Düşünüyorum da...

 

Millet olarak suçu başkalarına atmayı ve kendimiz dışındaki herkesi suçlamayı çok seviyoruz.

 

O kadar da eminiz ki, suçsuz olduğumuzdan, kendimize toz kondurmuyoruz.

 

Ülke olarak da, millet olarak da, suç hiçbir zaman bizde olmadı.

 

Efendim, neymiş;

 

İnternet kötü,

 

Siyaset kötü,

 

Facebook kötü,

 

Televizyon kötü,

 

Alkol kötü ve daha sayamayacağımız kadar nesne kötü, tek iyi olan, süper olan Biz’iz.

 

Adam internette her türlü haltı işliyor, aklınıza gelen gelmeyen her şeyi yapıyor, fakat suçlu kendisi değil internet.

 

Vatandaş siyaset yapmasını bilmeden siyaset yapıyor, siyaset yapanlar birbirlerine küfür ve hakaret ediyor, fakat kötü olan kendileri değil siyaset. Buna da Bediüzzaman’ın siyasetle ilgili sözünü delil gösteriyor. Çünkü kendisini temize çekmek için hatırı sayılır birinden destek alması gerekiyor.

 

Evinde televizyon karşısına geçip çoluk çocuk tüm programları ilgi ile izleyip SMS ile katılıyor, şikayetçi olduğu programları reytinglerde birinci yapıyor, ama kötü olan televizyon oluyor.

 

Facebook’ta her türlü isimle beş on tane hesap açar, her türlü kişi ile muhatap olup sohbet eder. Sabahlara kadar Facebook’un başından kalkmaz. Facebook’ta tanıştığı kişilerle gezer eğlenir, her türlü haltı işler, hatta evlenir, sonra problem çıkınca suçlu bellidir.

 

Alkol alır, sağa sola saldırır, alkollü araç kullanır, kaza yapar, çoluğa çocuğa zarar verir. Fakat suçlu kendisi değil, alkolün ta kendisidir.

 

Adam bıçaklasa suçu bıçağa atacak. Yesinler sizin iyiliğinizi…

 

Bu sahtekârlar, yarın Allah’ın huzuruna vardıklarında yediği haltlar gösterilince; Allah’ım biz iyiyiz, suçsuzuz ama şeytana uyduk, mu diyecekler. Ya da bizi şeytan kandırdı…

 

Bize dünyada bu numaraları yutturabilirsiniz, ama orada size yuttururlar haberiniz ola.

 

Artık bırakın sizin dışınızdakilere iftira atmayı, suçlu; Siz’siniz kabul edin artık, işi yokuşa sürmeyin.

 

İnternette saatlerce kalıp, olmadık işler yapıp suçu internete atmak çok kolay değil mi?

 

Facebook’ta görmediğiniz kişilere hakaretler edip, küfürleşen klavye kahramanları, her gördüğü kızla ya da erkekle arkadaş olmak için taklalar atan sizler suçlu değilsiniz de suçlu, Facebook’mu?

 

Akıllı telefonları elinden düşürmeyen, sohbet ortamlarında bile elinde telefonla oturanlar değil de, akıllı telefon mu, suçlu olan…

 

Siyaset yapmasını bilmeden siyasete atılırsınız; çevredekilerle birbirinize bağırır, çağırır, kavga ve küfür edersiniz. Siyaset konuşmadığınız gününüz ve zamanınız geçmez. Seçimler gelmeden bir sene önce ve seçimler geçtikten bir sene sonra hala hararetle tartışırsınız. Sonra da siyaset kötü dersiniz. Siyaset sadece bizim ülkemizde var gibi. Peki, sormazlar mı, adama siyaset yapan Avrupa ülkelerindeki insanlar niçin siyaset için kavga edip birbirlerine küsmüyor.

 

Biz niçin en yakın dost ve ahbabımızla kavga ediyoruz, seviyeli tartışma yapamıyoruz. Kimseyi kandırmayın beyler suçlu, bal gibi de sizsiniz!

 

Unutmayın!

 

Yalnızca insanlar iyi ve kötüyü seçme özgürlüğüne sahiptir. Hayvan, bitki ve eşyaların iyi ya da kötü olma şansı ve imkânı yoktur. Bu nedenle onların iyi ya da kötü olması insanların onları kullanmasına bağlıdır. Yani onlar nötrdür. Eksi ve artıyı yüklemek biz insanoğluna aittir.

 

Son olarak hepinizin geçmiş bayramını en içten dileklerimle kutlarım.