AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal Habertürk TV'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

''YAKLAŞIK 43 MİLYON KİŞİYE ULAŞTIK''
Klasik kampanyalar dönemi kapanıyor dedik. Her şeyi dijital alanda iletişimi kastetmedik. Artık insanlar televizyon ve gazeteler üzerinden değil mobil cihazlar üzerinden bilgiye erişiyorlar. Bugün 55 milyon sosyal medya kullanıcısı var, bunların çoğu mobil cihazlarla erişimi sağlıyor. 3-4 saat de sosyal ağlarda kalıyorlar. Durum böyle olunca sosyal ağları bir iletişim biçimi olarak kullananlar için çok önemli hale geliyor. Dijital ağlar size bir erişim imkanı veriyor. Bu imkanı iyi kullanmayı kastettik. Bugün iki coğrafya var biri fiziki coğrafya, diğeri sanal ortam. Siz iletişiminizi bu iki coğrafyada dengeli bir şekilde yürütmezseniz bu iletişiminizin eksik kaldığı anlamına geliyor. Haftalık analizler çıkarıyoruz. Şu ana kadar yaklaşık 43 milyon kişiye ulaşmışız. Mitinglerimiz, filmlerimiz, mesajlarımız, gündemde verdiğimiz mesajlar... Daha önce kampanyanın dili, söylemi, tasarımı belirlenir ve süreçte değişmezdi. 1 Şubat ile 31 Mart arasını günlük planladık. Çok materyalli ve gündemin değişimine uygun kullanabileceğimizi tüm materyalimizi hazırladık. Biz kampanyaya 6 ay önce başladık ve teşkilat mensuplarımıza eğitimler verdik. 1,5 milyon teşkilat mensubumuzu sanal ortamda kurduğumuz genel merkezde iletişimi, haberleşmeyi, veri akışını mahalle başkanından genel başkanımıza kadar veri akışı sağlıyoruz. CHP'yi düşündüğünüzde seçim takip sistemini bile işletemeyen bir partinin bunu gerçekleştirmesi mümkün olmadığı için 1,5 milyon teşkilat mensuplarımızla kendi siyasetimizi çok iyi ifade ediyoruz.

BEKA TARTIŞMASI VE EKENOMİ ELEŞTİRİLERİ...
Beka meselesi bir söylemden kaynaklanmıyor, bir gerçeklikten kaynaklanıyor. Türkiye'nin içinde ve bölgesinde 4 yıldır verdiği mücadele. Türkiye üniter yapısını korumak, Suriye ve Irak'ta yaşanan iç savaş, YPG/PYD için bu bölgelerin bir mümbit alan haline gelmiş olması, içeride 15 Temmuz'la karşı karşıya kalınması, FETÖ terör örgütü gerçeği. Bu yapı 15 Temmuz'da devleti ele geçirmek için harekete geçti. PKK/PYD/YPG, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C tek başına risk oluşturuyor. Biz uzunca bir süredir bölgede terörle mücadele ediyoruz. Bunu başarıyla sonuçlandırmaya çok yakınız.

Dünyada güvenli bölge diye bir Yeni Zelanda kalmıştı. Yeni Zelanda da bir terör saldırısıyla insanlar karşılaştı. Küresel ve bölgesel ölçekte de dünyanın yaşadığı bir türbülans var. Bir beka söz konusu. Siyasette şu soruyu soruyorsunuz; 'Bu terör örgütleriyle muhalefet, özellikle CHP bu hassasiyeti gösteriyor mu?' FETÖ Yargılamalarını itibarsızlaştırmak için her türlü veriyi vermiş, PKK'ya 'PKK'lı arkadaşlar bize saldırmazlar' demiş. Şimdi böyle bir muhalefet var. Bunların iş başına geldiğinde FETÖ veya PKK'yla mücadele eder mi, etmez.

