TAKRİBEN iki ay önceydi…

Gazeteci bir dostum beni aradı…

''Acil bir konu var, gelir misin?'' 

Ben sana küsüm, gelmem deyince…

''Gel gel, önemli bir konu var, beni dinle yine küs ol'' dedi.

Arabama bindim ve yanına gittim…

Hoş beşten sonra…

Hayırdır! Önemli konu nedir dedim…

*

Aynen şöyle dedi:

''Senin su borcun var mı? Bir gazeteci eline senin su borcun olduğunu gösteren belgeyi ele geçirmiş, yayınlayacağım diyor. Hemen yarın o su borcunu öde''

*

Güldüm…

Kim bu gazeteci? dedim…

''İsmini vermem'' dedi…

Yahu benim su borcum yok. Benim adıma bir tane su abonesi var, o da kiracı oturuyor. O abonenin su borcu o kiracıya ait. Kaldı ki Kaski Genel Müdürlüğünün Hukuk servisine gidilerek bu su borcunun kendisine ait olduğunu, kendisi kullandığını imzaladı ve su borcunu yapılandırarak ödüyor…

*

Gazeteci dostum:

''Ne bileyim ede, cahillerle uğraşma'' deyince…

Vallahi dostum, Kaski orda, su borcu olan ortada, ben sadece abone sahibi olarak bulunuyorum. Kaldı ki 2 yıldır kartlı sayaç var. Karta parayı yüklüyor, suyu akıtıyor…

*

Ve geçen Pazar, sabah saatlerinde bir başka dostum bana bir yazı linki atarak ''okur musun, sana sallamış arkadaşın biri'' diyerek mesaj attı…

Uykulu halimle okudum…

Vallahi yine güldüm...

Yazı köşe yazısından başka herşeye benziyordu...

''Hedef Kipaş Holding mi?’’ başlığı ile yazılan yazıda:

Yazmışta yazmış…

''…Birkaç ufak çaplı haber sitesi esnafları ve işadamlarını hedef alarak haberler yayınlıyordu. Ben neden haberler yaptıklarını, adım gibi biliyorum… (Dolar işaretini de koymuş)

Hanefi Öksüz Kipaş Holdingi çalışanlarını hedef alan ve işçilere psikolojik saldırılar düzenleyen bazı basın yayın organlarına çok ağır bedeller ödetti. Hanefi Öksüz çalışanları tarafından ise takdir edildi…

Şehrinin esnaflarına ve işadamlarına salgın döneminde sahip çıkacağına, asılsız haberler yaparak orada, burada, şurada virüs çıktı… Onlarca işçi virüse yakalandı gibi haberler yaparak şehrine ihanet ediyorsun…''

Ve en son bölümüne de DİPNOT diyerek tehditvari şöyle ekleme yapmış:

(Madem şehrini sevmiyorsun, kaos çıkarmaya çalışma… Bir kısım meslektaşım eğer şehrine ihanet eder, asılsız saldırılar ile memleketimizde huzur bırakmazsa, sahneye ben çıkarım… İşte kıyamet o zaman kopar!)

*

Bende ''Başka kapıya koçum, başka kapıya’’ başlıklı bir yazı yazarak ''sahnelerin’’ nerelerde olduğunu anlatmaya çalıştım…

Bu yazıyı yayınlayınca…

Bu yaşı küçük arkadaş…

Sinirlenmiş, kükremiş ve aylar önce gidip gazeteci dostumuza söylediği su borcu ile alakalı haberi yaparak yayınlamış…

Ve haber içine de ''Hukuka aykırı bir şekilde ele geçirdiği kaski’den aldığı belgeyi’’ koymuş… (O belgeyi kaski’den kim vermiş? Kişisel bilgileri dışarı kim sızdırmış? Ortaya çıkarılacak)

Başlığına da ''Kahramanmaraş’ta sözde gazetecinin kaçak su borcu şoke etkisi yarattı!'' yazmış…

Tabi hemen ekran görüntüsünü haber merkezi arkadaşlarımız almış…

*

Su borcu olan ve kamuoyunun yakından tanıdığı kiracım, bu haberi okuyunca hemen bu yaşı küçük arkadaşı aramış ve demiş ki:

''Yahu kardeşim bu su borcu benim. Ben kiracıyım.'' Deyince, yaşı küçük arkadaş yutkunmuş, kekelemiş, ne diyeceğini bilememiş…

*

Ve dün kişisel bilgilerimi hukuka aykırı bir şekilde ele geçirip yayınladığı için bu yaşı küçük arkadaş hakkında, Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundum…

Daha önceleri mahkeme kararları için ''ne yapmam gerekir?'' diye bana mesaj atan ve benden yardım isteyen bu yaşı küçük arkadaş, TCK’nın m.136 ve iftira atmak m.267 maddelerini Google amcaya bir girsin okusun…

*

Ve sahneye çıkmak isteyen bu yaşı küçük arkadaşa birkaç nasihatim olacak…

Bu şehirde babasının kurduğu ve herkes tarafından bilinen haber sitesini bir silah olarak kullanıp sağa sola saldırmasını tasvip etmiyorum… (Bu konuda bizzat aranıp anlatılanları yazmak istemiyorum)

Her geçen gün takipçi sayısında azalma olduğunu kendisi umarım görüyordur…

Halkı arkasına almayan hiçbir güç, hiçbir basın organı, yaşayamaz…

İşadamları ve siyasetçilere gelince, hiçbir basın mensubu arkadaşım, onların emir eri değildir…

Toplum sağlığını ilgilendiren hastalık ve benzeri olaylarda haber yapmak ve kamuoyunu bilinçlendirmek, ayrıca yetkilileri uyarmak, her basın mensubunun görevidir.

Vestel, Çaykur, Fenerbahçe ve birçok büyük büyük firmalarda, koronavirüs vakalarının çıktığı ile alakalı haberler yapılmaktadır…

Dolayısıyla kamu yararı olan ve toplum sağlığını ilgilendiren her haberi biz yapar, yayınlarız…

Sahibinin ismi, cismi, kimin abisi olduğu, bizi ilgilendirmez…

*

Demem odur ki:
 

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...