Ev fiyatları ve kiralarda fahiş zam! Savaştan kaçan mağdurlar fırsatçıların zalimliğine tutuldu. Savaştan kaçan Ukrayna ve Rus vatandaşları Türkiye'ye sığındı. En çok tercih ettikleri bölgelerde kiralar fırladı. 

Normal bir semtte 8 bin liradan başlayan kiralar lüks semtlerde 35.000 ile 90.000 TL arasında değişiyor. Kent sakinleri Antalya'ya talebin fiyatları geri dönülmez bir yükselişe sokacağından endişeli. 

Turizm kenti Antalya'da 29 bin Rus, 9 bin civarı da Ukraynalı yaşıyor. Her yıl milyonlarcası ise tatil için yine Antalya'yı tercih ediyor. Rusya-Ukrayna savaşı başladığından bu yana iki ülkeden kente gelişlerin amacı değişti. Özellikle Ukraynalılar daha güvenli buldukları Türkiye'ye ve sıklıkla tatil için geldikleri Antalya'yı yerleşmek için tercih ediyor. Aileleriyle birlikte gelen Ukraynalıların bir kısmı yakınlarının yanına yerleşirken, geliri yüksek olanlar ise gayrimenkul satın alma ya da kiralamayı tercih ediyor.ev3-1

Bu durum Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine de yansıdı. Antalya'da şubat ayında 4 bin 727 konut satışı gerçekleşirken, 1099 konutun yabancılar tarafından satın alındığı açıklandı. Antalya'da şubatta konut satışları bir önceki şubat ayına göre yüzde 27,68 artarak 4 bin 727 ile Türkiye ortalamasının yaklaşık 7 puan üzerinde gerçekleşti. İstanbul'dan sonra yabancıların konut alımı için tercih ettiği ikinci il olan Antalya, yüzde 106.2'lik artış yakaladı.

KİMLİKLERİNİ GİZLİ TUTUP GÖRÜŞMEK İSTEMİYORLAR

Kentte yerleşik Rus ve Ukraynalıların çoğunlukta olduğu Konyaaltı ilçesi Hurma ve Arapsuyu bölgelerindeki dairelerin camlarına asılan satılık ya da kiralık ilanlarının sayısının arttığı dikkati çekti. Bu bölgeye alternatif Muratpaşa ilçesi Lara bölgesinde de Rus ve Ukraynalılar daire kiralamak için emlakçılarla görüşüyor.

Daireyi kiralayan Ukraynalı ya da Rusların kimliklerini gizli tutup komşularıyla görüşmek istemedikleri de öğrenildi.ev2-2

GAYRİMENKUL SAHİPLERİNİN TERCİHİNDE İLK SIRA YABANCILAR

Kentte daire ya da müstakil ev kiralayan Rus ya da Ukraynalılar kirayı 1 yıllık peşin ödediği için gayrimenkul sahipleri de ilk sırada onları tercih ediyor.

Normal şartlarda ev kiralarının 3 bin - 3 bin 500 lira olduğu bölgelerde rakam 7-8 bin liraya çıkarken yerlilere bazı ev sahiplerinin ev vermediği ortaya çıktı. Ayrıca bazı ev sahipleri, savaştan önce satmayı düşündüğü dairelerini ilginin yoğun olması nedeniyle yüksek bedelden kiraya vermeyi tercih ediyor.

'BU FİYATI VEREN RUS VE UKRAYNALILAR VAR'

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Emlak Komitesi Başkan Yardımcısı Cenk Altun, emlak sektöründe pandemi öncesi ve sonrasının getirdiği rüzgarın şimdilerde savaşla devam ettiğini söyledi. Emlak piyasasının hareketlendiğini anlatan Altun, “Savaşla birlikte fiyatlar üzerine koyarak devam ediyor. Ukrayna ve Rusya'dan çok fazla talep var. Bu da emlak fiyatlarının ve kira bedellerinin artışına sebep oluyor. Yerli vatandaş adına üzücü bir durum.

