YENİ yıla girdik…

Hem de ne girme…

Daha yeni yılın tadını alamamışken…

Başımızı yastığa koyup tam uyuyacakken…

Elektriğe tarife adı altında okkalı zam yapıldı…

Doğalgaza iteklemeli…

*

Neymiş?

Dar gelirli vatandaşlar, elektrik parasını az ödemeliymiş…

Sınırı da 150 kWh koymuşlar…

*

Yahu vatandaşın evinde odunu yok…

Cebinde alacak parası yok…

Küçük bir elektrik ocağıyla evini ısıtıyorsa, yandı gülüm keten helva…

*

Ya bir deyiverin…

150 kWh elektrik kullanılan ev kaldı mı?

Kalmadı…

Her evde çamaşır makinası var mı?

Var…

Buzdolabı…

Var…

Televizyon…

Var…

Elektrik süpürgesi…

Var…

Mutfağında yemek yapacak fırınlı, bir gözü de elektrikli tüp ocağı var mı?

Var…

*

Vatandaş tüp alacak parayı bulamıyorken…

Bir gözü elektrikli ocak kısmında yemeğini yapıyor…

*

Ne olacak şimdi?

*

Dar gelirli vatandaş bunlardan mahrum mu kalacak?

Aç mı, açıkta mı kalacak?

*

Tasarrufmuş…

Tasarrufa vatandaşlar yönelmeliymiş…

Sevsinler sizin tasarruf anlayışınızı…

*

Sahi, hani dolar düşmüştü… Fır fır yandaşlar, sosyal medyada paylaşım yapıyordu… Hani ekonomi iyiye gidecekti… Ucuzluk olacaktı… Asgari ücrete hiçbir hükümetin vermediği kadar hem de yüzde 50 zam verilmişti… Dualar okunuyordu… Davullar çalınıyordu…

Ne oldu?

Daha asgari ücret miktarı, şubat ayında maaşlara yansıyacakken, kışın daha çetrefilli soğuk günleri tam başlamamışken, zamlar vatandaşlara bindirildi…

Hem de ne bindirme?

Bindirin bindirin…

Bu halk, sessiz sessiz şimdilik dişini sıkıyor…

Önüne sandık geldiğinde, bu Halk’ta size o sandıkta bir bindirirse, o zaman gözünüzü açamaz olursunuz…

*

Ahh Rahmetli Levent Kırca ahhh…

Şimdi sağ olsaydın…

Kesin bu ‘’okkalı zamcıkları’’ hicivlerin ile anlatırdın…