Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen Şehircilik Şurası'nda konuştu. Çarpık kentleşmenin çevre kirliliğine ve sosyal hayata verdiği zararlara değinen Erdoğan, "Şu ana dünyanın kronik sorunu haline gelen hiçbir meseleyi bu anlayışın dışında değerlendiremeyiz. Çarpık kentleşme, çevre kirliliği, sosyal buhranlar, yıkıcı rekabet savaş ve terör olayları modern insanın tasavvurunda meydana gelen köklü değişikliğin tezahüründen başka bir şey değildir. Bu zihinsel yozlaşmanın menfi etkilerini en çok hissettiğimiz alanların başında  şehircilik uygulamaları geliyor. Belediye başkanlığı yapmış bir kardeşiniz olarak önümde bir tespit var; İstanbul'un şehirleşme tarihi ile alakalı. 94'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğumda İstanbul'da 640 bin gecekondu vardı. Nüfus da o zaman 8 milyondu. Görevi bıraktığımda gecekondu sayısı 110 bine düşmüş bunlar içinde kaçak yapılaşma da var. O günden bu güne gerek gecekondulaşma ve kaçak yapılaşma devam ediyor. Şehirleri inşa ederken onlara kendi ruhumuzdan da üflememiz gerekir. Şehirleri inşa ederken kendi ruhumuzdan da üfleriz. Üflememiz gerekir. Bu imar bu kadar önem arz ediyor. İnsan inşa ettiği şehirlerde kendini de ortaya koyar. Şehirler kurucu ve sakinlerinin adeta aynası gibidir. Hayata nasıl bakıyorsak yaşadığımız şehirlere de öyle şekil veririz" diye konuştu.

İSTANBUL'DA SELVİYİ KARACAAHMET MEZARLIĞI'NDA BULURSUN 

Erdoğan, "Şimdi yeşillik arıyorsanız mezarlıkların olduğu yerde bulursunuz. Bunun dışında maalesef bu tür sıkıntıları yaşıyoruz. İstanbul'da selviyi bulacaksan Karacaahmet Mezarlığı'nda bulursun, onun dışında bulamazsın o hale geldik. bugünkü şehirlerimiz insan fıtratını değil bireysel hırsları merkeze alan bakış açısıyla inşa ediliyor" dedi. 

MANHATTAN'DA RUH YOK RUH

Erdoğan, "İnsan fıtratıyla mütenasip olmayan her yer zamanla insanın zindanı haline dönüşüyor. Bu sebeple günümüz şehirleri insana huzur vermiyor. Bu konuda tüm belediyelere önemli işler düşüyor. Efendim Amerika'nın Manhattan'ı var. İyi de Manhattan'da ne var? Ruh yok ruh. Karanlık bir dünyayı orada görürsünüz. Aydınlık yok. Güneşten nasibini almak önemli değil mi? Karanlık bir dünyayı orada görürsünüz. Onun için paralı olanlar Manhattan'ı tercih etmez, New York'un kenarlarını tercih ederler" dedi. 

BİNLERCE YILLIK TARİHİ BİRİKİM TÜM HOYRATLIĞIMIZA, İHMALKÂRLIĞIMIZA RAĞMEN HALA CANLIDIR

Erdoğan, "Üzerinde oturduğumuz binlerce yıllık tarihi birikim tüm hoyratlığımıza, ihmalkârlığımıza rağmen hala canlıdır. Son 15 yılda ülkemizdeki 81 vilayetimizin sorunları için tarihi adımlar attık. Artan araç sayısına rağmen trafik sorununu büyük ölçüde azalttık. Köklü sorunların kısa sürede çözümü kolay olmuyor. İstanbul Belediyesini devraldığımızda gündemde patlayan çöplükler, akmayan sular, kokudan yaklaşılamayan Haliç vardı. Türkiye'nin pek çok yerinde olduğu gibi İstanbul ve Ankara da üzerine şairin ifadesi ile usul usul karbon monoksit yağan bir şehir durumdaydı. Metro ve tünellerin hayal olduğu şehirlerimizden isyan sesleri yükseliyordu. Sadece bugün Ankara, İstanbul ve ülke genelinde milyarlarca fidan ve ağaç dikimini gerçekleştirdik. Bunları hal yoluna koyduk. Daha da iyi olacak. Bunları kontrollü bir şekilde sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. 

