Gazeteci Murat Yetkin kendisine ait sitede kaleme aldığı yazısında Cumhurbaşkanı'nın sürekli kurda hedefin yukarı doğru değiştirilmesinden rahatsız olduğu, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ile Merkez Bankası'na bu konudaki kızgınlığını belirttiği iddialarını ele aldı. "Nebati de gider mi?" başlıklı yazısında Gazeteci Murat Yetkin, "Kadın girişimcilerin yakınması üzerine Nebati’nin 2022’de enflasyonla mücadeleye ağırlık vereceğini söylemesi de Erdoğan’ı kızdırmış olabilir. Nebati sayesinde şimşeklere hedef olmaktan kurtulan Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu bile yasayla kendisine verilmiş enflasyonla mücadeleyi değil cari açığı görev edinmişken Nebati kendisini popüler olmaya kaptırmış görünüyor." ifadelerini kullandı.

İşte, Gazeteci Murat Yetkin'in dikkat çeken o yazısı:

EKONOMİ ÇÖZDÜKÇE DOLAŞIYOR
"Burada kasıt döviz-faiz hareketleriyle girdiği hızla çıkan sıcak para değil. Hükümet daha çok Körfez ülkelerine gayrimenkul satışlarıyla avunsa da üretim ve istihdama dönük yabancı yatırımlar, Doğruluk Payı sitesinin hesabına göre son altı yılda yüzde 50 azaldı.

Yargıda adalet, adil yargılama sorunu büyüdükçe yabancı yatırımlar azalıyor. Yabancı yatırımcı Türkiye’de iş yapacağı ortakların hisselerine -daha sonra iptal edilecek dahi olsa- siyasileşmiş yargı kararıyla el konulması ihtimalini hesap ediyor. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ardından, önceki yıllarda her türlü devlet imkânı önlerinde açılan Gülen grubu şirketlerine el konulup paldır küldür AK Parti şirketlerine devredilmesi örneğine bakıyorlar. “Yargı bağımsız” sözleri ise bizzat yargı tarafından tartışılırken üstelik.

Tabii sadece yargıda hâkim olan sisli havanın belirsizliği değil tek etken. Daha büyük etken ekonomi yönetimindeki belirsizlik. Deneyimli ekonomi yazarı Erdal Sağlam’ın kulis haberine göre, Erdoğan, yeni atadığı Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye iki nedenden dolayı kızmaya başlamış.
İkisi de Erdoğan’ın tezlerini geçersiz kılabilecek türden.

NEBATİ DE GİDER Mİ?
Nedenlerden biri 20 Aralık kararlarıyla birkaç saat içinde 18 liradan 11 küsur liraya düşen doların Aralık 2021 sonuna dek 10 liranın altına düşeceği beklentisiydi. Düşmeyince “köpüğünü alıyoruz, aradan Hazine kazanıyor” türü gerekçeler üretildi. Halen 13,5-14 lira arasında.

Bir diğeri de döviz korumalı, ya da bağımlı Türk lirası faiz hesabına beklenen rağbet olmaması, döviz hesaplarının azalmak bir yana artması ve Merkez Bankasının faiz düşürmesine rağmen piyasa faizinin artması.

Buna bir de “faizi düşürürsek enflasyon düşer” söylemine rağmen enflasyonun AK parti öncesi dönemi de geçerek yüzde 36’yı aşması var. Herhalde 36’dan örneğin 33’e düşerse, “düşürdük” diye övünecek hükümet. Zamlar ise ücret artışlarını silip süpürmüş durumda. Kadın girişimcilerin yakınması üzerine Nebati’nin 2022’de enflasyonla mücadeleye ağırlık vereceğini söylemesi de Erdoğan’ı kızdırmış olabilir. Nebati sayesinde şimşeklere hedef olmaktan kurtulan Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu bile yasayla kendisine verilmiş enflasyonla mücadeleyi değil cari açığı görev edinmişken Nebati kendisini popüler olmaya kaptırmış görünüyor."