BÖLÜM -1-

 

Baraj Manzaralı Ebedi İstirahat gâh!

 

Geçen gün yeni yapılan Şeyh Ali Sezai Efendi mezarlığına gittim.

 

Gitmişken de etrafa şöyle bir göz gezdirdim. ‘Ben ölünce acaba beni nereye defnederler.’ diye bakındım.

 

Aslında her metrekaresi bana uyar.

 

Şurası olsun bile demeye gerek yok.

 

Mezarlık, şehrin batısında, havadar, baraj manzarası harika. 

 

Burası mezarlık olamayacak kadar güzel.

 

İnsanın o anda oracığa yatası geliyor! Pardon ya orası ölen insanların defnedilmesi içindi.

 

İyide ölen bir insan için ne önemi var bütün bunların.

 

Bu güzel mevkii ancak ölünce kullanabileceğiz. 

 

Şehrimizin yöneticileri, ölülere o kadar çok değer veriyor ki, şehrin batıya doğru gelişmesinin önünü kesecek olmasına rağmen, şehir mezarlığını özelikle bu alana yapmayı uygun buldular.

 

Aslında bir yandan da iyi yaptılar.

 

İmara açsalar, yeni yerleşim alanları inşa edilse, belki şehrin elli yıllık konut sorunu çözülürdü.

 

Ama kaç tane gariban vatandaş buralardan ev alıp, yaşardı ki.

 

Şimdi öylemi, tabi ki değil, yaşarken göremeyeceği manzarayı, konforu, ölünce görecek.

 

Zengini fakiri fark etmeyecek.