AK PARTİ genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan çok açık konuştu…

Dedi ki:

-Millet 24 Haziran’da bizim karakaşımıza, kara gözümüze, oy vermedi.

-Önümüzde mahalli seçimler var.

-Nerede bir yanlış yaptık?

-Bunları değerlendirip düzeltmek ve Mart yerel seçimlerine de böylece girmek durumundayız.

-Ancak bu şekilde milletimizin karşısına mesajını aldığımızın huzuruyla, güveniyle, cesaretiyle çıkabiliriz.

Tespite bakar mısınız?

Seçimden birinci çıkan partinin genel başkanı seçim sonuçlarını değerlendirirken “Nerede yanlış yaptık?” Diyebiliyor…

*

İşte AK Parti’yi AK Parti yapan bu özellikler…

İşte Erdoğan’ı, Erdoğan yapan bu dobra sözler…

*

Cumhurbaşkanının sözlerine kaldığımız yerden devam edelim:

-Millete yanlış yapanın AK Parti’de yeri olamaz.

-Çünkü partimiz milletin kendi partisidir.

-Hiçbir arkadaşımızın tek bir anını dahi boşa geçirme hakkı yoktur.

-Hiç kimse kendisini partisinin ve davasının önüne geçirmesi mümkün değildir.

-İşte bu seçimlerden sonra bana gelen raporlara baktığımızda özellikle bazı eleştiriler var ki bu çok çok önemli.

-Vatandaş özellikle şunu arıyor, teşkilat başkanı, belediye başkanları bunun yanında milletvekilleri vesaire…

-Tevazu arıyor tevazu.

*

Cumhurbaşkanımızın kendi partisini sorgulaması ve her şeyi apaçık konuşmasına bakar mısınız?

İşte ben bu Milletin adamını, dobra konuşmasından ötürü seviyorum…

İşte ben bu Milletin adamını, Milletine, ülkesine olan aşkından dolayı seviyorum…

*

Ve şu sözü, önümüzde yapılacak yerel seçimlere ne kadar ciddi ve kararlı baktığını, kimsenin gözünün yaşına bakmayacağını gösteriyor…

- Mart yerel seçimlerin startını vereceğiz. Bu startı verirken de kaşına gözüne değil. Hem iş bitirme potansiyeline hem halkla uyumuna bakarak adım atmak durumundayız. Yerel yönetim aynen bu seçimlere benzemez. Böylece yerel yönetimlerden 2019’da çok daha başarılı çıkalım. Ben teşkilatımın buna hazır olduğuna inanıyorum. Ve 2019 Mart’ına kadar bu belediyeciliğin adını ben doğrusu “gönül belediyeciliği seferberliği” olarak koyuyorum. Aynı şey teşkilatlarımız için geçerli. “Ben iktidar partisinin il başkanıyım, ilçe başkanıyım” Yok. Efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geliyoruz.

-Vatandaşına tepeden bakıyorsak, onlara yeri geldiği zaman… Kusura bakmayın bu millet şamar oğlanı değil. Bir oy verir, iki oy verir sonra kenara koyar.

*

Kendi partisinin teşkilat başkanlarının toplantısında apaçık konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuşmasını dinlerken bir an gözlerim daldı…

-Sanki Kahramanmaraş’ı sorguluyor hissine kapıldım…

-Belediye Başkanlarına gözüm üstünüzde kimseye acımam dediğini duydum…

-Teşkilatın en alt kademesinden en üst kademesine kızdığını hissettim…

-Ahbap çavuş ilişkilerine derhal son verin, kim kimin eşi, kim kimin yakını, kim kimin akrabası, kim kimle çıkar ilişkisi var hepsini biliyorum der gibiydi…

*

Seçimle gelen ve demokrasi adına kendi parti yöneticilerine, “halkla bütünleşin, onlara kulak verin, onları ziyaret edin, gönüllerde taht kurun, tevazulu olun” diyerek demokrasi dersi veren bu milletin adamına, muhalefetin ve muhalif kanadın eli kalem tutan şakşakçıları birde “Diktatör” demeleri yok mu?

-O zılgıtçıları, bu halkın veraseti ve milletin adamının arkasında dimdik durmaları çılgına çeviriyor…

-Onlar çılgına dönedursun…

-Kazanan ülkem, milletim olsun…

-Cumhurbaşkanlığı ve yeni Hükümet sistemi Türkiye’me hayırlı uğurlu olsun…

-Ömrün uzun olsun "UZUN ADAM"...