Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu. Tutuklanan ABD Konsolosluğu çalışanı ile gözalıtna alınan Osman Kavala'nın bağlantılarının ortaya çıktığını söyleyen Erdoğan, ABD'nin Metin Topuz'un telefonunu istemesine de sert tepki gösterdi.  İdlib'deki operasyon büyük oranda neticelendiğini bundan sonraki hedefin Afrin olduğunu duyuran Erdoğan,  AK Partili belediye başkanlarının değişimi ile ilgili de önemli mesajlar verdi. 

ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI 

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip  Erdoğan, grup toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı.  Erken seçim iddialarıyal ilgili soruya "İddiayı kim ileri sürüyorsa ispatla  mükelleftir. Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Yok böyle bir şey. Bizden  böyle bir şey duydunuz mu?Şu anda gündemimizde yok," dedi. 

İLÇE  BELEDİYELERİNDE  DEĞİŞİM 

İstanbul'da 'Hayır' oyunun çıktığı ilçe belediyelerinde değişime yönelik soruya ise, şu anda böyle bir şeyin söz konusu olmadığını ancak olmayacağı anlamına da gelmeyeceğini söyledi. 

GÖKÇEK'İN YERİNE KİM GELECEK?

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in istifa edeceğini açıklamasının ardından yerine kimin geleceğine ilişkin soruyu da yanıtlayan Erdoğan, "İstişareler devam edecek. İstanbul'da da toplantılar, istişareler yapıldı" dedi.

Devletin obez yapısından kurtarılması gerektiğini söyleyen Erdoğan'ın grup toplantısında yaptığı konuşmasının satır başları şöyle:İstihdamda 29 milyona yaklaştık. Gençlerimiz ve kadınlarımız arasında çok daha hızlı şekilde gözlenen istihdama katılım sebebinin yüksekliği sebebiyle henüz tek haneli rakamlara ulaşamadı. Hedefleri turizmde de yakalayacağımıza kesinlikle inanıyorum.Bankalarımızla ilgili çalışmalarımızda, bugün inşallah bunlarla ilgili çalışmalarımızı da olgunlaştıracağız. Geniş bir teşvik paketi ile bu rahatlamayı sağladık. Merkez Bankası'ndaki rezervimiz de 117 milyar dolar seviyesine çıkmış bulunuyor. En kısa sürede 135 milyar doların üzerine çıkartacağız. 

KÖKLÜ BİR REFORM GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ

Ülkemizi hedeflerine ulaştırana kadar bize durmak, dinlenmek yok. 2019 hazırlıkları çerçevesinde üzerinde dikkatle durmamız gereken hususlardan birisi de reform sürecini kesintisiz devam ettirmek. 2019 Kasım'ında yapılacak seçim öncesinde uyum yasalarının çıkartılması gerekiyor. Yönetim sistemi değişikliğini önümüzdeki dönemde yönetim reformu ile taçlandırmalıyız. Eski sisteme dair ifadelerin yenisi ile değiştirilmesi olarak anlar ve uygularsak bu fırsatı heba etmiş oluruz. Köklü bir yönetim reformu haline dönüştüreceğimize inanıyorum.

OBEZ BİR DEVLET YÖNETİMİNE SAHİBİZ

Geçtiğimiz 15 yılda yaptığımız tüm reformlara  rağmen, hala obez bir devlet yönetimine sahibiz. Dikkat ediniz; devletin büyük  olması farklıdır, güçlü olması farklıdır; obez olması, hantal olması, verimsiz  olması daha farklıdır. Bizim devletimiz elbette büyük olacaktır, güçlü olacaktır,  ama hantallığın, kaynak ve zaman israfının, daha pek çok hastalığın sebebi olan  obezlikten devletimizi kurtarmamızın şart olduğu da bir gerçektir. Ancak bu  şekilde devlet yönetimini daha sağlıklı, daha etkin, daha hızlı, daha verimli  hale getirebiliriz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçiş için gereken uyum  yasalarını hazırlarken, işte bu bakış açısıyla hareket etmeliyiz.

