Mağaralı Mahallesi'nde, hiçbir resmi izin ve denetim olmaksızın yürütülen zemin etüt çalışması, bölge sakinlerinin hayatını kabusa çeviren büyük bir altyapı felaketine dönüştü. Ana su borusunun patlamasıyla tonlarca çamurlu su, ev ve iş yerlerini istila etti, geride maddi ve manevi yıkım bıraktı.
Mağduriyet Büyük, Sorumlusu Nerede?
Su borusunun patlamasının ardından çevredeki ev ve iş yerleri adeta bir çamur deryasına döndü. Merve A. isimli mahalle sakininin anlattıkları, yaşanan felaketin boyutunu gözler önüne serdi. Mahalle sakini Merve A., "Evimiz sular altında kaldı, eşyalarımız mahvoldu. En önemlisi de kedimiz boğulma tehlikesi atlattı” dedi.
Denetimsizliğin Faturası Kime Kesilecek?
Felakete neden olan sorumsuz firma, olay ile ilgili herhangi bir açıklama yapmadı. İzinsiz yapılan çalışmalara karşı tedbirlerin alınmaması vatandaşların mal ve can güvenliğinin hiçe sayıldığının göstergesi oldu. Bu durum, hem hukuki hem de vicdani bir boşluk yaratırken, Kamu otoritelerinin, vatandaşın can ve mal güvenliğini tehdit eden bu tür kaçak ve denetimsiz çalışmalara karşı neden bu kadar pasif kaldığı ise vatandaşlar tarafından sorgulanan en büyük soru oldu.
Hukuki Süreç Başladı… Ama Ya Güven?
Mağduriyetin giderilmesi için ailenin avukatı aracılığıyla yasal sürecin başlatıldığı açıklandı. Sorumluların tespit edilerek cezalandırılması ve zararın tazmin edilmesi bekleniyor. Ancak bu tür olayların önüne geçmek için sadece hukuki sürecin yeterli olmadığı mahalle halkı tarafından ifade edildi. Altyapı projelerinde ve zemin etüt çalışmalarında denetimsizliğin vahim sonuçlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Yaşanan trajik olayda zarara uğrayan mahalle halkı, kamunun ve vatandaşın güvenliği için daha şeffaf, daha sıkı ve daha etkin bir denetim sistemine acilen ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.