12. İslam Ekonomisi Konferası’na, video konferans yöntemiyle bağlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan faize dayalı sisteme karşı İslami ekonomi modelinin güçlenerek hakça kazancın önünü açacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları:

Her ne kadar bu salgın sağlığımızla alakalı olsa da pek çok alanda salgının artçı sarsıntılarına şahit oluyoruz.  Bu süreçte ekonomik olarak en müreffeh ülkelerin kendi vatandaşlarına maske üretmekte dahi zorlandığını asgari sağlık hizmetlerini sağlayamadığını gördük.  Sağlık sigortası olmayan insanların ölüme terk edildiği utanç verici sahnelerle karşılaştık. 

Sadece maddi zenginliğin sosyal adalete ve eşitliği temin etmeye yetmediği, bu süreçte acı bir şekilde ortaya çıkmıştır.

Dünya genelinde 450 bine yaklaşan can kaybını sadece Kovid 19 virüsünün ölümcül etksine bağlamak son derece yanlıştır. Maalesef pek çok ülkede insanlar ancak paraları güçleri ve maddi imkanları oranında imkanlardan yararlanabilmektedir.

Türkiye olarak bu salgın dönemini en az hasarla atlatan ülkelerin başında yer aldık. Zor bir sınavı başarı ile verdik. Gelir durumu ne olursa olsun hiçbir vatandaşımızı sahipsiz bırakmadık. İnsanların en hayırlısı insanlara faydası olandır anlayışı ile elimizdeki imkanları tüm insanlığın yararına kullanmaya gayret ettik. Kendi insanımızın ihtiyaçlarını karşılamanın yanında dünyanın 125 ülkesine sağlık yardımında bulunduk. 

Vatandaşlarımıza yönelik ekonomik destek paketleri hazırladık. İstihdam rakamlarında olumlu bir ivme yakaladık. Salgın sürecinden güçlenerek çıkmayı planlıyoruz. Türkiye’nin salgına yönelik başarısı ülkemize yönelik ilgiyi daha da arttırdı.

2020 yılı ilk çeyrek büyüme rakamları yüzde 4,5 ile Türkiye'nin sadece sağlıkta değil ekonomide de diğer ülkelerden pozitif ayrıştığını göstermiştir.

Objektifliğini ve inandırıcılığını yitirmiş kredi derecelendirme kuruluşlarının tahminlerini nazar-ı dikkate almıyoruz. Normalleşme takvimini hayata geçirmemizle birlikte üretim, ticaret ve turizm yeniden canlanmaya başladı.

Finans sektöründe başlayan her kriz hızla reel sektörü de etkileyerek işsizler ordusu oluşturmaktadır. İnsani ve ahlakı yanıyla İslam finansı krizden çıkışın anahtarıdır. Aşırı finanslaşma toplumsal ve insani maliyetlerin dikkate alınmadığı sadece rant kaygısıyla hareket eden obez bir ekonomik model ortaya çıkarmıştır. 

Devlet desteği ile katılım esasına göre çalışan kurumlarımızın sayısı 6’ya çıktı.

Finans açığı konusunda katılım finansı öncü bir rol oynayabilir. İslami finans kurumları faize bulaşmak istemeyenlerin tercihi oluyor.

Türkiye hazinesi tarafından ihraç edilen ürünlerin arasına skunk da katıldı. Uzun vadeli büyük altyapı yatırımlarının finansmanı için sukuk gibi ürünlerin kullanımının yaygınlaştırılması gerekiyor.

Kıtaların ve kültürlerin kavşağında yer alan İstanbul’umuzu İslami finans ve ekonominin de merkezi yapmayı hedefliyoruz.