Türk astronomi fotoğrafçısı Betül Türksoy'un Ay, Jüpiter ve uydularını içeren fotoğrafı, Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) tarafından "Dünya'da Günün Astronomi Fotoğrafı" seçildi.

Türksoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mimarlık mesleğinin yanında resim, ebru, fotoğrafçılık gibi bazı sanat dalları ile ilgilendiğini ve en son olarak da fütürolojik mimarlık konusunda kitap yazdığını anlattı.

Kendisi de mimar olan eşinin üç yıl önce hediye ettiği makineyi eline aldığında çekmek istediği ilk fotoğrafın "Ay" olduğunu dile getiren Türksoy, "Tabii ki bu öylesine bir meraktan kaynaklanmıyordu. Henüz lise, hatta orta okul öğrencisiyken uzay, Ay, Einstein, Newton, Kepler benim ilgi alanlarımdı. Doksanlı yıllarda henüz çok fazla kişi tarafından bilinmezken Perseid meteor yağmurunu sabaha kadar balkondan izlediğim çok olmuştur. 1997 yılında çıplak gözle de izlenen Hale-Bopp kuyruklu yıldızını gözlemleme fırsatım oldu." sözleriyle gökyüzü merakını anlattı.

Lise yıllarına kadar her zaman bilim insanı olacağını düşünmesine rağmen mimar olduğunu aktaran Türksoy, astronomi fotoğrafçılığına başlama öyküsünü şöyle aktardı:

"Fotoğraf çekmeye başlamak, yönümü tekrar gökyüzüne çevirmemde bir başlangıç oldu. Pek çok kaynaktan Ay'ın ve uyduların yıl içinde hangi konumda olacaklarını, hangi uyduların birbirleriyle aynı karede yer alabilecekleri açıları araştırdım. Gece yarısı kalkarak defalarca en iyi açıyı bulmaya çalıştım. Böylece fotoğraf makinem ile yeryüzünde, gökyüzünde sayısız fotoğraf çektim. Henüz öğrenme aşamasında ve yolun başında olsam da geçirdiğimiz bu süreçte uzayla yollarımızın sürekli kesişmesinden memnunum. İlgi alanım özellikle Ay fotoğrafları. Ay'ın gökyüzündeki muhteşem şovunu fotoğraflamayı seviyorum. Bunun için saatlerce gökyüzünü gözlemlediğim zamanlarım oluyor. Ay'ın yanında gezegenleri, gökyüzünü, yıldızları da karelerime yansıtıyorum. Günlük olarak gökyüzünü takip etmeye çalışırım. Özellikle Ay ve Samanyolu fotoğraflarını çekmek için çoğu zaman önceden planlayarak çekim yaparım."

Dolunay'ın ertesi günü gökyüzündeki gizemi görüntüledi

Türksoy, 20 Mayıs'ı 21 Mayıs'a bağlayan gece saat 02.59'da çektiği karenin 23 Mayıs'ta NASA tarafından "Dünya'da Günün Astronomi Fotoğrafı" seçildiğini bildirdi.

Dolunay'dan bir sonraki güne denk gelen gecede, Ay ve Jüpiter'in aynı karede bulutların ardından muhteşem ve gizemli bir görüntü oluşturduğunu dile getiren Türksoy, fotoğrafı çektiği andaki izlenimlerini şöyle dile getirdi:

"Geçen hafta Dolunay'dan bir sonraki gece Ay ve Jüpiter'in yakın konumda göründüğünü fark ettim. Saat 02.50 civarında balkona çıkıp tripod ve makineyi kurarak çekime başladım. Jüpiter ve Ay, 300 milimetre objektif ile tek kareye sığabilecek kadar yakındılar. Böylece Ay, Jüpiter ve uyduları ile birlikte bir görüntü yakalayabildim. Ay'a yaklaşmakta olan ince bulut tabakasını bekleyip pozlama değerlerini artırarak Jüpiter'in uydularının da fotoğrafta çıkmasını sağladım. Özellikle astrofotoğrafçıların ve astronomi ile ilgisi olanların günlük olarak takip ettiği, benim de yaklaşık 2000'li yıllardan beri ziyaret ettiğim, internet ortamındaki, en büyük astronomi görüntüleri arşivinde fotoğrafımın yer almasından mutluluk duyuyorum."

Dolunay ve Jüpiter aynı görüş alanında

NASA'nın sitesinde Betül Türksoy'un fotoğrafına ilişkin yazıda, "20 Mayıs'ta neredeyse tam bir Dolunay ve Jüpiter bu telefoto görüş alanını paylaştılar. Geçmekte olan bir bulut kümesi ay ışığını sönükleştirdiğinde yakalanan tek poz, güzel gezegenimizin kendi büyük doğal uydusunun tanıdık yüzüyle birlikte parlak Jüpiter'i ve onun kendi Galileo uydularından bazılarını ortaya çıkarıyor." açıklaması yer aldı.

Jüpiter'in yanında soldan sağa doğru dizilmiş olan küçük ışık noktalarının Ganymede, Europa, (Jüpiter) ve Callisto olduğu anlatılan yazıda, "Daha yakın ve parlak olan kendi doğal uydumuz Ay, büyük gibi görünüyor. Ama Ganymede ve de Callisto fiziksel olarak Ay'dan daha büyükler, su dünyası Europa ise sadece biraz daha küçük." bilgisine yer verildi.

Türksoy'un fotoğrafına, "https://apod.nasa.gov/apod/ap190523.html" adresinden ulaşılabiliyor.