ELBİSTAN Belediyesi ile ilgili bazı iddiaları en kısa şekilde şöyle özetleyebilirim:

Aynı gün içinde hem arabayı satın alacak, hem araç kiralama ihalesine girecek, hem de ihaleyi alacak…

Kim mi?

Şekerci Leyla…

*

Bir ince ayrıntı:

Tüm bunları; Elbistan Belediyesine gitmeden yapacak…

*

Bir başka hadise:

Eylül ayının 4’ünde şirketi üzerine alacak…

Akabinde şirketinde hiçbir eleman çalıştırmadığı halde Elbistan Belediyesine hem danışmanlık faturası kesecek, hem de aynı şekerci Leyla gibi araç kiralayacak…

*

Bir başka ince ayrıntı ise:

Tüm bunları yapmak için…

Elbistan Belediyesi içerisinde akraban olacak…

*

Bunlar sadece dağın görünen yüzleri…

*

Ya görünmeyenler?

*

Vah ki vah…

*

Benim Elbistan halkım ise hiçbir şeyden habersiz ''binmiş bir alamete gidiyor kıyamete'' misali Elbistan Belediyesinde yaşananları uzaktan seyredecek.

Yorum yapmaya çekinecek…

Beğen yapmaya eli varmayacak…

Birde üstüne ''korkuyorum arkadaş evladım polis olacak, mülakata girecek, şimdi ben beğen veya yorum yaparsam benim evladın işi olmaz'' diyecek…

*

Sadece şu söyleniyor:

Elbistan Belediyesinde Çal çal bitmiyor…

Şimdi yeni moda ise…

Kendi programını banttan seyrederken keyif purosu tüttürmek…

*

Halkın söylemlerine karşılık şunu anlamıyorum:

Kendi Meclis üyeleri ve Cumhur ittifakı ortağı partinin Meclis üyelerinin de imzasıyla düzenlenen denetim raporuyla tespit edilen yolsuzlukları kesin bütçe oylamasında ibra etmeleri yok mu?

İşte bunu anlayamıyorum…

Kedi ciğer hikâyesi misali…

Önce çalmışlar deniliyor…

Sonra ''kedi yedi önemli değil'' deniliyor…

*

O bu değil de:

Meclis üyeleri olarak Elbistan sokaklarında başı dik gezmedikten sonra… (iki kişi var başı dik gezen)

İbra etseniz ne yazar… Kapatmaya çalışsanız ne yazar…

Halk bir sefer damgayı vurdu… Hem de soğuk damgayı…

*

Sosyal medyada halk, avazı çıktığı kadar bağırıyor: ''Hır-kız varrrrr… Hır-kız varrrr…''

*

Diyeceğim odur ki:
 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...