Ünal'ın buradaki konuşmasından satırbaşları şu şekilde;

Kardeşlerim lütfen hep beraber bir şeyin farkında olalım. Türkiye son 4 yıldan beri çok ağır bir saldırı hattında. Gezi olayları ile başlayan 17/25 Aralık'la devam eden 15 Temmuz'la final yapmayı düşündükleri ama hamdolsun millete çarpıp darmadağın oldukları bir süreci yaşıyoruz.

Bunun farkında olmalıyız bunun altına neden çiziyorum Türkiye'nin uluslararası mahkemelerde yargılanması için ellerinden geleni yaptılar. Türkiye IŞİD'e destek veriyor dediler. Suriye'deki kardeşlerimize yaptığımız yardımı Türkiye iç Suriye Savaşı'nı körüklüyor. Türkiye Suriye'ye silah gönderiyor diye Uluslararası Mahkemelede Türkiye'nin yargılanması, Recep Tayyip Erdoğan'ın Lahey'de yargılanması için herşeyi yaptılar. 2012 yılında başladılar ve 2013 yılında devam ettiler. Dedik ki biz aldığımız Bakanlar Kurulu kararıyla IŞİD'i terör örgütü ilan ettik dememize rağmen ısrarla. "Benim oğlum bina okur döner döner yine okur" misali ile tekrar tekrar siz IŞİD'e yardım ediyorsunuz dediler.

Siz gazeteciler tutuyorsunuz dediler. Siz ülkede Demokrasiyi askıya aldınız dediler her iki yılda bir seçim Yapılan bu ülke için Türkiye'yi Dış dünyada suçlu ve itibarsız bir ülke haline getirmek için ellerinden geleni yaptılar. Bu propaganda'yı kimler yaptı ve yapmaya devam ediyor. Bunları açık açık konuşalım şimdi Recep Tayyip Erdoğan'a, sizce Cumhuriyet Halk Partisi yani daha özelinden Kemal Kılıçdaroğlu, FETÖ, Almanya'sı, Hollanda'sı ve bütün Türkiye karşıtı küresel karşı güçler neden Tayyip Erdoğan'a karşılar?

Geçen birşey söylemiştim, Suriye'de 600 bin insanı ve yüzbinlerce çocuk katleden eden kimyasal silah kullanan diktatör oğlu diktatöre Esed ile hiçbir şey söylemeyenneden Tayyip Erdoğan'ın dillerine doluyor. Bu Tayyip Erdoğan'ın düşmanlığın altında sebepleri neler ? Son 4 yıldan beri Türkiye'nin bir şekilde yönetilebilir ülke bir haline haline gelmesi için küresel güçlerin verdiği bir mücadele var. FETÖ, PKK, DEAŞ, DHKP-C bunun taşeronluğunu yapıyor. Peki bunun sözcülüğünü kim yapıyor. Dönün bir bakın...

 

"ASIL DARBE 20 TEMMUZ'DUR"
Türkiye'de bu milletin anasının ak sütü gibi sandıkta tercihi olan 16 Nisan'ı kim itibarsızlaştırmak istiyor? 15 Temmuz destanını kim itibarsızlaştırmak istiyor? Bunlara iyi bakalım kardeşlerim. ve bunu yaparken 15 Temmuz kontrollü darbe diye kim konuşuyor? Bırakın 15 Temmuz'u asıl darbe 20 Temmuz'dur. OHAL edilmesidir diye kim konuşuyor? Mühürsüz seçimin gayri resmi sonuçları diye kim konuyor? Bu lafları kimler üretiyor, nerelere servis ediyor ve kimler kullanıyor? 

"BU OYUN BİZİM ÜZERİMİZE VE ÇOCUKLARIMIZIN ÜZERİNE OYNANIYOR"
Bunları çok iyi bileceğiz kardeşlerim. Çünkü bu oyun bizim üzerimize. Bizim çocuklarımız üzerine oynanıyor. Bu oyun bağımsız olmak isteyen, savunmasında, ekonomisinde, dış politikasında, eğitim politikalarında bağımsız olmak isteyen, kendi ayakları üzerine durmak isteyen Türkiye'yi diz çöktürmek isteyenlerin dili ve söylemidir"

"BUNLARIN MİLLET İÇİN YÜRÜDÜKLERİNİ GÖRDÜNÜZ MÜ?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’nü değerlendiren Ünal; "Şimdi bunlar yürüyorlar. Siz bunların hiçbir gün olsun bu millet için yürüdüklerini gördünüz mü? Bu ülkenin derdi, tasası için bunların hiç herhangi bir şekilde gayret gösterdiklerine şahit oldunuz mu? 

"PKK TERÖR ÖRGÜTÜNE BİR KELİME SÖYLEMEZLER"
DHKP-C savcımızı şehit eder, bunlar bu ülkenin şehit edilen savcısının yanında yer almazlar. Kimin yanında yer alırlar o savcıyı şehit eden teröristin yanında yer alırlar. Bu ülkenin Aybüke öğretmeni PKK terör örgütü tarafından şehit edilir ağızlarını açıp da PKK terör örgütüne bir kelime söylemezler. Ama bunlar ne söylerler, cumhurbaşkanımıza iftira etmekte, yalan söylemekte bunların üstüne yoktur. Yalanı iftarı söyler geri çekilirler. Halbuki bir iddia ispat sahibine aittir" diye konuştu.

(Haber: İsa Aslantaş)