MAHALLE KÜLTÜRÜ YOK OLUYORMUŞ

Erdoğan, "Zaman zaman TOKİ'yi eleştirenlere rastlıyoruz. Mahalle kültürü yok oluyormuş, binalar çok yüksekmiş bunları söyleyenlerin milletten haberi yok. TOKİ gecekondulaşmayı ortadan kaldırarak kentsel dönüşüm değişimini gerçekleştiriyor. Kendileri 30-40 katlık rezidansta oturup kapı komşularının adını dahi bilmeyenlerin mahalle kültüründen bahsetmeleri kadar boş bir iş olabilir mi?" dedi. 

2019 AKM'NİN DEV OPERA BİNASININ BİTTİĞİ YIL OLACAKTIR

AKM projesine TMMOB'un tepki göstermesine değinen Erdoğan şu ifadeleri kullandı: "Ömürlerinde bir kez olsun kışın ısınmak için soba yakmamış, her yağmurda çatısı akmamış olanların gecekondu hayatının erdeminden bahsetmeleri riyakarlıktan başka bir şey değildir. Hayatlarında bir tek ağaç dikmediği, bir tek ağaç sulamadığı halde dünyanın en çevreci insanı geçinenleri artık dikkate almıyorum ve almayacağız. Mahalle projesi teklifini yapanlara hak veriyorum. TOKİ ona yönelecektir. Yol yaparsınız, baraj, metro yaparsınız karşınızda hep bu çeteyi bulursunuz. AKM'nin projesini takdir edersiniz ertesi gün Mimar Mühendisler Odası hemen bununla ilgili müracaatta bulunur. Ne yaptınız bugüne kadar onu söyleyin? Nereye müracaat ederseniz edin 2019 AKM'nin dev opera binasının bittiği yıl olacaktır. 

İSTEDİĞİNİZ KADAR ÇIRPININ

İstediğiniz kadar çırpının, yatın ne yaparsanız yapın. Böyle yapa yapa 10 yılımızı yediniz. Bedeli neyse onu yapacağız. Artık size daha tahammül yok. Bedeli neyse bunu yapacağız. 

SIRÇA KÖŞKLERİNDEN BİZE AHKAM KESENLERİN ASIL DERDİ...

Sırça köşklerinden bize ahkam kesenlerin asıl derdi, büyükşehirlerin, özellikle de kurtarılmış bölge olarak gördükleri belli muhitlerin sadece kendilerine ait olmaktan çıkmasıdır. Lafa gelince halkçılığı kimseye bırakmayanlar, milletle aynı yollarda yürümeyi, aynı mekanlarda oturmayı, aynı meydanları paylaşmayı içlerine sindiremiyorlar.  

KÜLLİYEYİ YAPTIK ONA SALDIRDILAR

Şu binadan başka Türkiye'nin başka opera binası yoktur. Külliyeyi yaptık ona saldırdılar. Yok 'kaçak dediler, yok şu bu' dediler. Danıştay'ına varıncaya kadar hepsi kararlarını verdiler. Gitmeyeceğiz dediler ondan sonra da geldiler. Niye geldiniz? Hoşgeldiniz. Buralar benim şahsım için yapılan yerler değil ki bugün varız yarın yokuz milletin evi. Derdimiz bu kubbede hoş bir seda bırakmak. 

15 YILDIR YAPTIĞIMIZ GİBİ KENDİ SIĞ DÜNYALARINDA BIRAKIRIZ

Başka ülkelerden devlet başkanları geldiğinde biz onları burada (Beştepe) karşılıyoruz. Başbakanlığım döneminde devlet başkanları geldiğinde caddede karşılama töreni yapıyorduk. Türk milleti bunu kendisine yakıştırabilir miydi? Bunları yaptık. Göğsümüzü gere gere bu tür törenleri yapıyoruz. Ama dünyayı bilmeyenler ne yazık ki olaylara dar pencereden baktı. Artık o devran geride kaldı. Hiç kusura bakmasınlar biz onlara değil milletimize hizmet ile mükellefiz. Takoz olmaya çalışanları ise 15 yıldır yaptığımız gibi kendi sığ dünyalarında bırakır yolumuza devam ederiz."