HANİ ben çevreme diyordum ya!

''Gelecek internettedir'' diye…

Galiba yavaş yavaş bu gerçekleşiyor…

Koronavirüs salgınından dolayı şehre gelemeyen Sayın Mahir Ünal bir ilki başlattı…

İlk iki hafta canlı yayın ile evinin kütüphanesinden kitap tanıtımı yaptı ve kamuoyuna seslendi…

Seçmenleri bir tarafa tüm Türkiye’den izleyenler oldu…

Yayın esnasın da:

''Hayrettin Bey de bizi izliyor'' dedi.

''Vekilimiz de geldi'' diye seslendi.

Ve herkes Cumartesi günleri akşam saat 21:00 i sabırsızlıkla beklemeye başladı.

Özellikle bazı şakşakçılar acaba benim adımı da zikreder mi diye…

*

Üçüncü hafta 30’uncu dakikadan sonra birden…

Ve hiç gereği yokken…

Kanal Maraş’ın canlı yayında verdiği ve 6 milyon izleyiciye ulaşan…

''Teras'' konusuna girdi…

''1,5 milyon alacak var'' dedi…

''Büyükşehir Başkanı doğru yapıyor ve arı gibi çalışıyor'' dedi…

Bir nevi şahsım başta olmak üzere 3-5 gazeteci arkadaşlarla birlikte bize ayar vermeye çalıştı…

Geçmiş yönetimle bizi ilişkilendirdi…

Sır barajı konusuna girdi… Temiz demeye getirdi… Konu üzerinde titizlilikle duracağız… Aksu Çayı ve Sır barajı görüntüsü gerçekten üzüntü verici demedi, diyemedi...

Haliyle tepkiler geldi…

Hiç gereği yokken ekmek dağıtan muhalif belediyelere ''Paralel yapı'' dedi…

Kendi partisinin yönettiği büyükşehir belediyelerinin ekmek dağıttığını bildiği halde…

Bu söylemler Twıtır da inanılmaz hit aldı ve gündeme oturdu…

Ve geçen Cumartesi akşamı tüm Kahramanmaraş Mahir Ünal’ın sosyal medyada ki, canlı yayında ne söyleyeceğini bekledi…

Saat 21:00 geçtiği halde yayın yapılmadı…

Ve herkes birbirine mesaj yazarak sormaya başladı:

Niye çıkmadı?

Neden çıkmadı?

Gibi sorularla ve yorumlar da katarak özelden yazanlara mı bakarsınız…

Telefon açıp sorana mı?

Sanki AK Parti’nin bir yetkilisiyim gibi…

İl Başkanlığından da bu konuda bir açıklama yapılmadı…

*

Her neyse…

Ya Hayrettin Bey…

Mahir Ünal’dan geri kalır mı?
 


 

Her ne kadar canlı yayın yapmasa da, yıllardır açılmayan kalemizi bir nevi stüdyoya çevirip oradan kendisinin kamuoyuna hitaben çektirdiği videoları kendi sosyal medya hesabından yayınlamaya başladı…

Yine herkes merak içinde birbirine mesaj atıyor…

Bana gelen mesaj sayısını sayamadım bile…

Diyorlar ki:

-Yahu kalemiz bu iş için mi yıllardır açılmıyor?

-Kalemiz KMBB Başkanının stüdyosu mu oldu?

-Vatandaşlara artık kalemiz açılmayacak mı?

Gibi sorularla beni bunalttılar desem yeridir…

Birçoğuna şöyle dedim:

Bana niye soruyorsunuz?

Mahir Ünal Ankara da…

Hayrettin Bey belediye de…

Birine telefon açın sorun…

Diğerine gidin makamına kabul edilirseniz sorun öğrenin…

*

Hele bir yaşlı amcanın bana telefon açarak; ''evladım kalemizi açmayan, Kahramanmaraş halkına kale kapısını kapatan, kaleyi kendine stüdyo gibi kullanan, bu belediye başkanı istifa etsin'' demesin mi?

''Bak Süleyman Soylu, sokağa çıkma yasağı kararını eleştirenlere nasıl onurlu bir davranış gösterdi…

İstifa etti, Ama Reisicumhurumuz kabul etmedi…

Doğrusunu da yaptı…

Gitsin evladım gitsin kalemizi bile halka açmayan bu başkan, geldiği yere istifa ederek gitsin'' deyince… Şaşırdım…

Ve sordum:

Amca, istifa ederse Reisi Cumhurumuz aynı Süleyman Soylu’da olduğu gibi ya kabul etmezse? Deyiverdim…

Aldığım cevap gerçekten düşündürücü ve ibretlikti…

Aynen şöyle dedi:

''Evladım o halkın gönlünde taht kurmuş, terörün belini kırmış, gece gündüz bu halk için aynı Erdoğan gibi çırpınan Süleyman Soylu…

Ya bunlar?

Bunlar Erdoğan’ın sermayesini yiyorlar…

Halktan uzaklaşan, Halkı AK Parti’den soğutan, kendilerini ulaşılmaz kaf dağında gören insanların istifasını, bizim yüreğimizde yer eden Reisi Cumhur Başkanımız, Erdoğan’ımız, kabul eder'' deyince…

Halkın her şeyi net biçimde gördüğünü anladım…

Siyasetin gerçekten gönül işi olduğunu ve Sayın Erdoğan’ın gönüllerde hep yer alacağını ve oradan Allah uzun ömürler versin ölene kadar çıkmayacağını gözlemledim…

Nokta…