ANAMUHALEFETLE DEĞİL KENDİMİZLE YARIŞIYORUZ

Uyum yasaları ile ilgili çalışmaları bu yaklaşımla yürütmeliyiz. Unutmayınız; Fırsatın kazası olmaz. Bu reform sürecinde bizi yine en çok ana muhalefet yoracak. Biliyorsunuz AK Parti olarak ana muhalefet diye karşımıza çıkan anlayışın sığlığından şikayet ettik, ediyoruz. Bu hali bizim için ne kadar büyük bir şanssa, ülkemiz için o kadar büyük şanssızlıktır. Biz ana muhalefetle değiş, kendi kendimizle yarışıyoruz. Rehavete kapılmamak için başarı çıtasını sürekli yükseltiyoruz. Gerekirse gece gündüz çalışma pahasına ülkemize ve milletimize karşı sorumluluklarımızı yerine getirmek mecburiyetindeyiz. 

MÜFTÜLERE NİKAH YETKİSİ TARTIŞMASI

Müftülere nihak kıyma yetkisi verilmesi ile ilgili hadise... CHP'lilerin üslubu milletten, milletin değerlerinden, tarihinden ne kadar kopuk olduklarını bir kez daha ortaya sermiştir. Bu hususta Anasaya Mahkemesi'ne gitmeleri bizi şaşırtmadı. Kimilerinin uzmanlık alanı hizmettir, kimilerinin uzmanlık alanı da mahkeme kapılarının aşındırmaktır. 

CHP'NİN İHTİSAS ALANI

Anayasa Mahkemesi'ni olur olmaz sebepler de CHP'nin ihtisas alanına dönüştü. Haklarıdır ama bu meseleyi tartışma biçimlerine asla saygı duymadık, duymayacağız. Konuyu çocuk gelinlerden, çokeşliliğe kadar hakikete aykırı yere çekenleri milletimize teşhir etmek boynumuzun borcudur. Laiklik bizim de kabul ettiğimiz ve uygulanması gerektiğine inandığımız bir kavramdır. Olur olmaz her konuyu laiklik üzerinden eleştiren, hizaya sokmaya çalışan CHP anlayışının miadı artık dolmuştur. Ana muhalefet partisinin milleti laiklikle böldüğü o karanlık devirler sona ermiştir. Bu kavramı AK Parti olarak yerli yerine oturttuğumuzu düşünüyorum. Ben burada tekrar müftülerin nikah kıyma yetkisini anlatacak değilim. Akıl sahibi olan herkes bu işin ne kadar doğru olduğunu gayet iyi biliyor, anlıyor. Bu Meclis'e müftü olarak değil, tapu kadastro olarak gelse kabul edeceklerdi. Bunlar ne yazık ki din ile bağlantılı bir konu olduğu zaman hop oturup hop kalkıyorlar. 

"SİLAHLARIN NEREDE, NASIL STOKLANDIĞINI BİLİYORUZ"

Türkiye terör örgütleri ile mücadelesinde mesafe katettikçe bir takım mahfillerde tepkinin dozunun arttığını görüyoruz. Vize hadisesinden, köpekle aramaya bu tavır doğru yolda olduğumuzun ispatıdır. Stratejik ortağımız ABD, defaatle görüşmemize rağmen Suriye'de,  dikkat edin, terör örgütü PKK'nın düşük çocuğu olan PYD ve YPG ile birlikte Rakka  operasyonunu yapıyor. 'PKK değil' diyorlar. Peki Rakka'da bölücü terör örgütünün  dev posterlerinin asılmasını ey Amerika neyle izah edeceksin?  Biz söyledik  inanmadın, artık televizyon ekranlarında, kamera çekimlerinde... Bütün gerçekler  ortada, neyle izah edeceksin? Biz gerçeklerle konuşuyoruz. 3 bin 500'ü aşkın tır  bölgeye silah taşyıyor. Bu silahlar rakka'da mı kullanıldı, DEAŞ'a karşı mı  kullanıldı? Bunların nerede nasıl stoklandığı, bunları da biliyoruz ha, bunu da  iyi bilin.

