YEREL seçimler biteli neredeyse 2 yıla yaklaşıyor…

Bu süre zarfında Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında üç aşağı beş yukarı neyin ne olduğunu gördük, tanıdık ve değerlendirme yapma konusunda fikir sahibi olduk.

Mesela… 

Hayrettin Başkan, belediyeciliğin kitabını yazdı denilerek listede olmamasına rağmen tepeden atanarak son anda Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday yapıldı.

Doğruydu, yanlıştı onu tartışacak değilim…

Neyi getirip neyi götüreceği, bir sonraki yerel seçimlerde ortaya çıkacak…

*

Kahramanmaraş halkı, Ali Sezal döneminde refah partisine, Hanefi Mahçiçek döneminde Fazilet partisine ve 18 yıldır da AK Parti’ye büyük destek veriyor.

Bu şehir adeta AK Parti’nin kalesi konumunda.

Büyükşehir olmadan önce gelip giden başkanlar, kendilerince hizmet yaptılar.

Erkoç döneminde ise Büyükşehir olan ilimiz, artı ve eksileriyle bir hizmet gördü.

Eleştirsekte Erkoç, beğenirsiniz beğenmezsiniz nispeten bu şehre projeler kazandırdı.

*

Her neyse…

Gelelim Hayrettin Başkan’a:

Şu ana kadar elle tutulur gözle görülür bir projesini göremedik.

Hep Erkoç’un zamanında yarım kalan projelerin adı anılarak billboardlara ilanlar verilip ''yapılıyor, açılıyor, dönüşülüyor'' isimlerini sıkça duymaya başladık.

Ama ortada billboardlardaki ilanlardan başka görüntü yok!

*

Hayrettin Başkan’ın söylem bazında; gönül belediyeciliği, sosyal belediyecilik ve proje belediyeciliği gibi bu şehre katacağı sözü vardı.

Gönül belediyeciliğinde sınıfta kaldı.

Nitekim; STK’ ları, dernekleri, muhtarları, kendisine küstürdüğü gibi, halkla da arasına büyük mesafe koydu.

Makam katına izinsiz veya randevusuz bir sade vatandaş bile çıkamaz konuma gelindi…

Personeli adam yerine koyup muhatap bile almadığı iddia edildi.

Daire başkanlarını bile o keza…

Bu kibir, gönül belediyeciliğine aykırı bir davranıştır.

Oysaki Reis, ''sürekli olarak halka tepeden bakmayın, bulunduğunuz makamları şahsınız için kullanmayın'' derken, başkan bu tutumun aksini sergileyerek bir nevi gönül belediyeciliğini yıktı.

Küstürmediği kesim kalmadı.

Halk’la barışık olmayı başaramadı…

İlçe Belediyelerini bile 1 yılın sonrasında ziyaret etmeye başladı.

Şehrin öncelikli sorunları çözüm beklerken, tarlalarda görüntü vermesi kamuoyu tarafından yadırgandı ve eleştirildi.

Basın ile arasına mesafe koydu…

En küçük bir eleştirilsel yazıda bile hemen suç duyurusunda bulundu…

*

Mesela…

Biz tekke diyoruz…

Hayrettin Başkan domates tarlasından görüntü veriyor…
 


 

Mesela…

Biz Sarayaltı’nın hali ne olacak? Araç çöplüğüne döndü diyoruz…

O çilek tarlasından görüntü veriyor…
 


 

Mesela…

Biz Cumhurbaşkanımızın annesi Tenzile Erdoğan adını taşıyan İmam Hatip Lisesi niye tamamlanmıyor? diyoruz…

Zat-ı alileri biber tarlasından görüntü veriyor.
 


 

Mesela…

Biz Maraş’ın sorunlarını bir an önce çözün diyoruz…

Maalesef o badem ağaçları altından görüntü veriyor…
 


 

Mesela…

Biz ne bu iş diye soruyoruz?

En son billboardlarda Kapalıçarşı da dönüşüm başladı ilanı veriyor...
 


 

Biz bir şey dedikçe…

Hayrettin Başkan soluğu tarlalarda alıyor…

Erkoç Başkan’ın eski projelerine sarılıp, kendi projesi gibi kamuoyuna açıklıyor…

*

Vallahi tallahi…

Millet diyor ki:

Hayrettin Başkan’ın Tarım İl Müdürlüğü veya Ziraat Odası Başkanlığına bir adaylığı mı söz konusu diyor?

*

Bizde diyoruz ki:

Allah aşkına Kahramanmaraş’ın onca sorunu varken…

Tarlalarda işiniz ne?

Ulaşım, trafik, otopark, kentsel dönüşüm, bu şehrin en büyük sorunu diye tüm kamuoyunun ortak paydası dilden dile dolaşırken…

Bir arpa boyu yol bile alınmıyor…

Yol deyince, dün kendi sosyal medya hesabından ''önsen köprüsü dolgu ve zemin çalışmalarını yerinde inceledik, bugün itibariyle ulaşıma açılmıştır'' diyor…

İki tane büz koyarak, üstünü toprakla örtüp, önsen köprüsü açıldı demesi halka inandırıcı gelmiyor.

Kışın o suyun debisinin ne kadar yükseleceğini umarım tahmin ediyordur…

Bir an önce köprü inşaatının başladığını bu halk görmek istiyor…  

*

Ve bu şehrin en büyük sorunu, olası bir depremde 20 bin konutun yıkılacağı iddia edilirken…

Uzmanların en riskli fay hattının Adıyaman, gölbaşı, Maraş ve Hatay olacağı söylerlerken…

Deprem ile ilgili bir çalışma neden yapılmıyor?

Her işimiz bitti bir fıstıki yeşilimiz kaldı misali, özel idare binasını yıkıyoruz ve meydan projesini hayata geçiriyoruz diye toplantı üstüne toplantı yapılıyor…

Bir Allah’ın kulu da çıkıp bu proje yanlış bir proje diyemiyor…

Şehrin en eski apartmanlarından olan Enurya, Milcan, Maliye ve Şekerbank kavşağına kadar olan eski binaları yıkarak meydan yapma dururken, şehrin en sağlam binası olan 28 fore kazıklı özel idare binasını yıkmaya çalışıyor. O binayı yıkmak için kaç milyon TL harcanacak onu söylesene başkan…

Para varsa…

Yap o binayı bir otel, yık karşısındaki binaları, valilik binası kalsın, al sana meydan işte…

*

Velhasıl…

Sözü fazla uzatmadan…

Diyorum ki:
 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...