Kahramanmaraşlı sanayiciler, 7 Haziran Genel Seçimlerinden sonra da siyasi istikrarın süreceğine olan inancını yeniledi.

 

 

Kahramanmaraş Sanayici ve İşadamları Derneği (KASİAD) Başkanı Ali Arpasatan, yaptığı yazılı açıklamada, "Kahramanmaraşlı sanayiciler olarak 7 Haziran genel seçimlerinden sonra siyasi istikrarın süreceğine inanıyoruz. Zira siyasi istikrara her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Seçimden sonra zaman kaybetmeden büyüme modelinin değişmesini, finansman yoluyla değil, üretim yolu ile büyüme modeline geçiş yapılmasını bekliyoruz" dedi. Arpasatan, şu görüşleri savundu:

 

"2008 krizinde ABD’nin para politikaları ve ekonomi yönetimimizin başarısı sonucu küresel krize rağmen bol likidite nedeniyle yüksek büyüme hızlarını yakalamıştık. Ancak yeni para politikalarının  sonucu, dolaşımda azalan Dolar miktarı ve  talep daralması  tüm dünya ekonomilerinde olduğu gibi bizde de büyümeyi yavaşlatmıştır.

 

Büyüme oranındaki düşüş, işsizlik oranındaki artış ve Türk Lirasının Dolar karşısında değer kaybetmesi bunun kanıtlarıdır. Para birimimizin değer kaybı şirketlerimizin döviz cinsinden ödeme maliyetlerini arttırmıştır. İlk çeyrek bilançolarında şirketlerimizin karlarının azaldığını maalesef hep birlikte göreceğiz. Tüketici güven endeksinin Mart ayında birden bire yüzde 5,4 düşmesi, kriz yıllarındaki yüzde 64,4 seviyesine inmesi önümüzdeki günlerin daha zor geçeceğini göstermektedir.

 

Ekonomide tansiyon dış kaynaklı olarak yüksektir. Faiz tartışmaları, çözüm sürecinde izlenen yöntem tartışmaları ve 7 Haziran genel seçimleri, tansiyonunun daha da yükselmesine neden olmaktadır. Elbette ki bu durum K.Maraş ekonomisini de tüm Türkiye gibi olumsuz etkilemektedir. Son zamanlarda yaşanan siyasi çekişmeler, biz Kahramanmaraşlı sanayicileri de olumsuz etkilemekte ve yatırım ortamının bozulmasına yol açmaktadır.

 

Kahramanmaraşlı Sanayiciler olarak 7 Haziran genel seçimlerinden sonra siyasi istikrarın süreceğine inanıyoruz. Zira siyasi istikrara her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Seçimden sonra zaman kaybetmeden büyüme modelinin değişmesini, finansman yoluyla değil, üretim yolu ile büyüme modeline geçiş yapılmasını bekliyoruz. Üretimde orta ve yüksek teknolojinin payının arttırılması teşvik edilmelidir.

 

Yine,  seçimden sonra eğitim ve hukuk sistemimizde reform yapılmalı, kalibreleri artırılmalıdır. Eğitim sistemimizde yapacağımız iyileştirmelerle ancak yenilikçiliğe ve farklılığa dayalı üretimi gerçekleştirebiliriz. Adliyelerimiz ekonomik olarak güçlü veya zayıf olanların değil, mağdurun hakkının hızlı bir şekilde teslim edildiği mekanlar olmalıdır."