Merhaba sevgili okurlar, sevgili dostlar.

Mübarek Ramazan ayı rabbim kullarına bol bol şefaat ederek, nimetlerinden vererek, bağışlanmamıza vesile olarak geçiyordur inşallah. Bu mübarek günlerde Müslümanların huzur ve barışı bulması dualarımı sıkça ediyorum.

 

Dostozan, rahmetli babam Mehmet Hanifi Sarıyıldız aşağıdaki şiirinde Müslümanlığın özünü kısaca ifade etmeye çalışmıştır. Son kıtada söylediği gibi “Nefse dizgin vurup gezenleriz biz” kısmı şimdiki ortamda kalmadı maalesef. Kimse nefsine dizgin vurmadığı gibi nefsinin açlığını şişire şişire besliyor.

Bizler için en büyük nimet Müslüman olarak doğmamızdır. Yardımlaşan, paylaşan, din ve bayrak için canını hiçe sayan, af etmeyi, merhameti bilen, emaneti, komşu hakkını, kul hakkını bilen, küçüğe sevgi, büyüğe saygı içerisinde elimizden geldiğince İslamın emrettiği şartları yerine getirmeye çalışan bir dine mensubuz elhamdülillah.

 

Şehrimizde artık büyükşehir ve gelişmekte olmanın göstergesi olsa gerek, eski hassasiyet ve itinada ramazanlar yaşanmıyor. İkiye hatta üçe bölünmüş durumda, bir yandan ibadetini huşu içerisinde yapmaya çalışanlar, bir yanda hiç umurunda olmayanlar bir yanda mazaretlerinden dolayı ibadeti yapamayan ama daha da fazla rahatsız olanlar.

 

Müslümanların huzur içerisinde ibadet etmeleri için, anlayış ve hoşgörü çerçevesi içerisinde, kişilerin inanç, yaşayış ve değerlerine birbirlerini rahatsız etmeden saygı göstermesi gerekir. Eskiden olduğu gibi beklentilerim yok, lokantalarda gazete kağıtları ile kapatılan camekanlar ve oruçlunun canı çeker düşüncesi ile gizli gizli yemeler içmeler. Namaz kılarken, ezan okunurken müzik sesinin kapatılması vs.vs. O kadar çok söylenecek söz var ki, uzatıpta kimsenin canını sıkmayayım. Tüm dostlara Mübarek ramazan ayının hayırlara vesile olmasını dilerim. Rabbim herkesin gönlüne göre versin, amin.

 

 

BİZ

 

Müslümanız şükür, dinimiz İslam.

Bağışlayanlarız, affederiz biz.

Çünkü bağışlar ve affeder Mevlam,

O'ndan alır, O’ndan naklederiz biz.

 

Allah'ın ipine sarıldık geldik,

Çile ateşinde kavrulduk geldik,

Gök ekinler gibi savrulduk geldik,

Zehri, şifa diye içenleriz biz.

 

Yoksulu doyurur, güçsüzü korur,

Sevgiyle doluyuz, yok bizde gurur,

Her gün beş vakitte el bağlar durur,

Dostluğu ihlasla hak ederiz biz.

 

İhanet ve isyan asla yok bizde,

Vatan, millet ve din bir içimizde,

Büyüğe itaat var hepimizde,

Tevekkül içinde sabrederiz biz.

 

Komşum aç yatarken, ben tok yatamam,

Kılı kırk yararım eksik satamam,

Vade dolup vakit oldu mu tamam,

Dünyayı huzurla terkederiz biz.

 

"Örtününüz" dedi, örtünüyoruz.

"Cömert olun" dedi, hep veriyoruz.

Sevdiğini, sevip övünüyoruz.

Önce de sonra da gülenleriz biz.

 

Husumet, kıskançlık yoktur özümde,

Doğruluk bulursun ancak sözümde,

Değersiz bir puldur dünya gözümde,

Doğru yolda serden geçenleriz biz.

 

Edep ve terbiye mümtaz vasfımız,

Yalnız sevgiliye sitem, nazımız.

Hakkın rızasıdır tek muradımız,

Gerçeğin sırrını görenleriz biz.

 

Merhamet, kalbimin penceresidir,

Gönlüme ilkbahar havası verir,

Ruhumu dolduran buz dağı erir,

Doğarken, vuslata erenleriz biz.

 

Dostum, DOSTOZAN'ı dostça kucakla,

Sevgi bağımız var tüten ocakla,

Zaman dehlizinde bir çift bacakla,

Nefse dizgin vurup gezenleriz biz.

 

Mehmet Hanifi Sarıyıldız /1987-K.Maraş

 

 

 

Bir dahaki yazıda buluşmak ümidiyle dostça kalın.07.07.2015