SiYASET

Kemal Kılıçdaroğlu'ndan dikkan çeken sözler! "Beni en çok üzen olay" diyerek yanıtladı

Abone Ol

CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü TV'de katıldığı canlı yayında soruları yanıtladı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

(Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rahatsızlanması) Kendisinin rahatsızlığını duyduğum andan itibaren tweetler geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Doktorlar yapılması gerekeni yapıyorlardır, onların dediklerini yapmak lazım.

Doğrusunu isterseniz iktidarda olan bir partinin topluma olan mesajlarının daha sıcak, daha kucaklayıcı olmasını isterdim. Ayrıştırıcı bir dil kullanması,topluma keskin yayılması. Medyada, sendikada ayrışmayı görüyorsun. Amacımız ülkeye hizmetse birlikte yarışmalıyız. Tamamen kutuplaştıran bir anlayışın egemen olması beni en çok üzen olay. Halkın hakemliğinden korktular. Başka türlü yansıttılar topluma bu da ayrışmayı kutuplaşmayı gündeme getirdi. Ne yaparsa haklıdır diye yanlışlar da alkışlandı. Ekonominin bu hale gelmesi de o yanlışlar nedeniyle oldu. Bir politikacının eleştiriye ihtiyacı var eksiklerini giderebilir. Siyasi liderlerin kavga etmemesi lazım. Bu çerçevede kavga, kullanılan diller, toplumun kutuplaşması, yanlış politikaların takip edilmesi.

"SİYASİ PARTİLER GEÇİCİDİR, DEVLET BAKİDİR"

Bu yanlışları devletin kadrolarına da yansıttılar. Vali devletin değil hükümetin valisi. En son KKTC'ye atanan büyükelçi açık açık iktidar partisinin propagandasını yapıyor. Halbuki tabi olduğu kanun, devlet memurları kanunudur. Vali de devlet adına görev yapar. Beni temelde üzen nokta iktidardaki siyasi partinin devletleşmiş olmasıdır. Siyasi partiler geçicidir halktan aldığı yetkiyle devleti yönetirler. Oysa devlet bakidir. Devletin temel kolonlarını sarsarak bazılarını yıkan yargı gibi, bir anlayış çıktı ortaya. Bu kolonları yeniden sağlamlaştıracağız. Devlet siyasal iktidarın yaptığı yanlışı 'Bu yanlıştır' diyebilecek hakka sahiptir. Devlet memuru bu hakka sahiptir. Devlet memuru özel olarak ülkenin çıkarları için yasalar tarafından koruma altına alınmıştır ama bu uygulanmıyor.

"BİR BUÇUK YILDIR SEÇİM GÜVENLİĞİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ"

Hangi sandıkta hangi görevlimiz olacak Ankara'dan gönüllü ekibimiz her sandık görevlisi aradı ve 'Siz hangi sandıktasınız?' diye sordu. Doğru yanıt verdiyse tamamdır. Eğitime alındılar. YSK'ya güvenmiyoruz. Bir buçuk yıldır seçim güvenliği için çalışıyoruz. Sadece CHP için söylüyorum binlerce arkadaşımız eğitildi. Anadolu Ajansı'na da güvenmiyoruz. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir parti bu kadar seçim güvenliğiyle ilgili çalışma yaptı. Barolar da her okula avukat gönderecek. Islak tutanağın fotoğrafını çekip bize gönderdikten sonra o çuvalların nakliyle ilgili de arkadaşlar ilgilenecekler.

Bu ülkede soğan bile alınamayacak noktaya geliyorsa ve ürünler taneyle satılmaya başlandıysa, zengin toprakları olan bir ülke nasıl bu konuma geliyor. Hayvan, et, buğday dışarıdan... Neden böyle oldu, kim yaptı bunları? Ülkeyi bu hale getiren kim? Siyasi iktidar, kendi çiftçisiyle rekabet ediyor.

"UYUŞTURUCU PARASI GELDİ, ARKASINDAN BARONLAR DA GELDİ"

5 yılda 300 milyar dolar temiz para gelecek. Öyle uyuşturucu baronlarının parası değil kirli para değil. Uyuşturucu parası geldi, arkasından baronlar da geldi. Bunlar burada birbirlerini öldürmeye başladılar. Kaç sefer? Yanlış hatırlamıyorsam 11 kez kanun çıkardılar. Parayı getiren adam hakkında kirliyse kovuşturma, soruşturma açılamayacak diye düzenleme yaptılar. Bir adam hakkında, bir kişi hakkında soruşturma açabilir misiniz?

"İSTANBUL'UN NÜFUSU 2,5 MİLYON AZALACAK"

Ben Londra'da fonlarla görüştüm temiz para var. Türkiye'ye yatırım yapacaklarını söylediler. Yatırım alanlarını da belirledik. Samandağ'dan Mersin'e kadar olan havzayı özel üretim bölgesi ilan edeceğiz. Burada otomobil fabrikaları da olacak. Akdeniz'in üretim açısından en önemli olan bölgesi. Diyelim Samsun'da Erzincan'da fabrikanız var. Demir yoluyla limanlara bağlayacağız lojistik masraflarını da devlet olarak biz karşılayacağız. Bütün bunlar Anadolu'yu yeniden harekete geçirecek, Anadolu büyüyecek yeniden istihdam merkezi olacak. 5 yıl içerisinde yürürlüğe girecek bu proje ve hesaplamalarımıza göre İstanbul'un nüfusu 2,5 milyon azalacak. Bizim düşündüklerimizi hayal edemezler. Bunun neresi tefecilik? Adam gelecek yatırım yapacak.

"21 YILDA 537 MİLYAR DOLAR FAİZ ÖDEDİLER"

21 yılda AK Parti hükümetleri 537 milyar 574 milyon dolar faiz ödedi. Bu tefecilik değil midir? Bu faiz nasıl ödendi? Çıksın Erdoğan desin 'Rakam yanlış' desin haydi. Hazine verilerine bakın bu rakamları görürsünüz. 537 milyar doları kimlere ödediniz? Müthiş bir rüşvet çarkı var. Rüşvetsiz iş yapılmıyor. Geçmişte bakanlık yapan AK Partili bir şahıs bana anlattı. Hollanda'dan bir şirket, büyük bir yatırım yapacak rüşvet istenince sayın bakanla görüşüyorlar. 'Biz yatırım yapacağız halka açık şirketiz bizden rüşvet istiyorlar' deyip yatırımdan vazgeçiyorlar. Bunu bütün Avrupa biliyor. İstedikleri para da öyle 10-20 bin euro değil.

Abone Ol