Bugün giriş kat bir daireyi 3 bin 500 liraya kiraya vermek istedi mülk sahibi. 'Neden bu kadar yüksek fiyat' diye sorduğumda ise 'Bu fiyatı veren Rus ve Ukraynalılar var' dedi.ev1-3

Lüks semtlerde 90 metrekare daire 1.5 milyon liraya satılırken şimdilerde 3.5- 4 milyon isteniyor" dedi. Yabancıların ilgisinin fiyatları artırdığını belirten Altun, mevcut kiracıların ise ev sahipleri tarafından çıkarılarak, evlerin yabancılara verildiğini sözlerine ekledi.

KİRA BEDELLERİ 3 KATINA ÇIKTI

Konyaaltı ilçesinde gayrimenkul yatırım uzmanı olarak hizmet veren Serkan Senekçi, 7 yıldır sektör içerisinde olduğunu söyledi. Savaş döneminde çok farklılıklarla karşılaştıklarını belirten Senekçi, “Savaş öncesinde de Rus ve Ukraynalıların talepleri vardı. Ancak şu anda ev almak ya da kiralamak için 3-4 katı ilgi arttı.

Önceleri günde 2-3 yabancı arardı. Şimdilerde ise 8-10'a çıktı. Arayanlar ilk önce kiralamak istiyor. Çoğunluk bu yönde. Kira fiyatları da 3 katına çıktı.

3 bin liraya verdiğimiz 1+1 evler şu anda 7-8 bin lira" dedi. Senekçi, yabancıların 1 yıllık kira bedelini de peşin verdiğini söyledi.

YÜZDE 30 ARTIŞ

Lara bölgesinde emlak danışmanlığı yapan Serkan Şahin de inşaat maliyetlerinin artması nedeniyle yeni dairelerin kısa vadede inşa edilemediğini, bunun arz- talep dengesine yansıdığını söyledi. Yabancıların da Antalya'ya ilgi göstermesinin ardından hem kira hem satın alma bedellerinde artış yaşandığını belirten Şahin, “Ukrayna'dan gelen göç, kira ve satış bedellerini yüzde 30 artırdı. 7 bin liraya kiraya verdiğimiz daire şu anda 10 bin lira oldu. Hem de 1 yıllık kira bedeli peşin olmak şartıyla. Bu da mülk sahiplerinin iştahını kabartıyor. Yerli vatandaşa ev bulmakta zorlanıyoruz" dedi.

8 KİŞİ 1+1 DAİREYİ TUTMAK İSTEDİ

Ukraynalı ve Rusların çoğunluğunun, 1 yıl sonra ülkelerine dönmeyi planladığı için ağırlıklı kiralamayı tercih ettiğini anlatan Şahin, “300 Ukraynalı tatilci grubu savaş öncesinde kente gelmiş. Savaş çıkınca ülkelerine dönemediler. Ev kiralamak istediler. Maddi sıkıntıları vardı. 8 kişi 1+1 direyi kiralamak istedi. Bu mümkün değildi. Böyle olaylarla da karşılaşıyoruz" diye konuştu.

Kentte konaklama sektöründe hizmet veren Muhammet İnci de rezervasyonların ağırlıklı Rus ve Ukraynalılardan oluştuğunu söyledi. Antalya'ya gelmeye çalışanların da sürekli kendilerini aradığını belirten İnci, "Fiyatlar uygun olduğu için genelde apart otelleri tercih ediyorlar. Bizde yer olmadığı için yakınlarda kiralık ev bulup bulamayacaklarını soruyorlar" dedi.

FİYATLARINDAKİ FAHİŞ ARTIŞIN SEBEBİ NE?

Kira fiyatları sadece Antalya'da değil tüm yurt genelinde artış gösteriyor. Özellikle büyükşehirlerde kira fiyatları asgari ücretin üzerinde seyrediyor. Peki kira fiyatlarındaki fahiş artışın sebebi ne? Alınacak önlemler ile kiralar düşürülebilir mi?