Bütün dünyada ekonomi alanında bir daralma ve sorun var. Bu Türkiye'yi de etkiliyor. 17 yıldır bu ülkede sorunları kim çözmüş? 2008'de küresel kriz geldiğinde Cumhurbaşkanımız 'Bizi teğet geçecek' demişti. Bugünkü sorunları da yine AK Parti çözer.

TEMELLİ'NİN SÖZLERİ...
Orada çok net bir şey var; bunların gizli kapaklı pazarlıkları ve oluşturdukları ittifak var. Bu ittifakın pazarlıklarının hukukunun yeterince yerine getirilmediğini söyleyerek bu kapı arkası pazarlıklara uygun hareket edilmesini istiyor. Belediye meclis üyelikleri, belediye başkan yardımcılıkları verildi. Bu pazarlıklarla ilgili yaşanan sorunların bir dışavurumu. Seçimi kazanacaksanız, bunu HDP'lilerin oylarıyla kazanacaksınız. Bir taraftan bunu açık edemiyorlar. Türkiye'nin değişik yerlerinde bu ittifak biliniyordu. Bu ittifakı, bu benzemeler ittifakını millet açık şekilde görüyor, sandıkta da gereken cevabı verecekler.

Biz siyasi partilerin kapatılmasına karşıyız. HDP'nin siyaset yapmasına karşı değiliz. Biz HDP üzerindeki PKK vesayetine karşıyız. Belediyelere PKK'lı komiserler, kayyumlar atanmasına karşıyız. Biz diyoruz ki, demokratik siyasetle silah, terör, şiddet olmaz. 'Siz size oy verenlere göre davranın' diyoruz. Terör örgütünün ağzıyla konuştukları için hukuk gereğini yapıyor. Bunlar PKK'nın kendilerine verdiği talimata uydukları sürece, bunlar şunu özgürlük zannetmesinler; bir ülkenin bölünmez yapısına yönelik söylemlerde bulunur ve hak zannederseniz bunun karşılığı yoktur. Hukuka, yargıya, Anayasa'ya uygun davranmazsanız size bu tabi ki yapılacak. Siz terör örgütünün payandası olmaktan çıkın, demokratik siyaset yapın, terörle aranıza mesafe koyun, insanların iradesini temsil edin biz size bir şey demeyiz.

HDP'NİN ADAY ÇIKARMAMASI...
Milliyetçi-muhafazakar ve CHP'li seçmen nezdinde bu kabul edilebilir değil. Atatürk'le Öcalan'ın resimlerini bir araya getirenleri gördük. Gerçek anlamda CHP'liler, geçmişte SHP'nin terör örgütünü Meclis'e taşımasının ağır sonuçlarını ödedi. Bir daha böyle bir faturayla karşılaşmak istemiyor.

MANSUR YAVAŞ İDDİALARI...
Bunun bizimle değil, bunun 28 ayrı dava var. Sahte senet, sahte senete icra takibi, şizofren, şantaj mesajları, tehdit mesajları var. 2016 yılında. Bunun gibi de birçok dava var. Mart ayı başında mahkeme iddianameyi kabul etmiş. Bu iddianamenin kabulüyle kamuoyu gündemine geldi. Bu karşılıklı yaşanan senette sahtecilik, şantaj, çocuk pornosu bir sürü iddia... Bu iddianın yargı süreci devam ederken, seçimden sonra da devam edecek. Belediye Başkanı şehreminidir. Ey CHP diyoruz, 'Bütün bunları biliyor muydun? Sahte seneti icra takibine koyan bir sürü ilişkinin içinde olan birisine şehir emanet edilir mi' diyoruz. Cumhurbaşkanımızın da dediği şu; seçimden sonra da bu işler devam edecek. Buradan birileri nasıl ki buradan Mansur Yavaş'la ilgili bir mağduriyet çıkarmaya çalışıyorlar. Biz bunu görmezden mi gelelim, kamuoyuna söylemeyelim mi?