BU başlıkta ne oluyor demeyin…
 

*
 

Yıl 2009.
 

“Yani 2010 referandum öncesi”.
 

Reisin “etrafındakiler” ne yaptı, ne ettiler…
 

Bir Kürt açılımı başlattılar.
 

Peşinden…
 

Piyasaya “Habur açılımı” sürüldü!
 

Ve tabi ki Oslo görüşmeleri…
 

Herkes o zaman demeçler veriyordu:
 

“Kürt sorunu için tarihi fırsat… Kürt sorununda açılımlar yapacağız… Bu fırsat yılını kaçırmayalım!..”
 

Falan filan…
 

*
 

Reis’in konuşma metnini hazırlayanlar, Meclis kürsüsünden bile konuşmasını sağladılar:
 

“Dün Habur'da yaşanan manzara karşısında umutlanmamak mümkün mü? Bu bir umuttur. Türkiye'de güzel şeyler oluyor, umut verici görüşmeler oluyor…”
 

*
 

Ve terörist kafilesinin Türkiye’ye giriş yapmasına karar verildi.
 

*
 

Sonuç:
 

2010 Referandumu, “yüzde 57’ye 42’i” zor bela atlatıldı…
 

*
 

Yıl 2019.
 

Yenilenen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi.
 

31 Mart seçimlerinde kaybettikleri oyları geri alabilmek için…
 

Yine reis’in etrafındakiler…
 

Ne yaptı, ne ettiler, “Efendim Apo’dan bir mektup, bir açıklama getirirsek, İstanbul seçimlerinde HDP oylarının Binali Bey’e gelmesini sağlayacaktır” dolduruşu ile bir kez daha yanılttılar…
 

İmralı’dan Apo’nun mektubunu getirdiler.
 

Şak diye televizyondaki canlı yayın esnasında “Apo’nun mektubunu” okuttular.
 

*
 

Bu ülkedeki, "dini bütün insanları, şehit yakınlarını, yani Milliyetçi-Muhafazakâr insanların" tepki vereceğini düşünmediler…
 

Hesap edemediler.
 

*
 

Sonuç:
 

31 Mart’ da, 13 bin fark ile kaybedilen ve yenilenen seçimi bu sefer 800 bin ezici bir farkla kaybettiler.
 

*
 

Sözün özü şu:
 

2009 da Reis’e; “Habur açılımı pohpohlamasını” yapan etrafındaki hainler ile 2019 İstanbul seçimlerini kazanmak adına “İmralı’dan Apo’nun mektubuna” bel bağlayan hainler, AK Partiden temizlenmediği sürece, top yekûn teşkilatlarda bir seferberlik yapar gibi 2002 ruhuna dönmek adına baştan aşağı fabrika ayarlarına dönülmediği sürece, Suriyeli sığınmacılar ile ilgili bir çözüm bulunmadığı sürece…
 

“Bundan sonra her girilen seçimde dip aşağı gideceği unutulmamalıdır”.