Avukat Ali Güvenç Kiraz, kira sorunu konusunda yapılması gerekenleri şöyle anlattı:

Kira gelirine endeksli konut üretimini teşvik etmek ve bu konuda ciddi bir düzenleme yapmak

Farklı niteliklerle kullanılan taşınmazların konuta dönüştürülmesi konusunda mevzuat değişiklikleri yapmak, vergi, harç vb. desteği sunmak

Kentsel dönüşümde riskli alan bazlı kentsel dönüşümün önünü hızla açmak ve bu alanlarda dönüşümü bir an önce başlatmak

Konut almakta zorlanan üniversite mezunu gençler, dar gelirliler veya yeni evliler için düşük kira bedeli ödeyebilecekleri sosyal konutlar üretmek.

“DÜZENLEME FAYDALI OLACAK”

Konuyla ilgili değerlendirme yapan İstanbul Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Nizamettin Aşa, daha önce ÜFE'ye endeksli artışlar nasıl 12 aylık TÜFE'ye endekslendiyse, kira artışlarına bir tavan sınır getirilebileceğini söyledi. Yeni kiraya geçişlerde ve 5 yılı dolan kiracılarda önemli sorunlar yaşandığına dikkat çeken Aşa, “10 bin ila 12 bin liralara varan kiralar isteniyor. Bunu herkes ödeyemez. Belki bir kısım da başta çok mağdur olduğu için ödeyecek ama sonrasında ödeyemeyecek. Mal sahibi ‘10 bin TL’ye vermek varken niye 6 bin TL’ye vereyim’ diyebilir. Ama ödeme gücü de dikkate alınmalı.

Zaten 10-15 bin TL kira ödeme gücü olan gidip ev satın alıyor. Çünkü bir kişi gücünün çok üstünde ev tutuyorsa bu yakında ‘Ben kira ödemeyeceğim’ anlamına geliyor” diye konuştu. 5 yıllık kiracılara da rayiç bedellere yönelik uyarlama davaları açıldığını,10 yılı dolanlarda ise tahliyeye yönelik sürecin başlatıldığını kaydeden Aşa, konut arzının azaldığı bu döneme özel uyarlama süresinin geçici şekilde 5 yıldan 7-8 yıla, tahliye sürelerinin de 10 yıldan 12 ila 15 yıla çıkarılabileceğini ifade etti.

“YÜZDE 25,6 BİLE ÇOK YÜKSEK”

İstanbul Emlak Brokerleri Kulübü (İSTEB) Başkanı Ulvi Özcan da devletin kiradaki aşırı artışlara önce operasyonel olarak müdahale etmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi: “Uzun vadede de sağlıklı bir konut politikası için çalışmalar yapmalı.

Kira artışlarında son ay açıklanan yüzde 25,90 bile kiracı olan popülasyonca kabul edilebilir bir oran değil. Ayrıca kiracıların bulunduğu evler boşalsa mülk sahipleri çok daha yüksek fiyatlarda kiraya vereceklerini düşündüklerinden aradaki hukuk da bozulmuş durumda. Kiracıların çoğu halen kiracı oldukları evlerin benzerlerini yakın fiyatlara bulamayacaklarını bildiklerinden bulundukları evlerden çıkmak istemiyorlar.”

“BİRDEN FAZLA EVİ OLANA VERGİ DÜZENLEMESİ GELMELİ”

Ulvi Özcan, devletin konut kredileri ile ilgili yaklaşımını da gözden geçirmesi gerektiğini belirterek, “Devletin konut kredileri ile ilgili daha seçici davranması gerektiğini düşünüyorum. Bugün tek bir evi olmayan da 22 evi olan da kredi kullanabiliyor. Birden çok evi olanların konut kredilerinde ödemesi gereken harç ve vergilerde düzenlemeler yapılması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“TÜFE ORANLARINDA DÜZENLEME OLABİLİR”

