KAYSERİ’de İbrahim Kulular’ın emniyet müdürü olarak atanmasının ardından Cinayet Büro’da 3’er kişiden oluşan 4 ayrı özel ekip kuruldu ve faili meçhul dosyalar tekrar ele alındı. Özel ekibinin filmlere konu olabilecek yöntemlerle çözdükleri olayların başında 4 Mart 1998’de Talas’taki evinde kablo ile boğularak öldürülen Melahat Buharalıoğlu (57) cinayeti geliyor. Dosyayı 17 yıl sonra yeniden açan ekip, cinayet mahalinde çekilen fotoğrafları inceledi.

 

FOTOĞRAFLAR ANALİZ EDİLDİ

‘Ölen kişinin oturuş şekli, katiline karşı direniş göstermemesi, evdeki sigara izmaritleri’nden yola çıkılarak katil veya katillerin ‘tanıdık’ olabileceği değerlendirildi. Eski eşi K.D. ile oğlu M.K.D. takibe alındı. Sigara izmariti üzerindeki tükürükteki DNA ile oğulunki uyuştu.

 

KATİL OĞLU ÇIKTI

Çapraz sorguya alınan M.K.D., fuhuş yaptığını iddia ettiği annesini, babasının azmettirmesiyle arkadaşı E.A. ile öldürdüğünü itiraf etti. Eski kocanın, cinayetten 17 yıl sonra karşısında polisi gördüğünde, “Ben bile cinayeti unutmuştum, nereden çıktınız” dediği öğrenildi. Cinayetin diğer şüphelisi E.A.’nın trafik kazasında hayatını kaybettiği de belirlendi. Baba-oğul tutuklandı.

 

İpucu: Kuyudaki lastik izi

 

KAZIMKARABEKİR Mahallesi’nde 12 Eylül 2005’te su kuyusu içerisinde çürümüş bir kadın cesedi bulundu. Kesici ve delici aletlerle öldürüldüğü ve kuyuya atıldığı belirlenen kişinin, DNA karşılaştırmasında Adana’da kayıp başvurusu yapılan Huriye Arısoy (56) olduğu belirlendi. 8 yıl sonra yeniden dosyası açılan Arısoy’un cesedinin atıldığı kuyunun etrafında çekilen fotoğrafları inceleyen ekip, yük aracına ait lastik izleri tespit etti.