Kent merkezinde Sait Paşa Caddesi üzerinde bakkal işleten evli ve üç çocuk babası Hayati Arslan (48) hobi olarak ahşap ve çelik oyma sanatıyla ilgilenmeye başladı.

Arslan, evinde kurduğu küçük atölyesinde çelik nacak, baston, kemik tarak, sürahi, tespih ve tablo gibi ürünler üretiyor. Ahşabı ve nacağı el işçiliğiyle sanat eserine dönüştüren Arslan sipariş üzerine gelen talepleri özenle hazırlıyor. Sipariş üzerine hazırladığı ürünleri Arslan Amerika başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesine gönderiyor. Baston ve çelik nacaklar bin lira ile 3 bin lira arasında satılıyor.

Meslek hayatıma bakkal olarak devam ettiğini ve hobi olarak ahşap ve çelik oyma sanatına başladığını anlatan Arslan,"Oyma sanatına başladım, tespihle uğraştım. Ondan sonra nacak oyma, baston oyma, çömlek oyma falan derken gece dükkanı kapattıktan sonra sabaha kadar bu işlerle uğraşıyorum.

Zamanla talepler artmaya başladı, nacak talebi artmaya başladı. Sivas'ımızda kaybolmaya yüz tutmuş bazı şeyler vardı biz bunları gün yüzüne çıkartalım dedik. Kaşıktır, kemik taraktır, Sivas bıçağıdır, su testisi, çömlektir bunlarla beraber bastonu da ön planda tutarak tespih oyma sanatı, işleme sanatı bunlarla uğraşıyorum.

Taleplerimiz gün geçtikte daha çok artıyor. Yetişmek için uğraşıyorum. Bu mesleği arkamdan gelecek yeni nesillere bırakmak istiyorum. Çıraklar yetiştirmek istiyorum. Bu unutulmaya yüz tutmuş bir sanattı" dedi.

"AMERİKA VE AVRUPAYA GÖNDERİYORUM"

Ürünlerinde çiçek motifi kullanmayı sevdiğini ifade eden Arslan, "Çiçek motifi daha güzel oluyor. Osmanlı motifleri de kullandığımız oluyor ama Osmanlı motiflerinde üç boyutlu canlılık verme zor oluyor. Tamamen yüzeysel olduğu için Osmanlı motifi biz genelde canlı çiçek motiflerini kullanıyoruz.

Sivas'ımıza ait kültürel olarak Çifte Minare, Eğri Köprü gibi şeyleri isteyenler oluyor. Canlı obje çalışmayı sevmiyorum. Kendime ait motiflerim var. Genelde yurt dışından talepler oluyor.

Kaynak: Sabah