SENE 1968… 6 yaşımdayım.

Dumlupınar ilkokuluna kaydım yapılmış ve siyah önlüklü talebeyim.

Halil Orakçı abim okula giden tüm çocuklardan yaşça büyük.

Sınıf Başkanımız…

Tabi çocukluk ya!

Gevezelik had safhada…

Okul bahçesinde dört tombalak oyunları oynuyoruz…

Necati Bulut isimli sınıf arkadaşım, “savulun battal gazi geliyor” narasıyla bir geldi, pir geldi…

Cumburlop beton üstüne düşmesi…

Ve 12 dikiş…

Hala Necati kardeşimizin alnında o iz durur.

*

Sene 1970…

İlkokul 3 sınıfa geçişimiz…

Rahmetli Nenemin evinin yanında bulunan komşumuz Rahmetli Çerkez Cemile ablam…

Çocukları Ahmet ve ablası Fatma bacım…

Aynı sınıftayız…

Tabi son ders kulağımız zil sesinde…

Okul kapısından kim önce çıkacak hazırlığı için öğretmen görmeden çantaya kitap-defterlerin konması…

Gevezenin biri 5 dakika önce zili çalmasın mı?

Beni tutana aşk olsun…

Soluğu evde alışım ve Nenem ile anamın sorguya tutması.

Ahmet nerde, Fatma nerde?

Sen okuldan mı kaçtın? Sorgulaması ile bir güzel oklava ile dayak yiyişim.

Hiç unutamam…

*

Sene 1975…

13 yaşımdayım.

Artık yavaş yavaş futbola meylettiğimiz yaş… Sağır Mahmut stadyumunda koşturduğumuz günler…

1980’lerin sonuna kadar değişmeyen tek eğlencemiz…

Ayağımdan kimsenin top alamayışı…

Ve Maraşspora lisans çıkartmam…

*

Sene 1982…

Askerlik ve dönüşünde Rahmetli nenemin hemen beni evermesi…

Peşi peşine Serkan, Serap, Sevilay, Melike, Şerife ve Umut’umun dünyaya gelişleri…

Çocuklarımdan Rahmetli evladım Umut haricinde hepsinin Dumlupınar İlkokulunda okuması.

*

Sonra 2000’Li yıllar…

Çocukların gelecekleri için koşturma ve çalışma…

Üniversite yılları…

Ve evlenmeleri…

Şu an Allah’ım esirgesin 6 torunum var… 3 tanesi ilkokula gidiyor…

*

Bunları niye anlattım…

Şunun için:

Tekke Mahallesinde doğmuş ve büyümüş, kendi mahallesinde okulu olmamış, Dumlupınar Mahallesinin kendi adını taşıyan okulunda eğitime başlamış… Çocuklarımda aynı okulda okumuş… Dedem, babam aynı mahalle insanı, anam nahır önü dediğimiz Dumlupınar mahallesinin kızı…

Benim mahallem insanının neyi eksik…

Sahipsiz oluşları…

Seslerini çıkartmayışları…

Her seçim zamanı siyasetçilerin boş vaatlerine kanışları…

*

Mahallem insanının hiç mi suçu yok?

Elbet vardır…

*

Kahramanmaraş’ın bu yiğit mahallesi yıllardır üvey evlat muamelesi görmekte…

Kentsel dönüşüm denildi…

Şu ana kadar 1’nci bölgeden 100 ev yıkıldı…

2 Bölgeye artık kaç yıl sonra gelinirse…

*

Mahalleden birer birer kopuşlar…

Terk etmeler…

O ananeneler, şakalar, komşuya güvenip kapıların açık bırakılmaları, tarhana ve bulgur kaynatmalar, çiğ-şapta taşımalar, maalesef kalmadı…

Birkaç büyüğümüz kaldı…

Onlarda Allah geçinden versin hak dünyaya gittiklerinde, yeni nesil zaten tutkun değil…

*

Şimdi geldik yıl 2018…

Şu an mahalleme bir müjde vermek istiyorum…

2 bölge için Doğalgaz müjdesi…

Ve bu hafta sonu Adalet Caddesi ile Yeşil Camimizin bulunduğu caddeye Doğalgaz çekilmesi için çalışmalar başlayacak…

Bu uğurda bana desteklerini esirgemeyen…

Mahalle Muhtarımız Nazif Mencik’e…

Her gün, her akşam telefon açarak beni bu işe teşvik eden Hacı baba dediğimiz Hacı Teyfik abimize…

Ve Genel Müdürlükle irtibata geçerek mahallemize Doğalgaz gelmesi için cansiperane çalışan Armadaş Bölge Müdürü Mustafa Yılmaz kardeşime…

Cengiz Çakıroğlu abimize…

Teşekkürler ediyorum…  

*

Şimdi sıra Tekke mahallemin güzelleşmesinde…

Onun içinde…

Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç’un atacağı adımlar çok önemli…

Kendi mahallem adını taşıyacak okulumuzun olduğu…

Çocuklarımızın rahatlıkla top oynayabilecek bir tesisin yapıldığı…

Her şeyi ile dört dörtlük bir sağlık ünitesinin bulunduğu…

Parkların dizayn edildiği…

Caddelerinde araçların rahat bir şekilde gelip geçtiği…

Alışveriş marketlerinin açıldığı…

Bir mahalle düşlüyorum…

Böyle bir mahalle için ne yapılacaksa (Kentsel dönüşüm veya imar planı) bir an önce yapılmasını canı gönülden istiyorum…

2023 yılına kadar güzelleşmiş bir tekke mahallesi görmek en büyük temennim…

Hakkımız değil mi?