Göksun ilçesinin Kanlıkavak, Esenköy ve Apıklar Mahalleleri’nde yürütülen çalışmalarda görev alan taşeronlar, ana yüklenici Ahes Milenyum İnşaat tarafından ödemelerinin yapılmadığını iddia etti.
Depremzede emekçiler, tamamladıkları yaklaşık 180 köy evinin karşılığında tek kuruş alamadıklarını belirterek, “Artık evimize götürecek ekmek bulamıyoruz!” diyerek isyan etti.
TAŞERONLARIN EMEĞİ YOK SAYILDI!
Projede altyüklenici olarak görev yapan Öztoprak İnşaat ve Osak Mühendislik’e bağlı taşeronlar, sözleşme ve hakediş belgelerine rağmen ödemelerini alamadıklarını açıkladı.
İddialara göre, ana yüklenici firma ödemeleri bilinçli olarak geciktiriyor ve iş teslimi yapılmasına rağmen taşeronları oyalıyor.
Taşeronlardan Ramazan Demiroğlu ve Yunus Emre Ayar’ın her birinin 7 milyon TL, Murat (İran uyruklu)’nun 2 milyon TL, Muhsin Şişlik ve Mehmet Göz’ün 450’şer bin TL, Ömer Gürbüz’ün 350 bin TL, Beyazıt Su’nun ise 150 bin TL alacağı bulunuyor.
Toplam alacak miktarının 17 milyon 400 bin TL’ye ulaştığı ifade ediliyor.

“EVİMİZE EKMEK GÖTÜREMEZ HALE GELDİK”
Taşeronlar, aylarca aralıksız çalıştıklarını, işçi maaşlarından malzeme tedariğine kadar her türlü harcamayı kendi ceplerinden yaptıklarını belirtti.
Ancak ödemelerin yapılmaması, onları hem ekonomik hem de psikolojik olarak çöküşün eşiğine getirdi.
Bir taşeronun sözleri yaşanan acıyı özetledi:
“Biz depremzede insanlarız. Hem evimizi kaybettik hem emeğimizi. Evimize ekmek götüremiyoruz. Artık dayanacak gücümüz kalmadı.”
ANA YÜKLENİCİYE TEPKİ: “OYALAMA TAKTİĞİYLE ZAMAN KAZANIYORLAR”
Mağdurlar, ana yüklenici Ahes Milenyum İnşaat’ın defalarca söz vermesine rağmen ödemeleri yapmadığını, her seferinde farklı bahanelerle süreci uzattığını dile getirdi.
“Bizi sürekli oyaladılar, her defasında ‘haftaya ödeyeceğiz’ dediler. Telefonlarımıza çıkmadılar, muhatap bulamıyoruz.” ifadeleriyle tepkilerini dile getirdiler.
Bazı taşeronlar, firma ile aracı yükleniciler arasında “ahbap-çavuş ilişkisi” bulunduğunu iddia ederek, “Adeta organize şekilde dolandırılıyoruz.” sözleriyle yaşadıkları mağduriyeti anlattı.
BAKAN KURUM’A ÇAĞRI: “MAZLUMUN YANINDA DURUN!”
Taşeronlar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a seslenerek şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Bakan, siz ‘şu kadar evi teslim ettik’ diyorsanız bilin ki o evler bizim emeğimiz sayesinde yapıldı. Emeğimize sahip çıkılmazsa bu bakanlığın adaletine gölge düşer. Güçlüden değil, mazlumdan yana olun.”
Ayrıca, Kahramanmaraş Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün konudan haberdar olmasına rağmen hiçbir işlem yapmaması da eleştirildi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A ÇAĞRI: “BU SESİ DUYUN!”
Taşeron firma yetkilileri, sorunun büyümemesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da çağrıda bulundu.
“Sayın Cumhurbaşkanımıza güveniyoruz. Bu haksızlığı görmezden gelmeyecektir. Biz devlete değil, devlet adına iş yapanlara karşı mağdur ediliyoruz.” dediler.
İL MÜDÜRLÜĞÜNE SERT ELEŞTİRİ: “YAPTIRIM GÜCÜNÜ KULLANIN!”
Taşeronlar, Kahramanmaraş Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün artık “sözde değil, fiilen” devreye girmesi gerektiğini belirtti.
“Elinizde yaptırım gücü var. Ana yükleniciye yapılan ödemeleri durdurun. Biz hakkımızı almadan kimseye bir kuruş ödenmesin.” sözleriyle tepkilerini dile getirdiler.
Bu çağrının hayati önem taşıdığına dikkat çektiler.
24 SAATLİK ÜLTİMATOM: “PARA ÖDENMEZSE BİNALARI SÖKECEĞİZ”
Sabırları taşan taşeronlar, 24 saat içinde ödeme yapılmaması halinde inşa ettikleri binaları sökeceklerini duyurdu:
“Bizim alın terimiz o duvarlarda! Eğer 24 saat içinde ödemeler yapılmazsa, emeğimizi çatır çatır sökeceğiz!”
Bu açıklama, yalnızca öfkeyi değil, çaresizliği de gözler önüne serdi.
Kamu düzeni ve iş güvenliği açısından risk oluşturan bu durumun, yetkililer tarafından acilen çözüme kavuşturulması isteniyor.
ORTAK TALEP: ADALET VE ÖDEME
Mağdur taşeronlar, ana yükleniciye yapılacak son hak ediş ödemelerinin, kendi alacakları ödenmeden yapılmamasını talep ediyor.
“Bizim tek isteğimiz emeğimizin karşılığıdır. Ödemeler yapılana kadar hiçbir firmaya tek kuruş aktarılmasın.” diyerek yetkililere seslendiler.
DEPREMZEDELERİN ALIN TERİ KORUNMALI
Kahramanmaraş’ta yaşanan bu kriz, deprem sonrası yeniden inşa sürecinde adalet, denetim ve şeffaflığın ne kadar hayati olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Yetkililerden beklenti net:
“17,4 milyon TL’lik mağduriyet giderilmeli, depremzede emekçilerin alın teri heba edilmemelidir.”




