''...İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi el değiştirdikten sonra önemli bir çalışma yaptı. Hatırlayın, Ekrem İmamoğlu seçimi ilk kazandığında belediyenin dijital arşivini kopyalamasına izin verilmemişti. Bu çalışma ''arşiv sıkıntısı'' nın nereye varabileceğini de gösteriyordu.

Şöyle ki…

El değiştirdikten sonra belediye, birimlerine ve bağlı şirketlere yazı yazdı. 2014-2019 yılları arasındaki yazılı ve görsel basındaki reklam giderlerini istedi. Ortaya çıkan tablo ilginçti.

Bu aralıkta Turkuaz Medya’nın sahibi olduğu Sabah, Daily sabah, forbes, para dergisi, lacivert Dergisi, A Haber, Aspor, Takvim, Fotomaç, Minikago Tv, Radyo A Haber 15 milyon 293 bin lira almıştı.

Sadece beş yıllık dönemde, İstanbulluların yandaş medyayı beslemesinin reklam kısmı 57 milyon 117 bin 318 lira tutuyordu. Sadece reklam için, dedik. Zira ihaleler, sponsorluklar, yer kullandırmalar bunun dışındaydı.

Kuşkusuz sadece bir belediye olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi bir çıkar ilişkileri merkeziydi. Onun için her şeyi yapmak mubahtı, provokasyon dahil!

Neyse…

Zenginin saati, purosu, arabası, züğürdün dilini yorar.

Aslında olan biten belliydi.

AKP’nin büyükşehir belediyelerini kaybetmesi yandaş medyaya büyük bir darbe vurmuştu. Ancak… Başında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın damadı, Berat Albayrak’ın kardeşi Serhat Albayrak’ın bulunduğu Turkuaz Medya Grubu kamu kurumlarından ciddi oranda reklam almaya devam ediyordu. Kriz ona uğramazken, can çekişen diğer yandaş medya organları gördükleri üvey evlat muamelesiyle kan kaybediyordu. Ve tabi sonunda Pelikan’a boyun eğmek zorunda kalıyorlardı...''

*

Buraya kadar yazdıklarım, Barış Terkoğlu Pehlivan’nın Cendere Metastaz2 kitabından alınmıştır.

*

Bu alıntıyı niye yazdım…

Şunun için:

Kahramanmaraş’ta da bir nevi yandaş medya ortaya çıkarılması için ilk adım 31 Mart seçimlerinden sonra atılmıştı. AKP eski Genel Başkan Yardımcısı ve o dönem Medya Tanıtım Başkanı olan Mahir Ünal, Kervanhan’da basınla bir araya gelerek, ''Türkiye’de yerel basın konusunda bir ilk başlatacaklarını, bunu da Kahramanmaraş’tan başlatarak tüm Türkiye’ye yayacaklarını'' dile getirmesi herkeste şok etkisi yaratmıştı...

*

Neydi başlatılacak yerel basın konusu:

Bir komisyon oluşturulacak, bu komisyon içerisinde yer alan yerel basın grubu A-B-C kategorilerine ayrılacak, AKP Belediyeleri ve siyasetçileri aleyhine hiçbir şekilde haber yapılmayacak, yapıldığı takdirde ekonomik destek verilmeyecekti…

Herkes sus pus olmuştu...

O toplantıda söz alarak ayağa kalkıp; ''Kanal Maraş’ı hiç kimse bir komisyon içerisine sokup, kategoriye ayıramaz'' sözünü söylemem, toplantı salonunda buz gibi bir hava esmesine sebep olmuştu...

Mahir Ünal’ın:

''Siz televizyon kategorisindesiniz'' sözü üzerine teşekkür ederek yerime oturmuştum.

