Cumartesi akşamları yayınlanan ve 17. bölümü ile birlikte Gönül Dağı dizisine olan bağımlılık iyice arttı.

Ufacık dünyalarına dağlar kadar büyük hayaller sığdıran Anadolu gençlerinin öyküsü milyonların gönlüne taht kurmayı başardı.

Berk Atan ve Gülsim Ali İlhan’ın başrollerinde yer aldığı dizinin hikayesinde de Dilek ve Taner’in barışması dizi hayranlarını bir hayli mutlu ederken, Sedar ve Elif'in aşkı başlaması ise izleyenleri tebessüm ettirdi.

17. Bölümünde yayınlanan sahneler ise birbirinden dikkat çekici ve heyecanlıydı. Mustafa Çiftçi'nin eserinden uyarlanan ve Anadolu hasbiliğini, harbiliğini, samimiyetini taşıyan yapım geniş kitleleri etkilemeye devam ediyor.

Dizinin kahramanlarından birinin elinde beyaz cama yansıyan Cengiz Aytmatov'un 'Elveda Gülsarı' kitabı dizinin takipçilerini heyecanlandırdı.

Binlerce kişi, güzel bir at ve bakıcısının hüzünlü hikâyesinin anlatıldığı kitabı internetten taradı. Dizinin yayında olduğu saatlerde 'Elveda Gülsarı' arama motorlarında yüzde yüzlük bir artışla arama kayıtlarına geçti.

Google Trend verileri, “Elveda Gülsarı” anahtar kelimesi için arama hacminde zirvede %100 oranla yükseldi.

GÜLSARI GÖNÜL DAĞI
Cengiz Aytmatov’un eseri ile dizideki hüzünlü bir hikaye birbiriyle oldukça örtüşüyor. Dizinin başrolündeki amcaoğulları kasabanın elektriğini karşılamak adına bir santral kurmak istiyor. En uygun alanı bulduktan sonra bu alanın yaşlı bir kadının tarlası olduğunu öğreniyorlar. Tarlayı kadından kiralamaya karar verdikten sonra ise oldukça etkilenecekleri hüzünlü bir hikaye ile karşılaşıyorlar.

Çocuğunu kaybeden Gülsarı ana, bu acı olayı uzun süre kabul edemiyor, aklı kendisine oyunlar oynamaya başlıyor ve her gün kızının yolunu gözlüyor. Mucit gençler sayesinde ise kızından kendisine emanet olan torununa uzun bir zaman sonra kavuşuyor. Cengiz Aytmatov’un kitabı da hüzünlü bir hikayeyi işliyor.

ELVEDA GÜLSARI KONUSU
Kitabın ana kahramanlarından bir tanesi olan Tanabay, yılkı atlara bakmakla görevli olan bir seyis. Sonrasında yılkıcı Turgay, Tanabay’a Gülsarı adında özgürlüğün ve asaletin temsilcisi olan bir atı iyileştirmesini söylüyor. Gülsarı’ya göz gibi bakan Tanabay’ın bu atı sonrasında Sovyet rejimi tarafından alınıyor. Devamlı kaçan Gülsarı da bozkıra geliyor. Bir süre sonra ise Gülsarı’ya ceza veriliyor ve iğdiş ediliyor. Bu sırada Tanabay da rejimle ters düşüyor ve parti rozeti alınıyor. Romanın sonunda birbirini bu çok seven ikili bir araya geliyor olsalar da ikisinin de büyük acılar yaşayarak yaşlandıkları anlaşılıyor.