CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Kahramanmaraş’a ''bir geldi, pir geldi…''

Takke düştü kel göründü…
 

*
 

Kahramanmaraş küstü DİYORDUK…

İnanmıyorlardı…
 

*
 

Bakın gidişatınız iyi değil DİYORDUK…

Burun kıvırıyorlardı…
 

*
 

İnsanlara tepeden bakıyorsunuz, bu halk sizi nasıl baş tacı ettiyse tekrar yere vurmasını bilir DİYORDUK…

Gülüp geçiyorlardı…
 

*
 

Bakın Hayrettin Bey bu şehrin hafızaları ile oynuyor, halkı Belediyeden soğutuyor, makam katına bırakın vatandaşların derdini dinlemeyi, muhtarlar, hatta kendi personeli dahi çıkamıyor DİYORDUK…

Kulak arkası ediyorlardı…
 

*
 

Yahu şu Hayrettin’e birisi bir şey diyemiyor, AK Parti’nin ilçe başkanlarını sanki memuru sanıyor, bu şehirde tek yetkili kendisini görüyor, beni Cumhurbaşkanı gönderdi diyor, basını ötekileştiriyor, kadrosunu kuramıyor, biri gidip biri geliyor, bakın yokuş aşağı gidiyorsunuz, DİYORDUK…

Muhalefet damgası vuruyorlardı…
 

*
 

Habibe Vekil halkla uğraşıyor, basınla uğraşıyor, hatta kendi partisinin yetkilileri ile uğraşıyor, kumpas kurmaya çalışıyor, kendisini herkesten üstün görüyor, sadece bu halkın vekili olduğunu unutuyor, birisi şuna bir şeyler desin, aklını başına alsın, bakın partiye zarar veriyor, DİYORDUK…

Duymamazlıktan geliyorlardı…
 

*
 

NOLDU?

Cumhurbaşkanı Erdoğan geldi…

Bunlar ''Hanya’yı Konya’yı'' gördüler…
 

*
 

20 yıldır Cumhurbaşkanı’nın Miting yaptığı Müftülük meydanından, Belediyenin yanındaki Cami havlusunda Miting yapmaya kalktılar…

Bir gün önceden herkese mesaj üstüne mesaj yazdılar, toplantılar yaptılar, kıymet vermedikleri muhtarlardan aman dilediler, teşkilat mensuplarına çağrı üstüne çağrı yaptılar, belediye personellerine izin verdiler, bir nevi boşalttılar, kamu personellerine talimatlar verip herkes miting alanına gitsin dediler…

NOLDU?
 

*
 

Ya 1000 kişi, ya 1500 kişi topladılar…

Onların da çoğu sivil polis, başka şehirlerden gelenler ve teşkilattan birkaç kişiler, Mehmet Akif Kültür Merkezindeki insanların çoğunu bile miting alanına getiremediler.

Yani anlayacağınız Miting tam bir fiyasko ile sonuçlandı…

Yapmasalardı daha iyi olurdu…

Halk nezdinde, hiç olmazsa psikolojik baskı devam ederdi…

Hata üstüne hata yapıldı…

Kim yaptı? Nasıl yaptı? Bilemem…
 

*
 

Akşamdan Miting alanını teftiş edenlere sesleniyorum:

NOLDU?
 

*
 

Güç biz de diyordunuz?

Biz kralız, her istediğimizi yaparız, biz gücüz diyordunuz?

Gücün Halk’ta olduğunu gözlerinizle gördünüz…

Eskiden balkonlarda bayraklar açılır, Erdoğan sevgisi sokaklara taşar, coşku ile misafir karşılanırdı…

Bu sefer Kahramanmaraş halkı; ''güç biz de, sizde değil, biz size oylarımızla güç verdik. Ancak sizler bu gücü bizleri unutarak, bizlere hizmet getirmeyerek, bizleri küstürerek, bizleri kırarak, tepeden bakarak yok ettiniz.'' Dediler…

İster bu uyarıyı kulak arkası edersiniz…

İsterseniz cebinize koyup, yaptığınız hataları telafi etme yoluna gidersiniz…

Anlayacağınız…

Kahramanmaraş sizlere, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gelişiyle büyük bir ders verdi…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bu gerçeği gözleriyle gördüğüne inanıyorum…

AK Parti’nin kalesi konumundaki Kahramanmaraş böyleyse varın diğer şehirlerdeki durumu siz düşünün…
 

*
 

Son söz:

Hani yazdıklarımıza kılıf buluyordunuz YA…

Trolleriniz saldırıyordu, sahte hesaplar kırıla gidiyordu YA…

Aynen yola devam…

Sakalımız yok tabi, sözümüzü kulak arkası edenler…

Kendilerini Kaf dağın da görenler…

Hayrettin Bey, Habibe Vekil…

Cevap verin…

NOLDU?
 

