölsün diyen bir insanım ama bunu hak edecek hiçbir şey yapmadık.
"YA NEDİR BU, GECE KONMADIK GÜNDÜZ KONDUK"
Bu vatandaşlar bu milletimiz konteynerda yaşıyor çadırda yaşıyor. 60 derece sıcakta, içeride yatalak hasta annem var konteyner da yaşıyor doktora götüremiyorum. Halen kaymakam bey gelmiş bu konteyneri de yıkmaya çalışıyor. Zar zor Millet kendi imkanlarıyla aldığı konteynerı yıkmaya çalışıyor. Neymiş Ben karar verdim gecekondu. Ya nedir bu, gece konmadık gündüz konduk abi gel ben sana dilekçe vermişim. Dilekçemin karşılığını ver satışa çıkar paranı al İhsan ettiysem cezanı yaz. Bu yıkım niye, bugün niye 6 ay sonra yık, 2024'te yık. Maraş'ta binalar yapılsın, herkes barınacağı bir yer bulsun ondan sonra yık, gene yık. Biz haklıyız demiyoruz, hazine arazisi doğrudur ama barınacak yerimiz yok."