"İDLİB'DEKİ OPERASYON BÜYÜK ORANDA NETİCELENDİ"

İdlib'deki oparasyon büyük ölçüde neticelendi. Şu anda Afrin konumuz  var önümüzde. Bunların hepsi bizim için birer tehdittir ve biz ülkemiz için  tehdit oluşturacak her alanda karlıyız. Bunu herkesin bilmesini istiyoruz.  Buralardan taviz veremeyiz. Bir gece ansızın gelebiliriz, bir gece ansızın  vurabiliriz. Eğer bütün bunlar olurken böyle bir ortamda sırtımız sıvazlansaydı,  bizi yere göğe koyamaz hale gelseydiler asıl o zaman şapkayı önümüze koyup 'ne  yapıyoruz biz' diye düyşünmemiz lazımdı. Demek ki isabetli bir güzergahta  yürüyoruz. 

Her terörist için 1 TIR silah gönderdikleri yalanına bizi inandırmaya çalışacak kadar da pişkince tavır içindeler. Terörist başı saygıdeğer bir kişi değilmiş. Lafa bak. Hani siz demokrasinin beşiğiydiniz ya? Sizin gücünüz Tayyip Erdoğan'ın 13 koruması için gözaltı kararı çıkarmaya yeter. 

AB ÜLKELERİNE SERT PKK TEPKİSİ 

Almanya'da terör örgütü mensuplarının gösteri  düzenliyor.Alman polisinin ise resmi sosyal paylaşım hesaplarından "Bu  akşam sizin için görevdeyiz." diye mesaj yayımladı.  Fransa'da devlet televizyonu binasına bölücü terör örgütü başının  posterinin asıld. Fransa polisi bu durumu izledi. Hani PKK, AB üyeleri olarak terör örgütüydü. Niye izliyorsun, niye  indirmiyorsun? Bu soruyu sormak bizim hakkımız değil mi? Bu nasıl dostluktur.  

ABD'NİN METİN TOPUZ'UN TELEFONUN İSTEMESİNE SERT TEPKİ

FETÖ ile irtibatı ya da iltisakı sebebiyle bir kişiyi gözaltına alıyorsunuz,  kendisini istemeye yüzleri tutmadığı için olsa gerek 'diplomatik dokunulmazlığı  var' diye telefonuna sahip çıkıyorlar. Böyle bir şey de yok. Belki yutarlar diye  buradan giriyorlar. Kime neyi yutturuyorsun. Ajanlık faaliyeti sebebiyle yakayı  ele vermiş isimler konusunda 'sivil toplum kuruluşu temsilcisiydi', 'medya  mensubuydu', 'iyi insandı', 'güzel vatandaştı' gibi güzellemelerle hedef  saptırılmaya çalışılıyor.

Başkansoloslukta çıkanlar o 'STK mensubuydu' dedikleri  o Türkiye'nin Soros'u durumunda olan kişinin havası çıktı meydana. Bağlantılar  çıkıyor meydana. Ya siz kime neyi yutturuyorsunuz. Taksim olaylarının arkasına  bakıyorsunuz aynı kişi var, belli yerlere ciddi manada kaynak aktarımının  arkasında bunları görüyorsunuz. Bu milleti içeriden vurmaya gayret edenlere karşı  milletçe dik duracağız, kararlı duracağız ve gereken hesabı da soracağız. Burada  özellikle yargı makamlarının hukuk çerçevesi içerisindeki hassasiyeti en büyük  güvencemizdir ve bu işin de hep takipçisi olacağız.

PETROL KUYULARI TERÖR ÖRGÜTÜNÜN İŞGALİ ALTINDA 

Biz birbirimizle uğraştıkça ağıtlar hep Türkçe, Arapça, Kürtçe olacaktır. Suriye'nin yüzde 25'i PYD/YPG terör örgütünün kontrolünde. Böyle bir Suriye kimin işine yarar. Suriye halkına olmadığı kesin. Biz de karşımızdaki manzaradan memnun değiliz. Şu anda Deyrizor'da petrol kuyularını bölücü terör örgütü işgal etmiş durumda. Kim sayesinde?Biz bu manzarayı değiştirmek için gayret ediyoruz.