CUMHURBAŞKANI Erdoğan dün Diyarbakır’dan telefonu eline aldı…
 

Aynen şöyle dedi:
 

''Hayrettin… Biz Diyarbakır’da Valimizin, Belediye Başkanımızın, misafiri olarak sevgili gençlerimizle burda beraberiz. Şimdi Hümeyra kızımız geldi. Dedi ki; ‘Bana söz vermiştiniz’ dedi. ‘Kahramanmaraş’a gelebilir mi? genç arkadaşlarım’ dedi. Oy yaptık oylamada da nerdeyse oybirliği ile kabul edildi. Şimdi sen Kahramanmaraş’ta bu gençlerimizi ağırlayacaksın. Sen hazırlıklarına başlat ve Kahramanmaraş’ın bütün güzelliklerini gençlerimize gezdireceksin, ondan sonra inşallah bizde katılacağız, bizde geleceğiz ve sizlerle orda birlikte olacağız…''
 

Ve Hayrettin Güngör telefondan:
 

''Sayın Cumhurbaşkanım çok mutlu bir haber verdiniz hemen çalışmaya başlıyoruz.''
 

*
 

Mutlu haber ha!
 

*
 

Desenize biz mahvolduk…
 

*
 

Şimdi bu konuşma üzerine tüm planlar allak bullak olacak… Özel İdare binası yıkımı… Arsan kavşağının bitirilmesi… Terminalin tamamlanması… Önsen köprüsü… Sarayaltı caddesi… Tekkenin kentsel dönüşüm projesi… Vs…
 

Ya hepsi birden duracak!
 

*
 

Veyahut Akif Ercan’ın sosyal medyadan yazdığı gibi; ‘’Kahramanmaraş 3 ay şantiyeye çevrilir inşallah… 24 saat mesai esasına göre çalışılır umudundayım… Reis geliyorum dedi ya’’ diye bazı yetkililere sözüm ona yol göstermek adına, yapılması gerekenler adına, uyarma yolunu seçip gerekenler yapılacak…
 

Ya da Coşkun Cesur gibi aylardır bitirilmeyen bir noksanlığı; ‘’Arsan Kavşağı Cumhurbaşkanı Maraş’a gelecekmiş…’’ diyerek, bir an önce bitirilmesi için yetkililerin dikkatini çekecek…
 

*
 

Ve dünden beri sosyal medya bu konuda yıkılıyor…
 

Başladılar büyük laflar etmeye…
 

Başladılar kırk türlü senaryo üretmeye…
 

*
 

Bende bir an hayale daldım…
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hümeyra kızımız için Hayrettin Güngör’ü aramasını değilde…
 

Kahramanmaraş’ta yapılması gerekenleri yapması için 'Hayrettin' diye aramasını ve ''yılsonuna doğru Kahramanmaraş’a geleceğim. Hiçbir eksiklik kalmasın, hadi bakalım göreyim seni, eğer o eksiklikler bitirilmezse cezalardan ceza beğen'' demesini hayal ettim…
 

*
 

Acaba o zaman da Hayrettin Bey telefonda, ''Sayın Cumhurbaşkanım çok mutlu bir haber verdiniz hemen çalışmaya başlıyoruz mu?'' derdi…
 

*
 

Yoksa ''yandık, bittik, mahvolduk… Gitti Başkanlık… Gitti oturduğum koltuk… Cumhurbaşkanı affetmez beni…
 

İnşallah vatandaşlar, muhtarlar, STK’lar, hatta Belediye personelleri bile şimdi Cimer’e; Sayın Cumhurbaşkanım, bu Hayrettin var ya bu Hayrettin! Bunun elinden nereye gideceğiz? Bizi dinlemiyor? Bizi muhatap almıyor? Randevu bile vermiyor? Estiği estik, kestiği kestik misali hükümranlık kurulmuş gibi makam katına kimse çıkamıyor? Yıkacağım, edeceğim diyor? Öncelikleri göz ardı edip kendi bildiğini okuyor? Diye Cumhurbaşkanı gelmeden duyması adına Şikâyet bombardımanına tutmazlar inşallahhhh…’’
 

*
 

Amma da boş hayaller kuruyorum değil mi?
 

*
 

Birden aklım başıma geldi.
 

Ben hayallere dalmayı hiç sevmezdim, bekleyip görmeyi tercih ederdim, nasıl oldu da kapıldım bu rüzgâra, hayallerle vakit geçireceğime oturup köşe yazılarımla bazı gerçeklerin duyulması ve bilinmesi için klavyenin başına geçip yazmanın en iyisi olacağını düşündüm…
 

*
 

Son kararım şudur:
 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...