“Abdulhamid Han Camii” sosyal medya hesabından “malum şahıs” diyorum artık ona, çünkü “Hoca” ismi bu şehirde dini bütün diğer hocalara saygısızlık olur diye artık onun adı:

“Malum şahıs”…

*

“Malum şahıs” Camimiz adına açılan Facebook sosyal hesabından dün köşe yazısı yayınlamış:

- Vallahi güldüm de güldüm…

- Mutlaka okuyanlar da gülmüşlerdir.

- Düştüğü duruma…

- Ve şaklabanlığına…

Demiş ki;

- “…Geçen hafta bir yazı yazdım ve hiç isim vermeden bazı ayıplarımıza parmak bastım. Allah Allah, yer yerinden oynadı. Bundan sonra şunu da söylersem ayıp olur mu, demeyeceğim. Allah bu canımı sağ ettiği sürece kimin bir insanlık dışı işine rastlarsam makamına mevkisine mesleğine bakmadan dile getireceğim…”

*

Şunun yazdığına bakar mısınız?

- “Kimin insanlık dışı işine rastlarsa makamına, mevkisine, mesleğine bakmadan, dile getirecekmiş?”

- Biz ne yapıyoruz?

- Çiftetelli mi oynuyoruz?

- Bizde senin mevkine, makamına bakmadan, şaklabanlığını yazıyoruz…

- İsim vererek belgeli yazıyoruz...

- Artık “Malum Şahıs” Abdulhamidhan Camimizin facebook sosyal hesabından yazmaya kadar düşmüşse…

- Vay bu şehrin haline…

*

Eyy “Şaklaban”…

- O sayfa, “Abdulhamidhan Camii” adına açılmış bir sosyal hesap…

- Senin şahsi egolarını tatmin edeceğin yer değil orası…

- Senin köşe yazılarının yayınlanacağı yer değil orası…

- O hesaptan, dini bilgiler, yani vaazlar verilir…

- Ama gel gör ki camiyi ele geçirdin ya!

- Cami adına hesapta haliyle senin olur…

- İstediğini yaz oradan…

- Çal oyna, yaz oyna…

*

Buradan AK Parti Genel Başkan Yardımcımız Sayın Mahir Ünal’a…

Kahramanmaraş Valisi Sayın Vahdettin Özkan’a…

Kahramanmaraş Büyükşehir Başkanı Sayın Fatih Mehmet Erkoç’a sesleniyorum:

- Artık bu “şaklabana” dur demenin zamanı geldi de geçiyor…

- “Abdulhamidhan Camii” ismi arkasına sığınıp, “İslam’a ve Hoca’lığa”  zarar veriyor…

- Bunun yaptığı bu şehirde “Müslüm Gündüz” ve “Ali Kalkancı” dan daha az zarar değildir…

*

Bu şaklabana diyorum ki;

- Kendi adını taşıyan facebook sosyal hesabından niye yazını paylaşmıyorsun?

- Niye “Abdulhamidhan Camii” hesabından paylaşıyorsun?

- Sen “Müptezel misin?” “Şaklaban mısın?” “Dalkavuk musun?”…  

- Bu şehrin artık yakasından düş…

- Abdulhamidhan Camimizi bize yani bu halka geri ver…

*

- Tetikçi diyorsun ya!

- Biz Allah’a şükür kimsenin tetikçiliğini yapmayız…

- Yaparsak Halkımızın tetikçiliğini yaparız…

- Bizi satın alacak daha para icat olmadı…

- Ama seni var ya!

- Hiç bilemem…

*

Bak “Malum şahıs” sana bir teklifim var:

- Gel Abdulhamidhan Camii Vakfı kuruldu kurulalı bilançosunu halkımıza açıkla…

- Bakalım giderler ile gelirler ne âlemde…

- İstersen kediciklerini de al, çık TV’ye, aha bilanço de…  

- Diyebilir misin?

*

Bir sonraki yazım, Celalettin Mencik Hocam’ın bir anısını yazacağım…

- “Malum şahıs”, M.Nedim Tepebaşı ve Celalettin Mencik Hocamızın bulunduğu odada geçen hadiseyi kamuoyu ile paylaşacağım…

Başrollerde:

İdari ve Mali işler şefi : Malum Şahıs…

Personel Şefi              : Celalettin Mencik…

Senaryo                       : Müftülükteki personelleri işten atmak, görevden el çektirmek veya sürgün etmek adına Celalettin Mencik Hocamın sorumlu olduğu “personel şefliğini” ele geçirmek…

Seni gidi “şaklaban” seni…

 

DİP NOT: "Eyy malum şahıs" daha önce yazdığın gazete seni kovdu mu? ki, cami adına açılan facebook sayfasından yazı yazıyon...