DÜN Zat-ı muhterem çıkmış konuşmuş…
 

Demiş ki:
 

''…Son zamanlarda Türkoğlu bölgesinde şirketimizi karalayan birçok yazılar çıktı.  Bir fabrika bir tesis kurduğu zaman birçok kişi menfaat sağlamaya çalışıyor. Ama bizlerde etik olmayan işlere yardımcı olamıyoruz. Bu kez o insanlar bir araya geliyor tesisleri karalamaya çalışıyor. Bizim atık bırakmadığımız dereye biz atık bırakıyormuşuz gibi gösteriyor. Ve çevreye en temiz modern bir tesisi bu atığı o üretiyor gibi gösteriyor. Maalesef bunlarla ilgili fazla bir şey yapamıyoruz. Buda halkımızın arasında yanlış bilgilerin anlaşılmasına neden oluyor. Tabi biz bunlarla mücadele ediyoruz. Bunların hesabını da soracağız.  İftiraların yalan beyanların. Bu seviyedeki insanlarla bir araya gelemeyiz...''
 

İnsanların aklıyla alay edercesine yukarıdaki sözleri söylemiş...
 

Nerde söylemiş bunu?
 

5 yılda 500 bin ağaç toprakla buluşuyor programında…
 

Hem de Devletin Valisinin bulunduğu bir ortamda…
 

*
 

Yahu sen önce, o Türkoğlu’ndaki Kılılı Mahallesinin deresine açık bir şekilde zehirler akıttığın ve bizim haberimiz sonrası bir gecede boruların kaybolduğu fabrikandan çevreyi nasıl kirlettiğini ve insanları kokular içerisinde uyutmadığını söyle…
 

Yahu sen önce, o Kılılı Mahallesine gidip, hakkınızı helal edin, sizleri yıllarca pis kokularla uyutmadık, affedin beni sözünü söyle…
 

*
 

Sahi o mahalle insanları durup dururken niye bir araya geldiler?
 

Neden size beddua ediyorlar?
 

Hiç bunu düşündün mü?
 

*
 

Diyorsun ya!
 

''Bu seviyedeki insanlarla bir araya gelemeyiz''
 

Doğru, sen özü sözü bir dobra konuşan insanlarla bir araya gelemezsin…
 

Ancak göz boyamak için işte böyle programlarda ortaya çıkar laf ebeliği yaparsın…
 

Çünkü dobra konuşan insan işine gelmez…
 

Sen ancak…
 

Bir Ermeni’nin doğum gününde sana yakın insanlarla bir araya gelirsin…
 

Ve onlarca insanın bulunduğu Meclis salonunda:
 

''Şahinciğim sende mi ordaydın?'' dersin…
 

Hitap şeklini seveyim senin…
 

*
 

Son söz:
 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...

​​​​​​​