Kanun koyucunun, sözleşme süresi bittikten sonra yeni dönem kira bedeli artışının Borçlar Kanununun 344. Maddesine göre 12 aylık TÜFE ortalamasına göre yapılmak zorunda olduğunu belirten Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, “Örneğin mart ayında yenilenen bir kira sözleşmesi için artış oranı yüzde 25,98’dir ama enflasyon oranı yüzde 48,69 olarak gerçekleşti. Dolayısıyla aslında kanun koyucu kiracıyı bir ve beşinci yıllar arasında koruyor. Kira zammına sınır getirilmesi zaten çok sıkıntılı olan mal sahibi-kiracı ilişkisini ciddi zedeler ve tarafl arı farklı yollara itebilir. Bu nedenle tavan sınır getirmekten daha çok geçici bir süre ile 12 aylık TÜFE oranı üzerinden bir düzenleme yapılabilir. Kalıcı olan düzenleme konut ve işyeri gelirleri ile geçinen mal sahiplerinin mahvına sebep olabilir” dedi.

BU ENFLASYON ÖNCEKİLERE BENZEMİYOR

Kronik enflasyon ile yaşadığımız dönemlerde de bugünküne benzer bir tabloyla karşı karşıya kalındığını, ancak bu dönemdeki temel farkın kiracıların gelirlerinin enflasyonla aynı oranda artmaması olduğunu belirten Kiraz, “Bundan dolayı kira bedelleri neredeyse ödenemez bir yere doğru gidiyor” dedi.

“Konut üreticileri yeniden konut üretmez, devlet kira garantili konut üretim konusunda destek vermez ve nüfusun ihtiyaç duyduğu gayrimenkullerin yabancıya satışı bu şekilde devam ederse kısa vadede kira bedellerinin düşme ihtimali gözükmüyor” diyen Kiraz, “Bu da doğal olarak artışların en az 1-2 yıl daha devam edeceğini bize gösteriyor” diye konuştu.

“TOPLUMSAL İNFİALE NEDEN OLABİLİR”

Emekli gelirine ek olarak kira geliri edinen veya emekli olmayıp sadece kira ile geçinen kişiler olduğunu belirten Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal, bunun yanında kira gelirini ticari kazanç haline getirenler olduğunu da belitti. Bu nedenle bu işi ticari olarak yapmayan grupları koruyacak bir düzenlemenin faydalı olacağını aktaran Koçal, “Dolayısıyla mevcut kiracılara bir düzenleme gerekiyor.

Yeni kiracılar için de bir tavan uygulaması olabilir. Bunun yanı sıra tek maaşlı asgari ücretli, ya da kirada oturan emekli kişilere Avrupa’daki gibi kira yardımı desteği devreye alınabilir.

Aksi taktirde ev sahipleri ile kiracıların birbirine girdiği, toplumsal infial söz konusu olabilir. Bundan sonra sorun daha da büyüyecek. Mahkemeler kiracı ve ev sahibi davalarıyla dolacak. Mahkemeye verildiğinde davanın sonuçlanması 1 ila 1,5 yılı bulacak.

Bu süre sonunda kriz daha da büyüyecek. Çünkü süre sonunda tahliye istenecek, kiracı çıkmayınca adli kolluk çıkaracak. Çıkan kiracı yeni ev bulamayacak. Bu açıdan bu toplumsal bir sorun” ifadelerini kullandı.

“TOKİ VE BELEDİYELER UCUZ KONUT YAPMALI”

Türkiye’de ilk defa asgari ücretin yılın 1’inci ayında açlık sınırıyla kafa kafaya geldiğini söyleyen Koçal, "Geçmiş yıllarda bu süre 4 ila 6'ncı aylarda olurdu. Dolayısıyla bölgeye, metrekareye, bina yaşına, emlak vergisi sınıflarına göre tavan sınır, kar marjı uygulaması getirebilir.

Örneğin 5 yıl sonunda güncelleme yapılacaksa bunun da bir limiti olmalı. Ancak burada tek bir evi kirada olan insanları da korumak gerekir" dedi.

Koçal, sorunun temelli çözülmesi için TOKİ ve belediyelere ait şirketler aracılığıyla yeni konut üretimi sağlanarak tüketiciye ucuz kiralama imkanı sunulması gerektiğine dikkat çekti.