Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Odunpazarı Modern Müzesi'nin açılış töreninde konuştu.
Külliye'de inşa edilen müzenin açılış tarihini duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

Bu müzenin uygulama süreçlerinde emeği geçen herkese teşekkür ederim. Sergileme ve etkinlik alanlarıyla dünyaya yayılan bir sanat ışığı olacağına inanıyorum. Sayın Erol Tabanca, başarılarını sanat alanında da tekrarlamıştır. Bu müze için Eskişehir'in seçilmiş olması son derece isabetlidir.

Bugün Eskişehir gezilmesi şehirler arasında ilk sıralarda yer alıyorum. İnanıyorum ki buranın yeterince tanıtılmasının ardından yabancı misafirler için de ana destinasyonlardan biri olacaktır.
Sık sık hayıflandığım bir tespiti sizlerle paylaşmak istiyorum. Son 17 yılda ülkemiz en büyük eserlere kavuşmuştur. 

 


Ama iki konuda hedeflerimizin gerisinde kaldık. Bunlardan biri insan yetiştirme olan eğitim, diğeri ise insani zenginleştirme olan kültür sanattır. Sorun asla kültür sanata bakışımızda değildir.

Biz kültürü tıpkı toprak, bayrak, askeri ve ekonomik güç gibi özgürlüğümüzün sembollerinden biri olarak gördük. Dünyadaki güçlü ülkelerin paraları ve orduları kadar, daha önce kültür sanattaki hakimiyetiyle bu sıfatı elde ettiğini biliyoruz. 309 bin yeni derslik inşa ettik. Her derslikte öğrencilerimizin eğitimi için 632 bin yeni öğretmeni göreve başlattık. Pek çok reformu hayata geçirdik. Buna rağmen hala eksiklerimiz olduğunun farkındayız.

KÜTÜPHANE 29 EKİM'DE AÇILACAK

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi içinde ülkemizin en büyük kütüphanesini inşa ettik. İnşallah 29 Ekim'de inşallah bu kütüphaneyi resmen hizmete açmayı planlıyoruz. İstanbul'da da şehrin en büyük tarihi eserlerinden biri olan Rami Kışlası'nı kütüphaneye çeviriyoruz.

Televizyondan sinemaya, müzikten bilgisayar oyunlarına kadar popüler kültürün tüm alanlarında içerik üretimine ağırlık veriyoruz. Her yıl takdim ettiğimiz kültür sanat büyük ödülleriyle ülkemiz kültür sanat erbabına desteğini gösteriyoruz. 

Türkiye'nin son iki asırdır siyasi, sosyal, askeri her alanda yaşadığı büyük savrulmaların en tehlikeli fay hattı işte bu noktadır. Kimliğimizi kaybettiğimizde geriye hiçbir şeyimiz kalmaz. Hep söyleriz, insanları diğer canlılardan ayıran doğruyu yanlışı ayırt etme kabiliyetidir. Öyleyse toplumları birbirinden farklı kılan da kendi tarih kültür sanattır. Bugün aramızda bulunan Japon dostlarımızın da aynı anlayışta olduğunu biliyorum.

Ekimin 21-22'sinde Japonya'da İmparatorun  devir teslimi ile alakalı resmi törene inşallah katılacağız.