Cumhurbaşkanı  Erdoğan, TBMM Genel Kurul'unda milletvekillerine seslendi. Erdoğan, Musul'la ilgili Musul'un DAEŞ'ten kurtulacağına inanıyoruz. Türkiye olarak masanın dışında olamayız, masada olmak zorundayız' dedi. 

Erdoğan: Terör örgütlerine karşı en büyük gücümüz birliğimizdir. Bu sebeple Yenikapı'da ortaya çıkan birliktelik ruhunu korumalıyız. Düşünce, tarz ve davranış farklılıklarımız elbet olacaktır. Eğer biz PKK, DAEŞ, FETÖ, Sınır güvenliği ve bayrağımızın yüceliği konusunda ortak bir zeminde buluşamıyorsak o zaman bir sorun var demektir.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Meclis'in yeni yasama dönemi açılışında, 'Milletimiz içeriden ve dışarıdan büyük tehlikelerle karşı karşıyadır. PKK, DAEŞ ve FETÖ ittifak halinde saldırıya geçmiştir. TBMM olarak teröre karşı olan mücadelede üzerimize düşen görevi sürdüreceğiz' ifadesini kullandı. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: 

Meclis'in yeni yasama döneminde sizi bütün kalbi duygularımla selamlıyorum. 15 Temmuz 2016 gecesinin TBMM'nin tarihinde önemli bir yeri olacaktır. Darbe girişimi Meclis'te bulunan milletvekili arkadaşlarım onurlu duruşa sahip çıktı. TBMM, Kurtuluş Savaşı'ndan sonra 15 Temmuz'da 2'inci kez gazi unvanını aldı. 10 milyonlarca vatandaşımıza borcumuzu ödeyemeyiz. Türk milleti tüm dünyaya özgürlük ve demokrasi dersi vermiştir. 

'DARBE GİRİŞİMİNE 'DARBE' DİYEMEYEN GİRİŞİMİN GÖNÜLDEN DESTEKLEYİCİSİDİR'

Şehit ve gazi yakınlarımıza maddi ve manevi destek veriliyor, verilmeye devam edecek. 15 Temmuz'u unutturmamanın gayreti içerisindeyiz. O gece milyonlar birlik uğruna ölüm kusan silahların üzerine yürümüşlerdir. O gece yaşanılanları tiyatro diyerek küçümsemeye çalışanlar oldu. Darbe girşimine 'darbe' diyemiyorsa, o kişide girişimin gönülden destekleyicisidir.  

'TERÖRE KARŞI EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ BİRLİĞİMİZDİR'

Terör örgütlerine karşı en büyük gücümüz birliğimizdir. Bu sebeple Yenikapı'da ortaya çıkan birliktelik ruhunu korumalıyız. Düşünce, tarz ve davranış farklılıklarımız elbet olacaktır. Eğer biz PKK, DAEŞ, FETÖ, Sınır güvenliği ve bayrağımızın yüceliği konusunda ortak bir zeminde buluşamıyorsak o zaman bir sorun var demektir. Suriye ve Irak'ta köşeye sıkışan DAEŞ, Türkiye'ye saldırarak kendine bir alan açmaya çalışıyor. Bir süredir bölücü örgütün ve müzahir kuruluşlarına katılım büyük ölçüde düşmüştür. Güvenlik güçlerimizin yürüttüğü operasyon bölgedeki vatandaşlarımız tarafından da destekleniyor. 

15 Temmuz'u her anlamda bir milat haline dönüştürmeliyiz. Terör örgütleriyle karalı olarak mücadele etmeliyiz. Yeni bir anayasayı hayata geçirmeliyiz. 

'TÜRKİYE MUSUL KONUSUNDA MASADA OLMAK ZORUNDA'

Suriye meselesi bizim için hayati konumdadrı. DEAŞ herkesin kullanıldığı elverişli bir malzemeden ibarettir. Örgüt Suriye'deki sorunun sebebi değil, sonucudur. Suriye'de 6 yılda 600 bin insan hayatını kaybetti. Artık bu durum sözün bittiği yeri gösteriyor. Mültecilere kapılarını açmak yerine sınırılarını kapatan Avrupa, insanlıkta sınıfta kalmıştır. Suriye'de hedefimiz bölgede güvenli bölge tesis etmek. Musul'un DAEŞ'ten kurtulacağına inanıyoruz. Türkiye olarak masanın dışında olamayız, masada olmak zorundayız. 

Avrupa'nın vize serbestisi konusunda verdiği sözün bu ay devreye girmesi gerekiyor. AB'nin bu tavrı verdiği sözü tutumak istemediklerinin kanıtıdır. Türkiye, AB ile 50 yılı aşkın sürede hep veren ve sözünü tutan taraftır. AB, Türkiye'yle veya değil, bu seçimi kendileri yapacaktır.

'TÜRKİYE'Yİ ENGELLEYEMEYENLER HEP EKONOMİ KOZUNU OYNUYOR'

Türkiye'nin önünü kesemeyenler hep ekonomi kozunu ortaya çıkarıyor. Ülkemiz büyüdükçe bu tür saldırılara karşı daha dirençli hale geldi. 15 Temmuz'un ardından hemen gözler ekonomiye çevrildi. Milletimiz ekonomisine sahip çıkarak hemen ertesi gün 2,5 milyar dolar piyasa sürerek,  doları TL'ye çevirdi. Daha fazla çalışacağız, istihdam ve ihracat yapacağız. Bu adımları hep birlikte geliştireceğiz.