Türkiye İstanbul seçimlerine kilitlendi.
 

Türkiye siyasetinde İstanbul, her siyasi parti için önemli olmakla birlikte Erdoğan ve AK Parti belediyeciliği açısından çok daha derin anlamlar taşımaktadır.
 

31 Mart seçimin de Ekrem İmamoğlu’nun yarışı önde bitirmesi ve YSK’nın seçim iptali ve yenilenmesi kararı sonrasında karşı cenah dediğimiz CHP-İP-HDP ve SP’si olarak 23 Haziran seçimlerinde AK Parti’yi alt etmenin Halet-i Ruhiyesi içine girmesine vesile olmuştur.
 

*
 

Peki, İstanbul seçimini kim kazanacak?
 

AK Parti ve MHP’nin Cumhur İttifak adayı Binali Yıldırım mı?
 

Yoksa CHP-İP-HDP ve SP’nin ortak adayı Ekrem İmamoğlu mu?
 

*
 

Bana göre iki adayında şansı yarı yarıya…
 

*
 

Ancak; 31 Mart seçimlerinde sandığa gitmeyen…
 

Küskünler…
 

Kızgınlar…
 

Suriyeli sığınmacıların geleceği ile ilgili söylemler…
 

İBB de 696 KHK ile kadroya geçen süresiz sözleşmeli personelin tam kadroya alınmaması…
 

Ve EYT’ye takılanlar…
 

Gibi ana başlıklar bu seçimin galibini tayin edecektir…
 

*
 

“Görünen köy kılavuz istemez” demiş atalarımız.
 

Herkes Karadeniz ve Kürt oylarının bu seçimin kaderini belirleyeceğini düşünedursun, Anadolu’dan İstanbul’a yerleşen seçmen oylarının azımsanmayacak kadar çok olduğu bilinmelidir…
 

*
 

Bülent Erandaç’ın yazdığı gibi:
 

“İSTANBUL sadece İstanbul değildir.

23 Haziran seçimleri de sadece İstanbul Belediye Başkanlığı seçimi değildir.

Mesele çok daha büyüktür. Çok daha derinliklidir. Mesele sadece İstanbul'u CHP'nin, Ekrem İmamoğlu'nun idare etmesi değil, mesele Türkiye'nin yeniden NATO-ABD-Avrupa'nın kontrolüne geçip geçmemesidir. CHP-HDP-İP'İ-SP'Yİ- Abdullah Gül'ü-Ahmet Davutoğlu'nu- TÜSİAD'ı bir araya getiren kimlerdir? 15 Temmuz darbesini başaramayan Derin ABD-Avrupa mahfillerinin hedefine İstanbul’u neden koydukları sorusuna cevap ararsak, 23 Haziran üzerinden kurgulanmış BATI PLANLARINI çok daha iyi anlayabiliriz. YSK'nın İstanbul seçimlerini yenileme kararı sonrası ABD Avrupa, İsrail, CHP, HDP, İP, TÜSİAD'ın yaşadığı paniğe dikkatle bakmalıyız…

İstanbul'un CHP'nin eline geçmemesinin nasıl bir panik oluşturduğunu çok iyi düşünmeliyiz.

Birbirini tamamlayan PANİK CEPHESİ'nin tavırları, İstanbul üzerine kurgulanan "Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ı boğma, 'Türkiye dümenini tekrar ele geçirme Projesi’nin apaçık ortaya koyan bir tablodur. 23 Haziran'da sandığa gidecek güzel İstanbullular, atacakları oylarla ya CHP-HDP-İP üzerinden kurgulanmış bağımsız Türkiye yürüyüşünü durdurma planlarına bilerek ve bilmeyerek maalesef katılmak durumunda kalacaklar ya da, İstanbul üzerinden yürütülecek '2020'de ERKEN SEÇİM, BAŞKANLIK SİSTEMİNİ ESKİYE DÖNDÜRMEYİ ANLADIK. İZİN VERMEYECEĞİZ' denilecektir…”
 

*
 

O yüzden diyorum ki:
 

“İstanbul seçimleri çok ama çok önemlidir”.
 

“İstanbul Kayı obasıdır”.
 

“İstanbul Anadolu’dur”.
 

“İstanbul Türkiye’dir”.
 

Bu düşünce ve duygularla seçmenlerin sandığa gitmesi, İstanbul’da yaşayan dost, arkadaş ve akrabalara ulaşılması geleceğimiz açısından olmazsa olmaz olmalıdır.
 

#Kahramanmaraşİstanbulseçimindevardır.