Zincir marketlere yönelik fahiş fiyat denetimleri sürüyor. Ticaret Bakanlığı'nın, perakende ticareti düzenleyen yeni yönetmeliği Resmi Gazete'de yayımlandı.

Buna göre, gıda perakende sektöründe hızlı tüketim mallarının satışını yapan ve şube sayısı 200'den fazla olan zincir mağazalar, satışa sundukları ürünler ile şubelerine ilişkin verileri Bakanlıkça belirlenen sisteme aktarmakla yükümlü kılındı.

ÜRÜNLERİN KAYIT ALTINA ALINMASI FAHİŞ FİYAT ARTIŞINI ÖNLER Mİ?

Amaç, fiyatlar konusunda kamuoyunun aydınlatılması ve tüketicinin fiyat karşılaştırması yapabilmesine imkân sağlanması. Ticaret Bakanlığı bu verileri, ilgili kurum, kuruluş ve kamuoyuyla paylaşılabilecek.  Peki bu karar etiket fiyatlarını düşürür mü?

Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu milliyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Bilindiği üzere son 1 yıldır temel gıda ürünlerindeki aşırı fiyat artışları hanehalkı bütçelerinde çok ciddi sorun oluşturdu. İnsanlar kahvaltılık peynir zeytin almakta zorlanıyorlar. Peynirin ham maddesi olan süte yaklaşık 2 ay önce litrede 1 lira artış yapılmasına rağmen o dönemde 80-90 lira olan peynir fiyatı bugün 160-200 lira bandına çıktı. Kahvaltıların vazgeçilmezi siyah zeytin ve yeşil zeytin 60 liralara ulaştı, şu anda 100 lira etiketi var.

Örneğin 830 gram salça 50 lira ile 90 lira bandında fiyat değişkenliği gösteriyor. Ticaret Bakanlığı yeni getirdiği bu sistem ile 200’den fazla şubesi bulunan organize perakende şirketlerinin mağazalarında satılan ürünlerle ilgili bilgilerin girilmesini zorunlu kılıyor.

Umarım bu uygulama tüketicilere açık olur ve tüketici satın almak istediği ürünün hangi markette ne fiyatta olduğunu zaman ve emek sarf ederek mağazalara gitmek suretiyle öğrenmek yerine internet üzerinden Ticaret Bakanlığı’nın sistemini kullanarak öğrenebilirler.

Tüketicinin bu dönemde her zamankinden daha fazla korunmaya ihtiyacı olduğu ortadadır. Çünkü dolardaki artış, enerji fiyatlarındaki yükseliş ve personel ücretlerine gelen zamlarla birlikte fiyat artırmak için gerekçe bulan gerek üreticiler, gerek perakendeciler 3 aydır dolar yatay seyretmesine, petrol fiyatlarındaki düşüşe rağmen tüketicinin temel gıda ve temel ihtiyaç ürünlerinde fiyatları artırmayı sürdürdüler.

Rekabet Kurumu şu günlerde çok uluslu ve uluslararası faaliyet gösteren pek çok büyük tedarikçi hakkındaki savunmaları alıyor. Rekabet Kurumu’nun savunmalarını aldığı rekabeti ihlal eden şirketler arasında Amerikan, İngiliz, Alman, Hollanda şirketlerinin yanı sıra ülkemizin dev holdinglerinin markaları da bulunuyor. Biz tüketici olarak sormak istiyoruz. Bu yabancı sermaye grupları Türkiye’de yaptıkları gibi rekabeti ihlal edici uygulamaları kendi ülkelerinde yapabilirler miydi? Yapsalardı hangi yaptırımlarla karşı karşıya kalırlardı?

"VATANDAŞLARA MAKUL FİYATA ÜRÜNLERE ULAŞABİLECEKLER"

Fakat bu sistemin kurulması yeterli olmadığı taktirde mutlaka fahiş fiyat uygulayan, stokçuluk yapan, tüketiciyi istismar eden markalar ifşa edilmeli, sadece para cezasıyla yetinilmemelidir. Tekrarında ise yurt çapında o markanın faaliyeti engellenmeli, mağazalarının kapılarına da neden kapatıldıklarına dair afiş asılmalıdır.

Piyasada haksız yere tüketicinin temel ihtiyaç ürünlerinde fiyat artışına yol açanlara karşı ısrarlı olanlar için de Türk Ceza Kanunu’nun 237. Maddesi uyarında 1 yıl ile 3 yıl hapis cezası uygulanmak suretiyle Cumhuriyet savcılıklarında soruşturma başlatılmalıdır.

Serbest piyasada tüketicinin sigortası tam rekabet ortamıdır. Bunun sağlanması için gerekli yasalarımız ve kurumlarımız mevcuttur. Tüketicilere düşen fahiş fiyat uygulayanlardan alışveriş yapmayarak tüketmemekten kaynaklı en büyük gücünü kullanmak ve bu tür fahiş fiyat uygulayan fırsatçıları da 7/24 hizmet veren ALO 175 tüketici hattına şikayet etmelidirler.”