ÖNCEKİ gün kendi sosyal medya hesabımdan saat 12:05 de bazı sorular içeren bir yazı paylaştım…

Dedim ki:

“Yolsuzluk operasyonu başlığı haberi altında AK Parti’nin Kahramanmaraş’ta ki kendi içinde güç savaşı mı vardır?”

“Yolsuzluk operasyonu başlığı ile kim haber atılmasını sağlamıştır?”

“Erkoç ve Güvenç bu işin neresindedir?”

“Son yılların en büyük köşe yazısı yakında Kanal Maraş’ta olacak…” dedim.
 

*
 

Vay anam vay…

Bu paylaşımı yapan sen misin?

Daha üzerinden saatler geçmeden, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve İçişleri Komisyon Başkanı Celalettin Güvenç, kendi sosyal medya hesabından zehir zemberek içeren bir açıklama yaptı…

Dedi ki:

"Bu kardeşinizin medyası, oraya buraya harcayacağı haram parası ve hiçbir illegal bağlantısı yoktur. İlimizde son yapılan yolsuzluk operasyonuyla ilgili olarak aşağıda resimde görüldüğü üzere adım karıştırılmak istenmiştir. Buradan açıklıkla ilan ediyorum; bu olayı medyadan öğrendim. Olaydan önce veya sonra yazıda bahsedilen eski belediye başkanı Fatih Mehmet Erkoç'la ve adli, idari hiçbir yetkili görüşmem olmadı. Olayla uzaktan yakından hiçbir ilgim yoktur. Aksini ispat ederlerse milletvekilliği görevimden istifa ederim. Bu vesile ile yetkili, ilgili ve sorumlulara çağrı yapıyorum. ''Bu olay nedir'' ''İlgilileri kimlerdir?'' Kahramanmaraşlı hemşehrilerime bunu anlatma borcumuz vardır. Hodri meydan; hep söylediğim gibi tekrar ediyorum. ''Partisine, yol arkadaşına belden aşağı vuranlar şerefsizdir, böyle bir şerefsizliği bilip de söylemeyen daha da şerefsizdir. Kamuoyunun bilgi ve takdirlerine sunuyorum."
 

*
 

Sayın Güvenç...

Köşe yazımı beklemeden, alel acele yangından mal kaçırır misali sorularıma tamamen tezat…

Tamamen aykırı ve ulusal bir siyasetçi konumunda ki bir kişiye yakışmayan üslup…

Sanki suçluluk duygusu ile ne konuştuğunu bilmeyen ve suçluymuş da suçu üzerinden atan bir konumdaymış gibi açıklama yapması, inanın bende soru işaretleri bıraktı…

Neden mi?

Açıklayayım…

Sayın Güvenç’in açıklamasının son kısmında bulunan sözcüklerden başlamak istiyorum:

- Partisine, yol arkadaşına belden aşağı vuranlar şerefsizdir, böyle bir şerefsizliği bilip de söylemeyen daha da şerefsizdir…” derken…

Açıklamasının baş kısmında ise;

- “Bu kardeşinizin medyası, oraya buraya harcayacağı haram parası ve hiçbir illegal bağlantısı yoktur.” Diyerek, “partisine ve yol arkadaşlarından kime veya kimlere üstü açık gönderme yapma ihtiyacı hissetmiştir?”

- Kimin medyası vardır?

- Kimin haram parası vardır?

- Kimin illegal bağlantısı vardır?

Bu bir aleni, kendi partisindeki kişilere ve yol arkadaşlarına yönelik, belden aşağı vurmak değil midir?

“Medya, haram para ve illegal bağlantılarla” alakalı varsa bir bilgisi…

Ki, kendisi İçişleri Komisyon Başkanıdır…

- Bilgim yok diyemez…

- Açıklamak zorundadır.

Açıklamadığı takdirde;

- Kendisini “Müfteri ilan edeceğimi” bilmelidir…

Hele hele…

- “Bu olayı medyadan öğrendim…” demesi, “oturduğu koltuk, laf ola beri gele bir koltuk mudur ki, böyle bir cümle kurmuştur?”
 

*
 

Sayın Güvenç;

Bu olay üzerinden 10 gün gibi bir zaman geçmiştir…

Ve siz İçişleri Komisyon Başkanısınız…

Partinizin kazandığı bir ilçe Belediyesinin adı bir haber sitesinde “kasten yolsuzluk operasyonu başlığı ile zikrediliyor” ve siz bu konu hakkında bilgim yok diyorsunuz…

Gerçekten samimi iseniz birkaç soru sormak istiyorum:

- Belediye Başkanınızı aradınız mı?

- Konu ile alakalı görüş alışverişinde bulundunuz mu?

- Olayın ne olduğunu sordunuz mu?

Haaa bunları yapmadıysanız, açıklamanızda bulunan “partisine, yol arkadaşına” cümlesini hiç ağzınıza almayınız…

Biz geçmişte, kimin kimlerle yol arkadaşlığı yaptığını çok iyi biliyoruz.
 

*
 

Hani açıklamanızda bir başka cümle daha sarf ediyorsunuz…

O da şudur:

''Bu olay nedir'' ''İlgilileri kimlerdir?'' “Kahramanmaraşlı hemşehrilerime bunu anlatma borcumuz vardır.”

İnanır mısınız bilmem ama tüm kamuoyu bu sözünüze kahkaha ile gülüyor…

Deniliyor ki:

Yahu siz İçişleri Komisyon Başkanı olarak anlatmayacaksanız da, sokaktaki Mehmet, Ali, Hüseyin beyler mi anlatacak?

Eğer siz anlatmayacaksanız:

“Kalkın o koltuktan, oturmanıza hiç gerek yok…” 

 

***

 

 DİP NOT: Fatih Mehmet Erkoç efendi, senin açıklaman da bahsettiğin şahsıma yönelik “utanmadan” cümlesini kurmuşun ya,  sana cevabımı bir gün sonraya sakladım… Bakalım sen mi utanacaksın? Ben mi?