Kahramanmaraş'ta 3 şehit ailesi ile 5 gaziye düzenlenen bir resepsiyonla 'Devlet Övünç Madalyası' tevcih edildi.

 

 

Devlet Övünç Madalyası tevcih töreni, 2010'dan bu yana ilk defa gerçekleştirilirken, tören 44 ilde eş zamanlı olarak yapıldı. İllerde valiliklerin organizasyonuyla madalyalar sahiplerine verildi. Adana, Afyonkarahisar, Ağrı, Amasya, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Denizli, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kırklareli, Kocaeli, Kırşehir, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Sakarya, Samsun, Tokat, Trabzon, Uşak, Aksaray, Karaman, Bartın, Batman, Yalova, Karabük ve Osmaniye illerinde düzenlenen törenler kapsamında toplam 212 gazi ve şehit yakınına madalyaları verildi.

 

Kahramanmaraş'taki tören MADO Sarayı'nda yapıldı. Kahramanmaraş Valiliği tarafından düzenlenen programda şehit aileleri ve gazilere devlet övünç madalyası ve berat takdim edildi. Devlet övünç madalyası ve berat takdim töreninde 3 şehit ailesine ve 5 gaziye övünç madalyası ve berat takdim edildi.  Program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından günün anlam ve önemiyle ilgili ayet ve hadislerin okunmasından sonra Vali Güvençer’in konuşmasıyla devam etti.

 

Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer, yaptığı konuşmada şehit ailelerini, gazileri ve ailelerini saygıyla selamladığını ifade etti.  Güvençer,  aynı saatte Cumhurbaşkanı ve Valiler tarafından şehit ailelerine, Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına küçük bir şükran nişanesi ve bir borç edası olarak Devlet övünç madalyalarının takdim edildiğini kaydetti. Şehit ailelerinin, yapılabilecek en büyük fedakârlığı yapıp elle tutulamayacak, sayılamayacak büyük bir şeref mertebesini bizzat aldıklarını ifade eden Vali Güvençer, ailelerin bu mertebeyi görebilen insanlar için alınlarında, omuzlarında, yüreklerinde pırıl pırıl taşıdıklarını dile getirdi. 

 

Vali Güvençer, takdim edilecek övünç madalyalarının onların onuru ve gururu olmaktan ziyade onlara karşı duyulan minnet, şükran ve vefa duygusunun sembolik birer işareti olduğunu söyledi. Kahramanmaraş Valisi Mustafa Hakan Güvençer, programda yaptığı konuşmada şunları kaydetti.

 

"Bu gün burada belki sayılabilir kadar adamız, adam gibi adamız İnşallah. Ama yalnız değiliz, biliyorum ki, biliyoruz ki idrakte zorlandığımız farklı bir hayat biçimiyle, yaşam biçimiyle hayatta olan şehitlerimiz, sevgili yavrularımız bütün mübarek arkadaşlarıyla beraber sadece ruhaniyetleriyle değil, göremediğimiz ama çok yakından hissettiğimiz mevcudiyetleriyle bizimle beraberler. Öyleyse öncelikle her birimizin bu mukaddes mevcudiyeti derinden hissetmek, fuzuli kelimelere bir ket vurup gönlümüzün onları duyan kulağına kuvvet vermek, onları bir kez daha üzülmekten ziyade sevgimizi yoğurup çoğaltarak şükranlarımızı yoğunlaştırarak, şükranla, minnetle, rahmetle yâd etmek hepimizin birinci derecede borcudur. Ben hepimizin müşterek borcunun ifasının edası adına bu milletin, bu topraklar, hak için verdiği tüm şehitlerimize şükran ve minnet duygularımızla rahmetler diliyorum. Allah onları daima yanımızda kılsın ve onların yardımlarından ve şefaatlerinden bizleri mahrum bırakmasın. Anne ve babalarını inşallah cennet kapısında karşılayıcılar kılsın.”

 

Şehitlerin yaşadığımız toprakları her hangi bir coğrafya olmaktan çıkarıp bir şeref ve namus nişanesi vatan haline getirdiğini kaydeden Güvençer şunları konuştu:

 

“Onların yüksek fedakârlıkları ve anne-babalarının kelimelerle, cümlelerle ifade edilemez ve ne söylersek söyleyelim bizlerin de asla onlar kadar sıcağı sıcağına, derinliğine yüreklerimizde hissedemeyeceğimiz fedakârlığın, feragatin üzerine söylenebilecek çok söz olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Onlar şehit sıfatıyla bizim içinde yaşadığımız, soluklandığımız o yüksek hakikat sırrını görenler, onlar o sırra erenler, onlar o sırra şahitlik edenler, onlar o sırrı bütün varlıklarıyla şahadet ederek dünyaya ilan edenler, onlar bizim fark edemediğimiz varlıklarıyla birlikte her başımız sıkıştığında gölgesine sığındığımız, her mahzun olduğumuzda rengine, şekline, hilaline, yıldızına bakarak yeniden ümit kazandığımız bayrakta kanlarıyla yaşayanlar. Onlar bu toprağı doğulup-ölünen, ekilip-biçilip tüketilen, hayat bulunan her hangi bir coğrafya olmaktan çıkarıp bir namus, bir şeref nişanesi vatan kılan insanlar. Ne zaman ki vatan deriz, ne zaman ki istiklal deriz, ne zaman ki bayrağa bakar selamlarız, fark etsek de fark etmesek de zorunlu olarak onları anar, onları selamlar, onlardan kuvvet alırız. Onlar ki bu büyük milletin ancak ve ancak Hakk önünde, Hakk için, Hakk mücadelesi için boyun büktüğünün, boyun bükeceğinin, alnını yere vuracağının işaretleri, bizatihi şahitleridir.”

 

Yapılan konuşmaların ardından yurdun çeşitli bölgelerinde görevleri başındayken şehit olan 3 şehit ailesine ve 5 gaziye, Vali Güvençer tarafından Devlet Övünç Madalyası takdim edildi. IŞİD militanlarınca açılan ateş sonucu şehit olan Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Adil Kozanoğlu’nun eşi Elif Kozanoğlu madalyayı alırken, “Bu madalyayı kızlarım adına eşimden aldım, bundan mutluluk duyuyorum. Keşke burada olmasaydık ta eşim yanımızda olsaydı” dedi.