KAHRAMANMARAŞ’TA kendimiz veya bir yakınımız hastalandığı zaman, şehir içindeki özel hastaneler de tedavi olmak için koşturuyoruz…

Aklımıza ne Necip Fazıl Şehir Hastanesi düşüyor…

Ne de Sütçü İmam Üniversitesi'nin Tıp Fakültesi…

*

Tıp Fakültesi deyince o kadar çok şikâyet ve iddialar geliyor ki…

*

Eskiden hastane köşelerinde tedavi olmayı bekleyenleri, ilaç almak için maddi sıkıntı çekenleri, günlerce olmayan ilaçları arayanları, ameliyat için aylarca bekleyenleri, ''bıçak parası'' diye ek ücreti ödeyebilmek için tarlasını, ineğini, evini satanları, özel muayeneme gel diyenleri, dün gibi hatırlıyoruz...

*

O günden bugüne özel hastaneler, devlet hastaneleri olağanüstü bir yere geldi...

*

Peki, bizim şehrimizdeki Tıp Fakültesinden neden geçmişte yaşadıklarımız gibi şikâyetler geliyor…

*

Önceki yazımda, ''Bakalım KSÜ Yönetimi; Bu iddialar karşısında susacak mı?'' diye yazdım…

*

Aldığım duyum; Kendi aralarında toplanıp, kendi aralarında konuşmayı yeğlemişler…

*

Oysa yazdığım yazıda ki iddialar, o kadar vahimdi ki…

Rektör sessiz kaldı…

İddia da ismi geçen, Prof. Sessiz kaldı…

2019/2 sayı 21 nolu karara imza atanlar sessiz kaldı…

*

İlerleyen günler çok şeye gebe olacak gibi…

*

Peki, KSÜ Tıp Fakültesi hakkında neden bu kadar şikâyet geliyor?

Hem kurum içinden, hem kurum dışından…

Bana göre; Kahramanmaraş Tıp Fakültesi Hastanesinin kapalı ve korunmayı kendine ahlak edinen bölümü Tıp Fakültesi bölümü Dekanlığı değil mi?

*

SAHİ; KSÜ Tıp Fakültesi Dekanlığını kim yönetiyor?

*

İddialar o kadar vahim ki:

- Dekanlık, Cumhurbaşkanımız tarafından korunmalı deniliyor…

- Hastane içerisinde sevdikleri hocalar ne yaparsa yapsın, kusur da işleseler görmezden geliniyor, kimse kılını kıpırdatmıyor söyleminden çalkalanıyor… Sevmedikleri hocaların üzerine ise en ufak bir yanlışı, suçlamayı duyduklarında, yaygara ile yönetildiği konuşuluyor…

- Hastane içerisinde gelişen yanlış işlere göz yummak ve duymamazlıktan gelindiği söyleniyor…

- Bazı hocaların üzerine acımasızca iftiralar atılarak, usandırıp kaçırıldığı öne sürülüyor…

- Hastanede tek olan Pediatrik alerji çocuk İmmünoloji uzmanı Mehmet Yasar Özkars, üniversitenin tek onkolog doktoru ve ilin tek onkoloji doçenti, Endokrinoloji bölüm başkanı Prof. Dr. Kamile Gül, FTR bölüm başkanı Prof. Dr. Vedat Naci Tarhan’ın son 6 ayda kaçıp giden hocalar olduğu belirtiliyor…

- Dekanlığa verilmiş dilekçelere bile 4 aydır cevap verilmediği konuşuluyor…

- Yine bölümler arasında, özel hastanelere hasta yönlendirilmesine kalkışıldığı dile getiriliyor…

- Özel hasta çeteciliğinin yeniden hortlatıldığı belirtiliyor…

- Gazi Antep ve Şanlı Urfa'dan Hasta simsarları aracılığı ile getirilen hastaların elden para verdiği ve bu paraların hastanede resmi hüviyeti olmayan bir Medikalci de toplandığı söyleniyor…

- Şu anki Dekan Beyin hala koltuğunun altında 2 karpuz olup, hem Diş, hem de Tıp Fakültesi Dekanlığını vekâleten yürüttüğü dile getiriliyor…

- Taciz olayları gündeme gelse de kimsenin umurunda olmaması çok vahim deniliyor…

- Bir bölüm üzerine keyfi ödemeler yapılarak, önemli başka bölümlerin emeklerinin ziyan edildiği belirtiliyor…

*

Vahim iddialar değil mi?

*

Şimdi asıl soru şu:
 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...