Türk futbolunun köklü kulüplerinden Galatasaray ve Fenerbahçe formalarını da yıllarca giyen "Küçük Dev Adam" lakaplı eski milli futbolcu, 1,5 yıldır yürüyemediğini ancak son günlerde yardımla da olsa ayakta durabildiğini ve çok hafif bir şekilde ayaklarını oynatabildiğini belirtti.

HİÇBİR ZAMAN UMUDUMU KESMEDİM

"Teşhis konduktan sonra hastalık yavaş da olsa ilerledi. Bundan 1,5 sene önce bir ameliyat oldum, oksijene bağlandım. Ayaklarımdaki yürüme imkanı zaman içinde resmen yok oldu. 1,5 senedir yürüyemiyorum ama Allah'a yine şükrediyorum."

"Şikayet edecek herhangi bir şeyim yok. Tabii ki mücadeleci yapımdan dolayı kendimi hiç bırakmadım, hiç ağlamadım. Hiçbir zaman umudu kesmedim. İnşallah hakkımda hayırlısı olur."

HASTALIKLA YAŞAMASINI DA ÖĞRENDİM

"Yavaş bir şekilde ve iki kişinin desteğiyle 3-4 adım atabiliyorum. Bunu daha önce pek yapamıyordum. Şimdi bir azimle en azından bunları yapmaya çalışıyorum. Zaman ne gösterir bilemiyoruz ama ben elimden geleni her zaman yapacağımı biliyorum. Kendimi hiçbir zaman bırakmayacağım. Bu bir karakter meselesi. "

"8 yaşında Stuttgart'tan Hertha Berlin'e transfer olduğumda, beni alan Berlin başantrenörü, 'İlyas ateş parçasıdır, o sahada hiçbir zaman durmaz, gücü bitene kadar koşar.' dedi. Ben hiçbir zaman kendimi sahada da bırakmadım, teslim olmadım. Normal hayatta da böyle bir hastalık bile olsa bunu çok normal karşıladım ve onunla yaşamaya çalışıyorum. Onunla yaşamasını da öğrendim. Allah'a şükrediyorum."

"AĞLAMANIN BİR FAYDASI YOK"

"Ağlamanın, kendini bırakmanın kesinlikle hiçbir faydası yok. Moralinizi bozmayın, mümkün olduğu kadar hayat normalmiş gibi devam edin."

"Tamam biz yatağa, eve bağlıyız, böyle bir yaşamla mücadele ediyoruz ama sonuçta ben evde bütün güncel haberleri, futbolla ilgili tüm maçları seyrederek normalmişim gibi yaşamaya çalışıyorum."

"CUMHURBAŞKANIMIZDAN ALLAH RAZI OLSUN"

"Sağ olsun Cumhurbaşkanımız benim aynı zamanda hemşehrim. Bana gerçekten çok büyük bir yakınlık gösterdi. Çok sıcak bir şekilde, 'İlyas ne gerekiyorsa, ne lazımsa senin için herşeyi yapacağız.' dedi. Bana bu kadar yakın, candan davranan bir insan. Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun."

"Sonuçta ülkemizin başı, başkanı, cumhurbaşkanı, bu kadar büyük sorunlarla mücadele ederken, bu kadar önemli devlet konuları varken bana zaman ayırabilmesi bile çok önemliydi."

"BUNLAR NASIL İNSAN?"

"Kırgın olduğum kişiler var. 30-35 sene önce birlikte oynadığım, futboldan sonra da yakın, kardeş gibi olduğum futbolcular vardı. Arayıp sormayıp bir kere bile gelmeyenler var. Onlara hayret ediyorum. Öyle bir duruma onlar düşseydi, onları mutlaka ziyaret ederdim.

"Bunlar nasıl insan diye düşünmeden edemiyorum. Hakikaten onların insanlığı nerede kaldı. İsim söylemek istemiyorum ama onlar hepinizin çok yakından tanıdığı önemli futbolculardı. Ben kimse ile kanlı bıçaklı olmadım."

"GALATASARAY İLE YAŞIYORUM"

"Galatasaray bu hastalıktaki en büyük keyfim. Galatasaray ile beraber yaşıyoruz. Kazanınca çok mutlu, kaybedince de üzülüyoruz ama takımımızdan çok memnunum. Muslera, Linnes, Nagatomo. Bunlar o kadar güzel Galatasaraylı olmuşlar ki biz Türkler gibi Galatasaray'ı seviyorlar."

"Kaptan Selçuk benim eski talebem. Sağ olsun beni ziyarete de geldi. Galatasaraylılar gerçekten beni çok mutlu ediyor. İnşallah Şampiyonlar Ligi'nde de ikinci tura kalırız. Fatih Hoca benim 5 sene milli takımda beraber oynadığım takım arkadaşımdı. O Galatasaray'a hoca olarak çok büyük katkı sunuyor, bunu kimse inkar edemez."

"Türkiye'de, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş taraftarları birbirlerine düşman gibiler ama ben 3 yıl önce tedavi için ABD'ye gittiğimde, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın oradaki taraftar grupları birleştiler ve bana bir gece düzenlediler. "

"Hakikaten Türkiye'deki taraftarlara örnek olması lazım. Burada birbirimizi yiyoruz, ABD'de o gruplar birbirlerine sahip çıkıyorlar, destek oluyorlar."

"UMUT OLDUKÇA YOL IŞIKLI"

İlyas Tüfekçi'nin bu zor dönemindeki en büyük destekçisi aynı zamanda bir oyuncu da olan kızı İlkin.

Babasının çok zor bir hastalıkla mücadele ettiğini ve en ufak bir gelişmenin bile kendileri için çok değerli olduğunu anlatan İlkin Tüfekçi, şöyle konuştu:

"Hastalar ve yakınları süreç zorlu ama her hasta da seyir farklı. Çok şükür babamda 6. yıla doğru ilerliyoruz. Allah inşallah uzun ömürler verir. Konuşabiliyor, yemek yiyebiliyor, ayağa kalkabiliyor, ilerleyebiliyor. Bütün bunlar bizim için çok kıymetli. Nöroloğumuz Ahmet Hoca ve fizyoterapistimiz Bülent Hoca hiç yalnız bırakmıyorlar. Bu yolculukta kendini güvende hissetmek çok önemli. İnanmak, ne ile nasıl karşılaşacağını bilmek önemli. Çünkü yolculuk uzun. Tüm mesele inancını kaybetmeden yol almak. Babam hem kendine hem doktalarına hem de bu hastalığı yeneceğine çok inançlı. O yüzden de umut oldukça yol ışıklı, inşallah böyle umut dolu günlerde oluruz."

"İLYAS ABİ ÇOK AZİMLİ"

Fizyoterapist Bülent Avarbek de İlyas Tüfekçi'nin azmi ve disiplini ile tüm ALS hastalarına örnek bir davranış sergilediğini belirtti.

"İlyas Abi inançlı, azimli ve disiplinli bir insan." diye konuşan Bülent Avarbek, "İlyas Abi'nin azmi sayesinde çalışmalarımız oldukça başarılı gidiyor. Yapmış olduğum egzersizler İlyas Abi'nin günlük yaşam aktivitelerinin kalitesini koruyarak arttırıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuyla ilgili yol gösterici olduğuna inandığım bir sözü var, 'Spor ne kazanma hırsı, ne kaybetme korkusudur. Tek kelime ile özgüvendir.' İlyas Abi'nin spor yaşantısı boyunca gösterdiği özgüveni, egzersizlerimizde de ortaya koyması bizleri başarıya ulaştırıyor, çok mutlu ediyor." ifadelerini kullandı.