Cumhurbaşkanı Erdoğan, Brüksel ziyaretinde ilişkilerin tekrar rayına girme sinyali verdiği AB’ye ‘fasılları açın’ çağrısı yaptı. Erdoğan, AB yolunda Türkiye’nin üzerine düşen görevleri yerine getireceğini söyledi.  Erdoğan YPG ile birlikte  Rakka operasyonunu başlatan ABD’ye de tepki gösterdi. Erdoğan “Şu anda ben Amerika’nın PYD’ye ve YPG’ye yaklaşım tarzını hiç şık bulmuyorum. Çok yanlış bir yaklaşım tarzı. Kaldı ki, Amerika’nın askerleri, subayları bu terör örgütüyle beraber hareket ediyorlar. Amerika bunlara çok ciddi miktarda ne yazık ki silah vermiştir. Bunların içinde ağır silahlar vardır, hafif silahlar vardır, miktarı çok çok fazla” dedi. Portekiz kanalı RTP’ye özel röportaj veren Erdoğan, ABD YPG ilişkisinden, FETÖ’ye, Katar krizinden Suriye’ye kadarpek çok başlıktan önemli açıklamalarda bulundu:

RAKKA OPERASYONU: ABD ziyaretinde Sayın Trump’a yaptığım uyarıya karşın Rakka operasyonunu PYD/PKK ile gerçekleştirmekte ısrar ettiklerini söylediler. Anlıyorum ki, bunlarla el ele, kol kola olduklarına göre demek ki (terör örgütü olarak) kabul etmiyorlar ve şu anda terörist örgütle işbirliği halinde Rakka’ya giriyor. Baktık ki ısrarlılar, bize düşen de hayırlı olsun dedik, o kadar. Ama şunu da söyledik: Eğer ülkemize en ufak bir taciz olacak olursa biz kimseyle bunu danışmayız, gereğini de yaparız.”   

FASILLARI AÇIN EKSİĞİMİZİ SÖYLEYİN: AB kapısında 54 yıldır bekliyoruz. Başka bir ülke yoktur bu kadar uzun süre bekletilen. Ve bu sürede sadece 14 faslın içerisinde bir faslın aç-kapası yapılmıştır, diğer fasıllarda açma var, kapama yoktur, ki bu uygulamalarda da aslında olmayan bir şeydi, bunu sadece Türkiye’ye karşı uyguladılar. Diyoruz ki, açın fasılları, çalışalım, nerede eksiğimiz varsa söyleyin, biz bunları süratle yerine getirelim.”

LATİN AMERİKA’YA VİZE YOK AMA: “Avrupa Birliği Türkiye’ye verdiği sözleri tutmamıştır. Bunlardan mesela bir tanesi, geri kabul anlaşmasıyla ilgili vize meselesidir, bir diğeri mülteciler meselesidir. Yani Latin Amerika ülkelerine, Schengen noktasında imkân veren Avrupa, Türkiye gibi müzakere sürecinin içinde olan ülkeye vermiyor, anlamakta zorlanıyoruz.”      

NAZİ BENZETMESİ DAVRANIŞLA ALAKALI: (Nazi benzetmeleri üzerine)  “Geçmişteki Naz uygulamalarının bugün halen sürdüğün anlattım. Benim Bakanımı arabanın içerisine mahkûm eden ve kendi Başkonsolosluğuna sokmayan bir anlayış bir Nazi dayatması değil de nedir? Nazi ifadesi davranış biçimleriyle alakalıydı ve bu davranış biçimleri devam ettiği sürece bunun tanımının başka izahı olmaz.”

PERS YAYILMACILIĞINI DOĞRU BULMUYORUM: “Pers yayılmacılığını doğru bulmadığımı özellikle ifade etmem gerekir. Şu anda biz Suriye’de Rusya-İran-Türkiye olarak Astana’da beraber çalıştık. Türkiye’nin bölgede İran’la ayrı düştüğü konuların yanı sıra ortaklık yaptığı konular da var. Bütün mesele, bunları masada oturarak, görüşerek süratle en ideal biçimde çözülmesidir. Çünkü bölgede şimdi siz İran’sız bir Irak veya Suriye meselesini çözemezsiniz. İran’ı bu işin dışında tutmak bu işin çözümüne fayda getirmez. Nitekim rejim İran’la çalışıyor mu? Çalışıyor. İran’ın mezhebi noktadaki yayılmacılığında Suriye bir alan mıdır? Bir alandır. Irak bir alan mıdır? Alandır. Ama ben bu yayılmacılığı mezhebi yayılmacılıktan öte bir Pers yayılmacılığı olarak görüyorum. Ve bu Pers yayılmacılığını da tabii doğru bulmadığımı özellikle ifade etmem gerekir.”

KOBANİ’DEKİ ABD HAVA ÜSSÜ
“Kobani’de (Ayn el-Arab) ilçesinde havaalanı inşa ettiler. Bu havaalanının inşasıyla birlikte tabi oraya yarın uçaklarını da indiriyor. İndirecek. Onunla da oraya yerleşecek. İnsana sormazlar mı, siz bunları niye yapıyorsunuz, niye buralara giriyorsunuz?”

KATAR’A KUMPAS KURULDU 
“Katar benim çok iyi tanıdığım bir ülke. Katar’a yapılan uygulamanın doğru olmadığını görüyorum. Katar’a yapılan bir başka ülkeye olduğu zaman biz orada da o ülkelerin yanında yer aldık. Burada aslında çok ciddi bir kumpas görüyorum ve bu şık değil. Katar, halkının büyük bir çoğunluğu Müslüman. Ona yaptırımıuygulayanlar da Müslüman. Müslüman Müslümanla, hele hele böyle bir Ramazan ayında böyle bir yaptırıma gitmemesi gerekir, bunu bizim diyalog yoluyla çözmemiz gerekirdi. Bu konuda Suudi Arabistan Kralı Hadim-ül Haremeyn Şerifeyn burada bu adımı atabilir. Ve en büyüğü olması hasebiyle de Körfezin, bu konuda atacağı bir adımla bu iş çözülür. VSuudi Arabistan’a bana göre yakışan da budur. Temenni ederim ki bayrama kadar bu iş çözülsün ve Suudi Arabistan burada büyüklüğünü ortaya koysun.”     

Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve Katar Emiri Al Sani ile telekonferans aracılığıyla yaptığı görüşmede, Körfezdeki krizin çözümünü ele aldı.