*

Ancak birkaç arkadaşımızın mikrofona, ''Mahir Ünal’ın bu kararını destekler mahiyette konuşma yapması'' yağcılığın daniskasıydı. Aradan geçen 3 yılın sonunda yerel basın kendilerine nasıl bir tuzak kurulduğunun ancak farkına varabildi…  

*

Bu şehirde izlenmeyen, halk tarafından rağbet görmeyen, bir tek yandaş olarak her ay belediyelerden büyük bir para pastası alan bir yerel Tv oldu… Hem de ne pasta… Karşılığı hiçbir zaman alınmayan hizmetin, birkaç canlı yayın veya programların çekilmesi karşılığında, haraç kesilir gibi her ay belediyelerimize yüklü miktarda fatura kesilmesi, Ticaret odası, Akedaş, Müsiad ve birçok kuruluşun aynı destek içerisinde bulunması, yarın bir gün olası bir İstanbul Büyükşehir Belediyesi gibi Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinin el değiştirmesi sonrasında hangi yandaşın ne kadar para aldıklarının ortaya çıkacağı unutulmamalıdır.

*

İddia odur ki; Bu yerel Tv’ye, Belediyelerden, iş dünyasından, yandaş pastasının aktarılmasını söyleyenin Mahir Ünal olduğu, hatta ödenmeyen faturaların olduğunda bile teşkilattan birilerinin belediyelere telefon açarak ''faturaları ödeyin'' dedikleri, basın mensubu arkadaşların haricinde kamuoyunun dilinde de desem abartmış olmam.

Ve birçok belediye başkanının bu baskıdan rahatsız oldukları ''Yerel Tv’ye verdikleri paranın içlerine sinmediği, Partimize ne gibi bir katkı sunuyor ki, kimse izlemiyor dedikleri, ancak emir büyük yerden olduğu için ses çıkaramadıkları dost meclislerinde konuşulduğu'' dile getiriliyor.

*

Hani 31 Mart seçimlerinden sonra özellikle Büyükşehir Belediye Başkanının ''yerel medyaya çok para akıtmışlar, hem de MİLYON, MİLYON dediği, ancak hiçbir şekilde hangi yerel medyanın ne kadar para aldığını açıklayamadığı bir 3 sene yaşadık.''

*

Ve ben bugün Kanal Maraş’ın, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesinden Fatih Mehmet Erkoç döneminde yani 5 senede ne kadar fatura kesmiş onu açıklıyorum:

Tam tamına= 174.000,00.-TL

Böl 60 aya   = aylık 2.900,00 TL.

*

Yerel TV ne kadar alıyor şu an?

Duyumlarımıza göre aylık 80 bin TL verildiği söyleniyor. Bir kısmı Akbel üzerinden bir kısmı belediye üzerinden… Kimisi doğrudan temin diyor, kimisi ise ihale süsü verilip sözleşme şartnamesine sadece yerel Tv girebilmesi için özel maddeler yazıldığı iddiasında...

* 

E hadi bakalım, herkes eteğindeki taşları döksün…

*

Biri deveyi pardon, destek pastasını hamuduyla götürürken, bizatihi emirler verilip destek sağlandığı belirtilirken, Kervanhan da kategorilere sokulan yerel basın ise ne yaparsa yapsın…

Bugünlerde yerel basındaki birkaç kişinin bir kıpırdanma içerisinde olduklarını görüyorum…

Şirin babanın dediği gibi ''gazetecilik yapmaya'' başlayacaklar.

*

Büyükşehir belediye Başkanına buradan sesleniyorum:

Kimler Erkoç döneminde milyon, milyon, para aldı?

Dürüstlükten bahseden Hayri Bey!

Dedikodu yapmayın, Erkoç döneminde kime ne verilmiş, senin döneminde ne veriliyor, açıklayın…

Belediyenin Kitabını yazdığın konuşuluyor ya!

Bakalım o kitabın hangi sayfasında yerel basınla ile ilgili ayrıntılar var?

*

Yazımı yine Barış Terkoğlu Pehlivan’ın cendere kitabının içerisinden birkaç alıntı ile bitireyim:

''…Pelikan AKP’yi böldü, Türkiye’yi ayrıştırdı.

Pelikancılara göre Yalçın Akdoğan, Efkan Ala, Mahir Ünal gibi isimler Erdoğan’dan habersiz işler yapmışlar, Erdoğan’ı kamuoyu önünde 'benden habersiz’ dedirten noktaya getirmişlerdi…''

*

Acaba diyorum:
 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...