TRT Diyanet TV Kahramanmaraş ile ilgili daha önce çekmiş olduğu İl İl manevi iklim programını önceki hafta yayınladı…
http://www.diyanet.tv/il-il-manevi-iklim/video/il-il-manevi-iklim-5-bolum--kahramanmaras
Programın 31’nci dakikasında Moderatör soruyor:
- Ömer Faruk Şirikçi hocamız uzun yıllar Maraş’ta imam hatiplik görevi ile hizmet etmiş, Maraş’ın bugün en büyük camisinin yapılması ve yaptırılması için emek vermiş de bir hocamız.
- Abdulhamidhan Camisinin yapılmasın da sizin gerçekten tarihi bir hassasiyetiniz oldu mu? diye soruyor…
Aman yarabbi…
Daha önce bu şehrin Vali’sine, Büyükşehir Belediye Başkanına “halka eziyet ediyor” diye konuşan zat, almış mikrofonu eline konuştukça konuşuyor…
Moderatörün sorusuna cevap vereceğine başka konuya giriyor…
Dinledikçe tansiyonum yükseldi…
Acaba yanlış mı duyuyorum söylediklerini diye, birkaç kez daha dinledim.
O Zat’a bir kez daha kızgınlığım arttı…
Diyor ki:
- Ben Kahramanmaraşlıyı önce size tarif etmeliyim; sabahtan bu yana çok şey duydunuz ama:
- Maraşlı fetva makamına ayakkabısını çıkarmadan girmeyen adamdır.
- Maraşlı her çete bayramında çete elbisesini giymekten büyük şeref duyan insandır.
- Maraşlı ekmeği sofrası açık insandır.
- Maraşlı gelir kaynaklarını alın teri ile kazanmak arzusundadır.
- Turizme de bunun için çok eyvallah etmemiştir.
- Maraş’ın kendini kurtaran şehir olmasının temelinde Ali Sezai efendinin emrine itaat eden binler on binler vardı. Herkes çocuğunu dağ köylerindeki akrabalarının yanına emanet edip, gelip şehrini kurtarmıştır. Aynı ruh bugünde duruyor.
- AMMA üniversite geldi, kafeler çoğaldı.
- Fabrikalar çoğaldı.
- Anlımızın teriyle para kazanalım dedik, lakin insanımız şımardı.
- Aynı oranda onların maneviyatlarını yükseltemedik.
- Bizim problemimiz bu aslında.
- Bunu bertaraf edebildiğimiz zaman inşallah Maraş çok güzel ilerlemeler kaydedecektir.
*
Şu zatın söylediğine bakar mısınız?
- Üniversite geldi diyor…
GELMESİN Mİ?
- Kafeler, Fabrikalar çoğaldı diyor…
ÇOĞALMASIN MI?
- Alnımızın teriyle para kazanalım dedik, lakin insanımız şımardı diyor…
Yani helal para kazanılmadığını mı ima ediyor?
Allah aşkına şu laflar söylenecek laflar mı?
Bir eski hocaya yakışan laflar mı?
Ne diyeyim be sana ki;
Sakalının her bir tanesinde bin hinlik olan zat…
Sen önce şöyle bir aynaya bak…
Ve kendi kendine de ki;
CAMİDE İMAMDIM, ABDULHAMİDHAN CAMİ ADINA VAKIF KURDUM. ETRAFINA İŞYERLERİ YAPTIRDIM. HATTA OTOPARKI BİLE İPTAL ETTİM. ONLARI DA KİRAYA VERİYORUM OHH CANIMA DEĞSİN NASIL ELE GEÇİRDİM DE...
Gör bak ayna sana kesinkes diyecek ki:
Bu mu alın teriyle para kazanmak?
BU ŞEHİRDE SİMYA VE BEYZA KOLEJLERİ ADI ALTINDA SAF HAYIR HASENAT SAHİPLERİNDEN ARSALARINI BAĞIŞ ADIYLA ALARAK NASIL ÖZEL OKUL YAPTIRDIM. HEMDE ÖĞRENCİ BAŞINA 15 BİN ALIYORUM…
Bu sefer ayna yüksek sesle seslenecek:
Bu mu helalinden para kazanmak?
FETÖ’YE AİT PİANALİTİK DERSANELERİNİN İKİ TANE ŞUBESİNİ AÇTIM. BİNLERCE ÖGRENCİ KAYIT YAPTIM. AMMA VELAKİN FETÖ’NÜN ŞUBESİ OLDUĞUNDAN KAPATILDI…
İşte ayna burada haykıracak:
Hangi bağlantılarla bu dershaneleri açtın?
Cevap ver cevap “HOCA HOCA” diyecek…
Ve sen yıllardır olduğu gibi cevap veremeyeceksin?
*
Bre küstah…
Sen değil misin?
Sayın Vali’me, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı’ma video görüntünde ulu orta hakaret içeren ve halka şikâyet eden zat…
Şimdi de kalkmışın Üniversite geldi, Kafeler, Fabrikalar çoğaldı, alın teriyle kazanç kazanılmıyor, imasında bulunuyorsun?
Bu şehrin “Fetva” makamı mısın sen?
Yani bu hizmetlerin gelmesini istemiyor musun?
Bu hizmetler gelirse senin gibi zatların bu şehirde bir değeri kalmaz ondan mı korkuyorsun?
Sayın Valim, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım bu zat’ın elinden Halka ait olan Abdulhamidhan Camimizi kurtarın…
Ve diyanet Başkanlığına devredilmesi için gereğini yapın…
Bunu yaparsanız Kahramanmaraş halkı size ilelebet minnettar kalacaktır.
Bakın bir şeyin altını çizerek diyorum ki;
Bir araştırma ve kamuoyu yoklaması yapılsa…
Camimizin Diyanet Başkanlığına ve Vakfına bağlanması için…
Bu halkın yüzde 99’u “EVET” diyeceklerdir…
*
Son söz olarak diyorum ki:
Bu zat orda olduğu müddetçe, 10 bin kişinin aynı anda namaz kılabildiği camimize her geçen gün gitmeler azalmaktadır…
Düş bu şehrin yakasından, zat mısın? Zattiring misin? Her neysen?
