BİR kişi düşünün…

Zengin mi zengin…

Param var der…

Uçağım var der…

Yatım, katım yazlıklarım her şeyim var der…

Günlük kazancının 5 milyon üstü olduğu söylenir…

Ama etrafına hayrı yoktur…

Şehrine, şehrinin insanlarına bile…

Öleceğini düşünmez…

Hayır, hasenat yapmayı hiç bilmez…

En önemlisi nedir biliyor musunuz?

Yaşadığı şehirde sevilmez…

Aynaya bakıp beni niye sevmiyorlar demez, diyemez…

Çünkü kibir abidesi olmuştur…

Ve bu zengin sonradan görme insanlara…

Bazen hatırlatmak gerekir…

Bak bir virüs’ün nelere kadir olduğunu…

İnsanları evlere nasıl hapsettiğini…

Tokalaşmamayı…

Öpüşmemeyi…

Sarılmamayı…

Hoş bunları bilmez ya!

Onun için varsa yoksa paradır…

Fabrikasında çalıştırdığı işçilerinin sağlığı…

Hele hele o işçilerin ailelerinin sağlığı önemli değildir onun için…

Virüse yakalanmış…

Hastanelerde karantina altına alınmış…

Tınlamaz bile…

Varsa yoksa fabrikasının dişlilerinin dönmesi önemlidir…

Kendisine ölüm yokmuş gibi yaşar…

Lakin unutmamalıdır ki…

En büyük zenginlik sağlıktır. En büyük zengin şehrine, çevresine yararlı olan kişidir.

Tıpkı Gaziantep şehrinin Konukoğlu ailesi gibi…

*

Peki, bizde niye yok bir Konukoğlu…

Örnek verecek olursam:

M.Hanefi Öksüz az zengin midir?

Bu şehirde bir vakıf kuramaz mı?

Yılda 10 Milyon TL, 2 günlük kazancını bu vakıf üzerinden bu şehrin insanlarına harcayamaz mı?

Bu şehrin gelişmesine, sporuna, çevresine, katkı yapsa kötüsü mü olur?

Hissedarı olduğu Akedaş’ın pandemi sürecinde ödeme zorluğuna düşecek kişilerin sevabını almak için, 3 aylık benim hisseme düşen gelirden, faturaları ödeyemeyenlerin faturası ödensin dese kötüsü mü olur?  

Gelin bakalım arkadaşlar, bu şehrin Aksu Çayı, Sır Barajı bizim fabrikalardan akan zehirli sular yüzünden kirleniyor, bu şehir bize her şeyi verdi, şan verdi, şöhret verdi, para verdi, bu şehre ihanet etmeyelim hep birlikte el ele vererek bir arıtma tesisi kuralım ve zehir akıtmayalım dese kötüsü mü olur?

*

Bak Sevgili M.Hanefi Öksüz…
 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...