***
 

BİR KAÇ KELAM DA FIRAT GÖRGEL’E YAZMASAM OLMAZ
 

Sevgili Başkan, sizi küçük bir kardeşim olarak gördüm…

Defalarca size söylemlerimi ulaştırmaya çalıştım…

Haberler gönderdim…

Ona söyleyin dedim:

Bu şehrin Recep Tayyip Erdoğan’ıdır kendisi…

Korkmamalı…

Kimsenin ağzının içine bakmamalı…

Masaya yumruğunu vurmalı…

Bu şehir de, beyaz bir sayfa açmalı…

Yoksa siyasi hayatı biter dedim…

Dinletemedim…

Dedim ya ''sakalımız yok ki sözümüz tutulsun…''
 

*
 

Kendisi ne yaptı?

Tüm üçüncü kişilerle kendisine gönderdiğimiz sözleri kulak arkası yaptı…

Bu şehir de kendisinden büyük beklenti içerisinde olan yani sevdiklerinin bile hayallerini yıktı…

Yıkmaya da devam ediyor…

Bir Hayrettin Bey’e bile ‘’Ne yapıyorsun?’’ diyemedi…

''Bu şehri kutuplaştırıyorsun, ayrıştırıyorsun, partimize küskünler oluşturuyorsun, Hayrettin Bey! Kendine gel'' sözünü söyleyemedi…

Belki de söyledi ama kamuoyuna hiç yansımadı…

Muhtarların şikâyetlerini dillendiremedi…

Ankara’yı bu konulardan haberdar etmedi…

Peşine bir Ali Köfte kardeşimizi takmakla bu işi dizginlerim sandı…

Her şeyden haberim olur, ona göre adım atarım yanılgısına düştü…
 

*
 

Ah be Fırat Başkan ahhhh…

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve bu şehrin Milletvekili Ali Öztunç’un sosyal medya Twitter de bir fotoğraf paylaşmasına bile balıklama dalıp, ''Henüz tören başlamamışken çekilen bir fotoğrafla yalan ve iftira siyasetine devam ediyorsunuz ne yazık ki. Milletimiz herkesi çok iyi biliyor, tanıyor. “Erdoğan Sevgisi” zorunuza gidiyor biliyoruz ama ülkemiz gerçekleriyle yüzleşmeniz gerek.'' Paylaşımında bulundu…

 
 

Kanal Maraş’ın Miting alanının tam karşısında canlı yayında bulunduğunu bile görmedi…

Veya görmek istemedi…

Bu vesile ile dakika dakika miting alanı fotoğraflarının sosyal medyada paylaşıldığını İl Teşkilatından medyadan sorumlu görevli birilerinin takip etmediği ortaya çıktı…

Foto montaj ile seni nasıl da yanıltmışlar Sevgili Başkan…

''Gerçek'' dediğin fotoğraf, tamamen hayal unsuru…

''Yalan'' dediğin fotoğraf ise Kanal Maraş’ın canlı yayınından alınan fotoğraf…

Yani CHP Genel başkan Yardımcısı Ali Öztunç’un paylaştığı fotoğraf DOĞRU…

Senin ''gerçek'' dediğin fotoğraf ise ''yalan…''
 

*
 

Sevgili Fırat Başkan:

Biz de saniye saniye Miting alanının görüntüleri mevcut…

Böyle bir paylaşım yapmadan önce boşluğa düşmemek için…

Telefonum sende vardı…

Haaa bir telefon açmaya bile korkuyorsan…

Ankara’dakiler duyar diyorsan…

Onu bilemem…
 

*
 

Sadece sana şunu söyleyebilirim:
 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...