Akademisyen Ceren Damar’ı öldüren öğrencisi Hasan İsmail Hikmet’e ‘kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ceren Damar davasında karar çıksa da Türkiye’nin gündemine sanık avukatı Vahit Bıçak’ın çirkin tavrı damga vurmuştu. Sanık avukatı Vahit Bıçak, esasa ilişkin savunmasında, “Sanık neler yapabilirdi de yapmadı; bunu açıklayacağım. Sanık elindeki silahla kantine girip birçok kişinin üzerine boşaltmamıştır. Boşaltabilirdi ama yapmadı. Odalarına gidip öğretim görevlilerini de taramamıştır” dedi.

İFTİRA ZİNCİRİ

Sanık ile maktule arasında ilişki olduğu iddiasını yineleyen Bıçak, “Sanık maktulenin cinsel taleplerine boyun eğmek zorunda kalmıştır. Sanık cinsel saldırı suçunun mağduru olmuştur. Maktulenin doymak bilmeyen arzu ve hırslarına karşı sanık, psikolojik bunalıma girmiş, tedavi görmüştür. Ceren Damar şu an hayatta olsaydı cinsel saldırıdan yargılanacaktı” sözleriyle yine tepki çekti. Bıçak, “Cumhurbaşkanımızın 15 Temmuz sonrası emriyle başlatılan birlik çağrısına rağmen Ceren Damar 15 Temmuz lehine tweet attı” iddiasında da bulundu.
Avukat Bıçak cinayet anını anlatırken, “Sanık maktulü korkutmak için bıçağı çıkarmıştır. 17 bıçak darbesi şehir efsanesidir. Katılanlar bu çocuktan affetmeyi öğrensinler. Bu çocuğa merhamet etmek gerekir. Asıl insanlık dersini sanık vermiştir. İnsan öldürmekten pişmanlığını dile getirmiştir” dedi.

ANKARA BAROSU SORUŞTURMA BAŞLATTI

Ankara Barosu Ceren Damar davasında sanık avukatı olan Vahit Bıçak hakkında soruşturma başlattı.

'O DOSYADA TARAF VEKİLLİĞİ SIFATIM VAR'

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, tartışılan avukat Vahit Bıçak ile ilgili açıklama yaptı. Sağkan, "O duruşmanın ilk celsesinde biz katılan tarafta yer almak istedik ve mahkemeye bu talebimizi sunduk. Ancak mahkeme bu talebimizi reddetti. Bu bir kadın cinayetidir ve baronun da insan haklarını savunmak gibi bir görevi vardır, bu görev yasadan kaynaklanır. Yaşam hakkı gibi en kutsal hakka yönelik böyle hunharca bir saldırıda görevimiz vardır diye düşündük. Ancak mahkeme böyle düşünmeyince, ben ailenin avukatlığını yürüten arkadaşlardan aldığım yetki belgesiyle, bireysel olarak kendim de yürüttüm, yani o dosyada bir taraf vekilliği sıfatım var" dedi. 

'BU ŞEKİLDE BİR SAVUNMA OLAMAZ'

Tartışma konusunun savunma hakkının sınırlarıyla ilgili olduğunu söyleyen Sağkan, "Şunu söyleyebilirim ki savunma hakkı en kutsal hakların başında gelmektedir. Bu anlamda savunma hakkının sınırlarının çok geniş yorumlanması gerektiğine inanmaktayız. Ancak bu geniş yorumun da bir sınırı olması gerekiyor. Bu dosyada sanık avukatının ölçüleri artık aştığının ve bir hak savunuculuğunun ötesine geçerek, konuyu 15 Temmuz sürecine bağlayarak, vefat etmiş bir kadının, hiç ilgisi olmadığı halde iffeti üzerinden ve o kadını kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmaya çalışarak bir savunma stratejisi yürüttüğünü görüyoruz ki bu kabul edilemez. Bu şekilde bir savunma olamaz. Bu savunma makamına ve avukatlık mesleğine çok ciddi zarar veren bir tavırdır" dedi.

'7 EKİM'DE DİSİPLİN SORUŞTURMASI BAŞLATMIŞTIK'

Avukatların savunma sınırlarının, Avukatlık Kanunu'nun 34'üncü maddesiyle yüzeysel de olsa çizildiğini belirten Sağkan, "Bu sınırın dışına çıkan kişilere uygulanacak yaptırımlar da yine bu kanununda belirlenmiştir. Benim bir baro başkanı olarak disiplin soruşturması başlatılıp başlatılmadığına dair bir açıklama yapmam doğru olmaz, çünkü bunlar gizli yürütülmesi gerekmektedir. Ancak, o dosyanın sanığı, baro başkanı olan hem şahsım hem de yönetim kuruluyla ilgili hem Cumhuriyet Başsavcılığı'na hem de Ankara Barosu'na bizler hakkında disiplin soruşturması açılmasına ilişkin başvuruda bulundu. Biz zaten bu avukatla ilgili olarak 7 Ekim'de disiplin soruşturması başlattık. Bu nedenle sanık cezaevinden yazdığı bir yazıyla bizleri savcılığa ve baroya şikayet etti. Sanık diyor ki 'Avukatım hakkında disiplin soruşturması açıldığı için etkin savunma hakkımı kullanamıyorum.' Aynı zamanda mahkemeyi etkilemeyi teşebbüsten hakkımda bir de suç duyurusunda bulunuldu. 7 Ekim tarihinden sonraki duruşmalarda gösterdiği tavırlarla ilgili olarak ise muhakkak Ankara Barosu bir çalışma başlatacaktır" dedi.

Kaynak: DHA