Cumhurbaşkanı Erdoğan Fransa’ya sert sözlerle yüklenerek, "Türkiye'ye karşı son dönemde yaptıklarını görüyorsunuz. Güçlendiğimizden rahatsız oluyorsanız, isteseniz de istemeseniz de güçleneceğiz” ifadelerinde bulundu.

Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları şöyle;

"Ülkemizde eğitim öğretim döneminde her konuda yardımcı olunan misafir öğrencilerimizle ülkelerine döndükten sonra da irtibat devam ediliyor. Biz ülkemize gelen öğrencilerimize gönül dünyamızı da açıyoruz. Ülkelerine dönen öğrencilerimizle beraber yol yürümek istiyoruz. Türkiye tarihi boyunca hiçbir bireye tahakküm etme amacıyla hareket etmemiştir. Kendimize sadece kader arkadaşları yol arkadaşları arıyoruz.

BAŞVURU YOLLARINI KOLAYLAŞTIRDIK

Dünyada en çok misafir öğrenci barındıran ilk 5 ülke arasına girmek istiyoruz. Türkiye bursları günbegün marka haline geliyor.. Emeğimizin meyvelerini toplamaya başladık. 5 bin kontenjan için 120 bin başvuru alıyoruz. Biz başvuru yollarını kolaylaştırdık. Elbette bu süreçte alanının uzmanlarından oluşan insan kaynağından ve teknoloji imkanlarından faydalandık. Çok ciddi tecrübe kazandık. Öğrencilerimizin başarı oranlarında da ciddi sıçramalar yaşadık.

TEDBİRLERİMİZİ ALDIK, ALIYORUZ

Biliyorsunuz Türkiye, FETÖ'nün darbe girişimi dahil pek çok saldırısına maruz kaldı. FETÖ yurtdışından gelen öğrencileri istismar ediyordu. Bu terör örgütünün istismarını yok etmek için tedbirlerimizi aldık, alıyoruz. Maarif Vakfımız Arnavutluk'ta okulların teslim alma sürecine devam ediyor. Vakfımız özellikle Afrika'da ve Balkanlar'da yürüttüğü faaliyetlerle önemli mesafe kaydetti. Sadece Afrika'da 10 bin öğrenciye eğitim öğretim veriyor olması çok önemli.

FRANSA'YA RESTİ ÇEKTİ: İSTESENİZ DE İSTEMESENİZ DE...

Bu Fransa var ya, bunlar Afrikayı az mı sömürdü. Bu Fransızlar Cezayir'de 5 milyon insanı katlettiler, Libya'da aynı şeyi yaptılar. Ama Türkiye'ye karşı son dönemde yaptıklarını görüyorsunuz. Biz size ne yaptık, bizimle alıp vermediğiniz ne? Güçlenmemizden rahatsız oluyorsanız, isteseniz de istemeseniz de güçleneceğiz.Dürüst ve samimi olduğunuz sürece bizde size karşı dürüstsüz.

SAMİMİ OLMAZSANIZ GEREĞİNİ YAPARIZ

Ama samimi olmazsanız gereğini yaparız. Sömürdükleri ülkelerin sadece maddi zenginliklerini değil tarihini ve kültürünü de kendine göre dizayn edenlere karşı en büyük gücümüz buradaki birlikteliğimizdir. Kur'an'a sarılın, ayrılığa düşmeyin. Birbirimizi severken sadece yaradılanı yaradandan ötürü seveceğiz. Frensa Romanları ülkesinden dışladı. Ama ben Romanların içinden çıktım geldim. Romanlarla birlikte aynı ilkokulda okudum. Ve Roman mahallesinden bir Başbakan bir Cumhurbaşkanı çıktı. İşte bizim inancımızın güzelliği burada. Afrika başta olmak üzere mazlum coğrafyalarda sadece gelin beraber kazanalım diyoruz.

BM'Yİ REFORME ETMEMİZ ŞART

BM'yi reforme etmemiz şart.. Daimi üyeler bunu kabul etmiyor. Niye? Yakaladıkları fırsatı bırakmazlar. Biz BM genel kurulunda bu düşüncemizi dile getiriyoruz, getirmeye de devam edeceğiz. BMGK'da senin de daimi üye olma hakkın yok mu? 20 üyenin tamamı daimi üye olsun. Ve dönerli olarak 10 tanesi diyelim ki bir sonraki 10 olarak kalsın, ama bu değişim devam etsin. Değişim devam ederken de buradaki 20 üyenin tamamı da BM'nin daimi üyesi olsun. Türkiye bunu neden yaşamasın, Japonya, Almanya, Hindistan, Pakistan neden bunu yaşamasın. Ama istemezler! Şu anda bir tane halkı Müslüman olan ülke orada yok. Biz adalet istiyoruz. BM bunun için kuruldu ama şu anda böyle bir yaklaşım yok. İnşallah belki hemen değil ama bir gün dünya mazlumlarının adalet talebinin yerine geldiğini göreceğiz. Bize düşen o güne kadar mücadeleyi sürdürmektir.